Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Sami Yetik

Sami Yetik

Doğum Tarihi: ??.??.1878

Ölüm tarihi: ??.??.1945

Sami Yetik kaç yaşında öldü : 67

Burcu:

Meslek:

Doğum Yeri: İstanbul

Ölüm Yeri: İstanbul

Sami Yetik, Türk resminde "Asker Ressamlar" olarak bilinen kuşağın son dönem temsilcilerindendir.

Sami Yetik, 1878 yılında İstanbul’da doğmuştur. Tam adı Mehmet Sami Yetik’dir. Babası, Asmaaltı tüccarlarından Hacı Reşit Efendidir. İlköğrenimini Şehzadebaşı Taşmektep’te yaptı. Ortaöğrenimi için Çiçekpazarı Rüştiyesi’ne ve Mülkiye İdadisi’ne devam etti. Askerliğe olan ilgisi nedeniyle, Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi.

Sami Yetik, Kuleli Askeri Lisesi’nde iken sınıf arkadaşı Mehmet Ali Laga ile tanıştı. Kuleli Askeri Lisesi’nden 1896 yılında mezun olup Harbiye’ye devam ettiler ve 1899 yılında subay olarak mezun oldu. Daha önce resimlerini gördüğü ressam Hoca Ali Rıza’yla Harbiye’de karşılaşması sanatına yön verecek olan önemli bir gelişmedir. Harbiye’yi bitirdikten sonra Eyüp’teki Askeri Baytar Rüştiyesi’ne resim öğretmeni olarak atanmıştır.

Öğrencileri arasında gırnatacı ve tulumbacı olarak da anılırdı. Gırnatacılığı bir müzisyen gibi çalışından, tulumbacılığı ise o tarihlerde moda olarak İstanbul'un üst düzey mensuplarının İtfaiye teşkilatında gönüllü olarak görev almış olmalarından gelmekteydi.

Sami Yetik, Askeri Baytar Rüştiyesi’nde resim öğretmenliği görevine devam ederken resim öğrenimi için 1900 yılında Sanayi-i Nefise Mektebine de girmiş ve altı yıl süren eğitimin sonucunda birincilikle mezun olmuştur. Burada ressam Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Joseph Warnia Zarzecki’den dersler almıştır.

Sami Yetik: Eski Konak konulu tablo

1908 yıllarında - Meşrutiyet yıllarında - Koca Mustafa Paşa Askeri Okulunda öğretmenlik yapan Sami Yetik, kendi olanaklarıyla ve Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa’nın izniyle 1910 yılında Paris’e gitti. Paris’te çağdaşı olan pekçok Türk ressamı gibi Julian Akademisi’nde klasik anlamda bir resim eğitimi almış öğleden sonraları ise Ecole Pigie’de sanatını geliştirme olanağı bulmuştur. Yurda döndüğünde Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nda resim ve sanat eğitimi konularında yazılar yazmıştır.

Sami Yetik: Anodolu Köylüleri Yörük göçü konulu tablo

1912 yılında Paris’ten İstanbul’a döndüğünde Kuleli Askeri Lisesi’nde resim öğretmeni olarak görevlendirildi. Hemen sonrasında Balkan savaşı başlayınca 1912- 1913’te Edirne cephesine katıldı. Burada ressam olan Mehmet Ali Laga ile birlikte çok sayıda eskiz çalıştı. Bu sırada Edirne’nin ele geçilmesi üzerine ikisi de Bulgarlar'a esir düşerek, gittikleri Sofya’da da Akademi Müdürü tarafından fark edilene dek resim çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Esareti sırasında Bulgar ressamlar ile ilişkiler kurdu. Sami Yetik Bulgarların öldürdüğü ressam Hasan Rıza’nın dağılarak yağmalanan atölyesine sahip çıkmış ve ressama ait resimlerin bir kısmının Viyana müzelerinde yer almasına yardımcı olmuştur.

Sami Yetik, Esaretten kurtulduktan sonra I. Dünya Savaşı yıllarında Boğazlar Müstahkem Mevkii’nde görev almıştır. Katıldığı bu savaşlar sırasında bir yandan ateş hattında görev alırken, diğer yandan fırsat buldukça resim yapmaya, etüd ve eskiz çizmeye devam etti.

Türk Resim Sanatında 1914 yılından itibaren büyük bir uyanış başladı. Bu sanat hareketinde 1914 kuşağı ya da Çallı Kuşağı olarak Sanat Tarihimize geçen sanatçı grubunun başını Sami Yetik ve Ali Sami Boyar, Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Ali Cemal Ben’im, Namık İsmail, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hüseyin Avni Lifij gibi arkadaşları çekti.

1917 yılında Harbiye Nezareti (şimdiki Milli Savunma Bakanlığı) Nazırı Enver Paşa’nın talimatı ile kurulan Şişli Resim Atölyesi’nin kurulma fikri, asker ressam yüzbaşı Sami Yetik’in telkinleri ile olduğu söylenir.

Şişli'de eski bir konakta kurulan “Şişli Atölyesi”nde Namık İsmail, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Mehmet Ruhi Arel, Sami Yetik, İbrahim Çallı, Ali Cemal Ben’im, Mehmet Ali Laga, Ömer Adil, Ali Sami Boyar, Cevat Bey, İsmail Hakkı Bey, Mahmut Bey, Şevket Dağ, Diyarbakırlı Tahsin ve Halife II. Abdülmecid Efendi ile birlikte asker modellerden, çeşitli silahlardan, kartpostallardan ve fotoğraflardan yararlanarak savaş konulu resimler yaptı.

Sami Yetik - Milli Mücadele, 1917

1917 yılında “Şişli Atölyesi”nde yaptığı “Milli Mücadele” adlı tablosunda Milli Mücadele günlerini anlatan Sami Yetik’in cephede bizzat bulunarak oluşturduğu ön çizimlerden resmettiği eski yazıyla imzaladığı Milli Mücadele tablosu cephede savaşan sivilleri ve askerleri bir arada gösteriyor. Bu eserinde diğerlerinden farklı olarak yeşil tonlarını yoğun olarak kullanmıştır. Eserlerinde empresyonistlerin parlak ve şeffaf renklerini yakalamak mümkündür. Aldığı akademik eğitimi empresyonist hava ile birleştirerek güçlü yorumlar ortaya koymuştur.

Bu resimler 1918 yılında İstanbul’da Galatasaraylılar Yurdu’nda daha sonra Viyana’da sergilenmiştir.

Sami Yetik : Doğu Cephesinde

Sami Yetik’in Balkan Savaşı’nda çalıştığı eskizlerinin etkisi, bu atölyede gerçekleştirdiği savaş ve kahramanlık konulu resimlerinde coşkun bir ruhla ve gerçekçi bir ifadeyle kendini gösterir. Kurtuluş Savaşı, cephane taşıyan köylü kadınlar, savaşta Türk askerleri gibi konuları resmettiği bu çalışmalarının hemen hepsi çok büyük boyutlu tablolardır ve çoğu bugün Askeri Müze, Resim-Heykel Müzesi ve Dolmabahçe Müzesi koleksiyonlarında yer almaktadır.

Sami Yetik çok az sayıda portre çalışmıştır. Kalın boya dokusu, geniş fırça vuruşları, ışıklı renk tonlamaları ile empresyonist bir üslupla yaptığı resimlerinin ana temasını İstanbul, Ankara, Bursa ve Edirne’den yaptığı peyzajlar oluşturmuştur. Beykoz, Yuşa Tepesi, Hisarlar, Sarıyer, Maçka, İstinye, Yedikule betimlemeleri sanatçının İstanbul görünümlerinden bazılarıdır. Sanatçı, bu türden yapıtlarını dönemin sanatçıları için uğrak bir yer olan Fatih, Kıztaşı’ndaki atölyesinde gerçekleştirmiştir.

Yakın dostu Feyhaman Duran ve İbrahim Çallı ile Vezneciler’de Zühal Kırtasiye Mağazası’ndaki atölyede resim dersleri verdi.

Sami Yetik askeri konularda olduğu kadar peyzaj, natürmort ve portrelerinde de başarılı oldu. 1933 yılına kadar resim öğretmenliğinin yanı sıra, Türk ordusuna subay olarak hizmet vererek binbaşı rütbesinde iken emekli oldu.

Hiç kişisel sergi açmamış olan Sami Yetik, yapıtlarını her yıl gerçekleşen geleneksel Galatasaray ve Ankara sergilerinde izleyicisine sunmuştur. Ayrıca eserlerinden bazıları Viyana sergilerine de katılmıştır.

Edebi yönü ve devrin sanat hayatını ele alan yazıları, Türk ressamlarını tanıtmaya yönelik gerçekleştirdiği “Ressamlarımız” adlı iki ciltlik kitabı 1940 yılında yayımlandı. Bu kitap ve yazılarında elliye yakın Askeri Ressamların yaşam öyküleri ve sanatçı kişilikleri üstüne bilgi verdi. 1945 yılında kurulan Asker Ressamlar cemiyeti'nin de ilk üyesi olan Sami Yetik aynı yıl, ardında çok sayıda başyapıt denebilecek eser bırakarak yaşama veda etti.

Sami Yetik, 1945 yılında İstanbul’da 67 yaşında ölmüştür.

Kaynak:Biyografiler.com