Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Sezer: 'Türkiye hiçbir zaman çağdışı olmamıştır, olmayacaktır'

2006-10-28

Cumhuriyetle barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediğini bildiren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gerici, bölücü ve yıkıcı tehditlere karşı Türk Ulusunun her zaman mücadele verdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Sezer’in Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla verdiği önemli mesajları şöyle:
“Yurttaşlarımız laik rejim sayesinde inançlarını özgürce yaşamaktadır.
Cumhuriyet ile barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediği ortadadır. Devrim yasalarına göre kapatılması gereken bu oluşumların, eğitim başta olmak üzere etkinlik alanlarını genişletme çabası içine girdikleri gözlenmektedir.
Bu oluşumların güç toplama, egemenlik kurma, bireyi kendi yanlışlarına ortak etme, yurttaşlık duygusundan uzaklaştırma, hurafelere dayanan, dinin gerekleriyle örtüşmeyen simgesel kurallar ortaya koyma gibi çalışmalar yürütmesi kabul edilemez.
Hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veremeyecek, yüreği Atatürk inancı ve yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu'nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır.
Toplumu gerecek inanan-inanmayan ayrımından, dinin kötüye kullanılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır. Din, siyasete alet edilmemesi gereken kutsal bir olgudur.
Dindarlarla, kutsal din duygularını kötüye kullanmak isteyenler iyi ayırt edilmelidir.”

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyet Bayramı mesajında da laikliğin önemine vurgu yaptı. Sezer, “Cumhuriyet ile barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediği ortadadır. Devrim yasalarına göre kapatılması gereken bu oluşumların, eğitim başta olmak üzere etkinlik alanlarını genişletme çabası içine girdikleri gözlenmektedir. Hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veremeyecek, yüreği Atatürk inancı ve yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu'nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır. Toplumu gerecek inanan-inanmayan ayrımından, dinin kötüye kullanılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır. Din, siyasete alet edilmemesi gereken kutsal bir olgudur. Dindarlarla, kutsal din duygularını kötüye kullanmak isteyenler iyi ayırt edilmelidir” dedi.

CUMHURİYET KORUMAMIZ GEREKEN EN DEÐERLİ VARLIÐIMIZ
Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhuriyetin 83. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Cumhurbaşkanlığı makamındaki son Cumhuriyet Bayramı mesajında da 1 Ekim’deki TBMM açılış konuşmasındaki gibi laiklik vurgusu yapan Sezer, “Cumhuriyet, korumamız ve ödün vermeden yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır” dedi.

CUMHURİYET, BAÐNAZLIÐIN YERİNE ÇAÐLAŞLIÐI SEÇENLERİN REJİMİ
Cumhuriyetin, bağımsızlığından ödün vermeyen, dayatmalara boyun eğmeyen, Atatürk öncülüğünde yurduna ve egemenliğine sahip çıkan, O’nun ilke ve devrimlerini gönülden benimseyen Türk Ulusunun soylu kişilik özelliklerinin bir yansıması olduğunu vurgulayan Sezer, “Bu yönüyle Cumhuriyet, ulusal onurumuzun bayraklaşan simgesi, büyük Türk Devrimi'nin adıdır. Cumhuriyet, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, kişi iktidarı yerine ulus istencini, bağnazlık yerine çağdaşlığı ve ulus devleti seçenlerin kurduğu bir rejimdir” dedi.

YURTTAŞLAR, LAİK REJİM SAYESİNDE İNANCINI ÖZGÜRCE YAŞIYOR
Bir aydınlanma tasarımı olan Cumhuriyetin, siyasal, toplumsal, hukuksal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerin yolunu açtığını, Türkiye’nin çağdaş uygarlıkla bütünleşme yolunda övgüye değer atılımlar gerçekleştirdiğini vurgulayan Sezer’in mesajı şöyle:
“Türk Devrimi, çağın getirdiği ve gerektirdiği koşulları toplum yararına yaşama geçiren, yapıldığı dönemle sınırlı kalmayan, süreklilik boyutu bulunan, yeni kazanımlarla ve ilk günkü bilinçle sürdürmemiz gereken bir çağdaşlaşma atılımıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve dayandığı ilkeler, çağdaş bir yaşam biçiminin de çerçevesini çizmektedir. Cumhuriyet, gücünü ulus istencinden almış, demokrasinin kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilebilmesini olanaklı kılmıştır. Hedefini çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu aşmak biçiminde ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün başlattığı, demokrasiye geçişi de içeren yapısal dönüşüm sürecinin temeline laiklik ilkesini yerleştirmiştir. Laiklik ilkesinin benimsenmesi, din ve dünya işlerini ayırarak toplumu ve devleti çağdaş bir kimliğe kavuşturmuş, özgürlükler ve demokrasi güvenceye alınmıştır. Siyasal rejimle birlikte, hukuk ve eğitim sistemleri de laikleştirilmiştir. Yurttaşlarımız, laik rejim sayesinde inancını özgürce yaşamaktadır.”

“Türk Devrimi’ne yönelebilecek tehditlere karşı, her zaman ve her dönemde dikkatli ve uyanık olunması zorunludur. Bu konuda gösterilebilecek zayıflık, Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı değerlere ters düşecek, bilinçli ve planlı tehditlerin süreklilik kazanması sonucunu doğuracaktır” diyen Sezer, mesajını şöyle sürdürdü:

CUMHURİYETLE BARIŞIK OLMAYAN KİMİ OLUŞUMLAR
“Cumhuriyet ile barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediği ortadadır. Devrim yasalarına göre kapatılması gereken bu oluşumların, eğitim başta olmak üzere etkinlik alanlarını genişletme çabası içine girdikleri gözlenmektedir.

DİNİN GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMEYEN SİMGESEL KURALLAR
Bu oluşumların güç toplama, egemenlik kurma, bireyi kendi yanlışlarına ortak etme, yurttaşlık duygusundan uzaklaştırma, hurafelere dayanan, dinin gerekleriyle örtüşmeyen simgesel kurallar ortaya koyma gibi çalışmalar yürütmesi kabul edilemez. Bununla birlikte, bu oluşumların sivil toplum örgütleri olarak sunulması da, iyi niyetten yoksun girişimlerdir.

TOPLUMU GERECEK İNANAN-İNANMAYAN AYRIMI
Toplumu gerecek inanan-inanmayan ayrımından, dinin kötüye kullanılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır. Din, siyasete alet edilmemesi gereken kutsal bir olgudur.

TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN ÇAÐDIŞI BİR ÜLKE OLMADI, OLMAYACAK
Dindarlarla, kutsal din duygularını kötüye kullanmak isteyenler iyi ayırt edilmelidir. Kendi hedeflerine ulaşmak adına halkın din duygularını, dince kutsal saydığı değerleri kötüye kullanmaya kalkanlara yanıtı yine halkımız verecektir. Türkiye hiçbir zaman çağdışı bir ülke olmamıştır ve olmayacaktır.

Bunun için, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim ölçütlerini temel alan yapısı korunmalı, Öğretim Birliği ilkesine bağlı kalınarak, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasına önem verilmelidir.”


TERÖRLE SAVAŞIM DA SÜRMELİ
Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden her türlü terör etkinliklerine karşı savaşımın kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

İÇTEN VE DIŞTAN GELEN GERİCİ, BÖLÜCÜ YIKICI TEHLİKE
“Türkiye'nin terörle savaşımı, hiç kimsenin tartışamayacağı ve haklılığını sorgulayamayacağı gerçeklerden kaynaklanmaktadır.

Ulusal birliğimizin ve egemenliğimizin korunmasının, geleceğimiz yönünden yaşamsal önem taşıdığını, ayrılık yaratmak isteyenlere hiçbir biçimde fırsat verilmeyeceğini bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.

İçten ve dıştan gelen gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı Ulusumuz, her zaman Atatürk Cumhuriyeti'ni korumuş ve ona sahip çıkmıştır.

Hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veremeyecek, yüreği Atatürk inancı ve yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu'nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır.”

Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken, rejimin geriye dönüşünü engelleyecek anayasal ilkeleri ve kurumları da oluşturduğunu belirten Sezer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarından, ilkelerinden ödün vermesi düşünülemez. Cumhuriyet’in devrimci ve aydınlanmacı ruhunu ilk günkü coşkuyla sürdürmek zorundayız. Bu, Cumhuriyet’i kuran Atatürk ve dava arkadaşlarına, bu uğurda büyük bedeller ödeyen Ulusumuza karşı borcumuzdur. Cumhuriyet'i yaşatmak, toplumun tüm kesimlerinin, yöneteni ve yönetileniyle herkesin sorumluluklarını, hiçbir kuşkuya yer bırakmadan yerine getirmesiyle başarılabilecek bir amaçtır” dedi.

“Atatürk’ün izinden yürümeye, Cumhuriyet’i yaşatmaya ant içmiş, ilke ve devrimlerini, çağdaş yaşamı gönülden benimsemiş, Cumhuriyet'in sağladığı kazanımların bilincinde olan Türk Ulusu, genci ve yaşlısıyla Türkiye'nin aydınlık ve mutlu yarınlara ulaşması konusundaki en büyük güvencemizdir” diyen Cumhurbaşkanı Sezer, mesajını Atatürk’ün şu sözlerini anımsatarak tamamladı:

MUHTAÇ OLDUÐUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA
“Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz… Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir... Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."