Türkiye’nin en Büyük Biyografi ve Otobiyografi Sitesi

Samsun


Samsun

Karadeniz Bölgesi'ndeki Orta Karadeniz Bölümü'nde, Türkiye coğrafyasının en kuzeyinde merkezî bir noktada yer alır. Karadeniz Bölgesi'nin eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açılarından en gelişmiş şehri olan Samsun kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerden biridir.

Merkezi Samsun olan, on yedi ilçesi ve 1.247 mahallesi bulunan Samsun, 1.377.546 kişilik nüfusuyla Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek, Türkiye'nin ise on altıncı en yüksek nüfuslu ilidir. Doğusunda Ordu, güneyinde Tokat ve Amasya, batısında ise Çorum ve Sinop illeri ile çevrili olup kuzeyinde Karadeniz bulunur.

Samsun, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on altıncı şehri. Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır ve bölgenin en kalabalık şehridir. On yedi ilçenin bulunduğu Samsun'un genel yönetimi Samsun Büyükşehir Belediyesi ve valilik tarafından sağlanmaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Ordu, güneyinde Tokat ve Amasya, batısında ise Çorum ve Sinop illeri ile çevrilidir.

Karadeniz Bölgesi'nin eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açılarından en gelişmiş şehri olan Samsun kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerden olup "Karadeniz'in Başkenti" ve "Atatürk'ün Şehri" olarak tanıtılmaktadır. Karayollarıyla Karadeniz Bölgesi'ni İç Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi'ne bağlayan Samsun aynı zamanda bir liman şehridir ve geniş hinterlandı ile bir lojistik merkezidir.

Yerleşim geçmişi MÖ 60.000 yılına dek uzanan Samsun'a yerleşen ilk topluluk MÖ 5000-3500 arasında buraya gelen Kaşkalardır. Kaşkaların ardından Hitit ve Amazon dönemlerini yaşayan şehir MÖ 1182 ile MÖ 546 yılları arasında sürekli el değiştirmiş ve bu yıldan itibaren Pers hakimiyetine girmiştir. Perslerin ardından Pontus, Roma, Bizans egemenliği gören Samsun bunların ardından bir Ceneviz kolonisi haline gelmiştir. Bu dönemde Danişmendliler Beyliği tarafından kuşatılan Samsun alınamamış ve şehrin hemen yanına "Müslüman Samsun" adıyla yeni bir şehir kurulmuştur. Yıldırım Bayezid'in oğlu I Mehmet dönemine dek iki Samsun şehri de varlığını sürdürmüş, bu dönemde her iki şehir de Osmanlı Devleti topraklarına katılarak birleştirilmiştir. 1422-1428 yılları arasında Osmanlı hakimiyetinden çıkan Samsun tekrar Osmanlı toprağı olmuş ve 1923 yılında Türkiye Cumhuriyetinin ilanına dek bu durumunu sürdürmüştür.

Türkiye'nin kurulmasına dek uzanan ve 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlayan sürecin başlangıç durağı olması nedeniyle özel bir konumu bulunan Samsun "19 Mayıs Kenti" olarak anılmakta ve 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'na ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca 1938 yılında resmî bayram ilan edilen 19 Mayıs günü 1926 yılından beri Samsun'da "Gazi Günü" adıyla kutlanmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk de 19 Mayıs'a verdiği önemi o günü doğum günü olarak kabul ederek göstermiştir.

Samsun, Orta Karadeniz’in en kalabalık bölümüdür. Türkiye’nin ise en kalabalık 16. şehridir. 17 ilçesi bulunan Samsun Belediyesi’nin kuruluşu Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Kanuni Esasi içerisinde bir batılılaşma hareketi ortaya çıkmıştır. Kentin adının ilk olarak Amisos olduğu bilinmektedir. Bu isim Palaskçadan gelmektedir. Şehrin tarihçesine bakacak olursak, burada yaşayan ilk insanların Gaşkalar olduğu, yapılan kazılar sonucu ortaya çıkmıştır. Mert Irmağı kenarına, şehirdeki diğer yaşayan insanlarla da birleşilerek şehir kurmuşlardır. Şehir, daha sonra Hitit egemenliğine girerek Hitit şehri olmuştur. Bu egemenlik daha sonra MÖ 2000 yıllarında Frigler tarafından yıkılmıştır. Samsun Friglerden sonra Kimmerlerin egemenliğine girmiştir. Kimmerler, Lidya Kralı’na yenilerek şehri hükmünden çıkarmıştır. Lidya Kralı da Pers İmparatorluğu’na yenilerek şehir Pers İmparatorluğuna geçmiştir. Perslerin hâkimiyeti ancak MÖ 300 yılına kadar sürmüştür. Perslerin hâkimiyetinden sonra Büyük İskender’in şehri almasıyla, şehir Makedonyalıların eline geçmiştir. Son olarak Roma ve Bizans hâkimiyetinden sonra da nihayet Türklerin olmuştur. Bizans döneminde şehir, önemli piskoposluk merkezi haline gelmiştir. Türklerin hüküm sürdüğü dönemde şehirde birçok beylikler kurulmuştur. Harika bir limana sahip bu güzel şehirden Evliya Çelebi de seyahatnamesinde sıkça yer vermiştir. Özellikle şu sözleriyle şehri bütünüyle ele almıştır; "Samsun Karadeniz kıyısında Kefe'nin tam karşısında ünlü bir kasabadır.Amasyasuyu kabanın doğusundan geçerek denize dökülür. Samsun'un güneyindeki dağ bir yay çizerek batıdan ve doğudan denizle birleşir. Samsun şehri, bu dağ silsilelerinin oluşturduğu yarım çember ile Karadeniz arasında alçak bir düzlüktedir. Eski yapı olarak bir kale ve kalenin içinde camiler, hamamlar ve çarşı vardır. Birkaç ev bir araya getirilerek oluşturulan öbeklerle mahalleler oluşturulmuştur."

Bu güzide şehirden yalnızca Evliya Çelebi değil, 1701 yılında Samsun ziyaretinde bulunan Fransız doğabilimci Joseph Pitton de Tournefort ve 1800’lü yıllarda İngiliz gezgin J. Macdonald Kinneir de Samsun’un o dönem güzelliğinden etkilenen diğer isimlerdir.

Yunan mitolojisine ait olan bir efsaneye göre şehirde kadın savaşçılar olan Amazonlar yaşamaktaymış. MÖ 1200 yıllarında o dönemde Thermodon denilen şimdi ise Terme Çayı olan kıyıda yaşadıkları söylenmektedir. Bu kadın savaşçıların, okların yaylarını daha iyi çekebilmeleri adına çocukken göğüslerinin kesildiği söyleniyor. Şehirdeki kadın statüsünün de bu efsane sayesinde fazlaca arttığı biliniyor.

Mimari güzelliklere de konu olan bu savaşçı amazon kadınları Samsun tarihinde önemli bir rol oynamaktaydı. Coğrafi konumu ve önemli bir limana sahip oluşu Samsun’u benzersiz kılan ve önem katan bir diğer unsurlar arasındadır. Şehir kurulduğundan bu yana çok önemli bir liman kenti olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük öneme sahip Samsun’da 19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Mücadelesi başlatmıştır. Doğu Karadeniz’e uzanan dağlarıyla ve ovalarıyla verimli topraklara sahiptir. Bölgenin ticari kaynağının çoğunluğunu tarım sağlanmaktadır. Bunların en başında da buğday, pirinç ve şeker pancarı gelir. Bitkisel üretimin beraberinde sanayi alanında da büyük
aşamalardan geçmiştir. Gelişmiş limanı sayesinde Karadeniz önemli ticaret merkezi haline gelmiştir.Turizm açısından her konuda ideal bir şehir olan Samsun’dadeniz - kum - güneş üçlüsünden, farklı alternatif turizm aktivitelerine kadar birçok olanak bulunuyor. Tüm bunlar olmasa da şehrin muazzam doğası hiçbir şey yapmadan da insana yetiyor. Özelikle sahil şeridine kurulu Bafra, Alaçam ve 19 Mayıs ilçeleri turizm açısından şehrin en doyurucu yerlerin başında geliyor. Kaplıcaları, havzaları, deltaları, ovalarıyla coğrafi tüm güzelliklerin yansımasına şahit olacağınız Samsun için gezi planınızı en kısa sürede oluşturmanızı tavsiye ederiz. Kaplıca faaliyetleri için Havza 25 Mayıs Termal Tesisleri, Turizm Bakanlığı tarafından ‘’Termal Turizm Merkezi’’ ilan edilmiştir. Şehirdeki kaplıca suyun, radyoaktif özellik gösterdiği bilindiği için vücutta uyarıcıya etkiye sahiptir. Bu da birçok hastalığı temelinden yok etmeye sebep olmaktadır. Tıbbi olarak suyun gücünün kanıtlandığı Samsun’da yaz turizmi de kış turizmi de oldukça etkindir. Özellikle kaplıca bakımından en zengin şehirlerden birisidir. Tarihi ve coğrafyasının güzelliğiyle dillere destan Samsun’da ilk yerleşim yerlerine ait fikir edinmenizi sağlayacak pek çok nokta da bulunuyor.