Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
İvan Ayvazovski

İvan Ayvazovski

Doğum Tarihi: 29.Temmuz.1817

Ölüm tarihi: 02.Mayıs.1900

İvan Ayvazovski kaç yaşında öldü : 83

Burcu: Aslan

Meslek: Ressam

Doğum Yeri: Feodosya, Ukrayna

Ölüm Yeri: Feodosya, Ukrayna

Eserlerinin yarıdan fazlasının konusu deniz manzaraları olan İvan Ayvazovski geç romantik dönem Ermeni asıllı Rus ressamdır.

İvan Ayvazovski, 29 Temmuz 1817 tarihinde Kırım'da bir liman şehri Feodosya'da Ayvazyan soyadını taşıyan yoksul bir Ermeni ailesinin oğlu olarak doğmuştur. Asıl adı Hovhannes Ayvazyan’dır. İvan Ayvazovski, Simferopol Lisesi'nde eğitimini sürdürürken resim yeteneğinden ötürü 16 yaşında Çar I. Nikolay'ın talimatıyla St. Petersburg Akademisi'ne geçirildi. Akadamiden mezun olduktan sonra devlet desteğiyle Avrupa'ya gönderildi.

Ailesinin anlattığına göre, çocukken yaşadığı evin duvarlarına kömürden çizimler yapan ressamın bu ilgisi babasının -şehrin mimarı olan- arkadaşı Koch’un dikkatini çekmiş ve Koch, çocuk Ayvazovski’ye resim üzerine perspektif gibi temel bazı bilgileri içeren dersler vermiştir. Bununla da kalmamış, resimlerini şehrin yöneticisi Kaznaachev’e göstermiştir. Kaznaachev, Ayvazovski’ye destek vermiş ve görevi gereği Kırım’ın daha büyük bir şehri olan Simferepol’e taşınırken onu da yanında götürmüştür. Burada, St. Petersburg’la bağlantıları olan zengin ve asil Naryshkin ailesinden Natalia Feodorovna Naryshkin, onun resimlerini beğenerek St.Petersburg İmparatorluk Akademisi’ndeki ressam arkadaşı Tonci’ye yollamıştır. Bunun sonucunda Ayvazovski altı yıllık bir burs kazanmış ve 1833’te 15 yaşındayken St.Petersburg’a, ülkenin başkentine gitmiştir.

Fırtınalı Denizde Gemi - 1858

St. Petersburg Akademisi'nde eğitim görürken Akademi Başkanı Olenin’in tavsiyesi üzerine akademide açılacak sergi için deniz ve atmosfer koşullarını konu alan ‘Deniz Üzerinde Hava Çalışması’ adlı resmi yapması ve yaptığı resmin akademi sergisinde yer alması ile büyük bir başarı göstererek gümüş madalya kazanmıştır. Bu başarı, Ayvazovski’nin İmparator I. Nikolay’ın takdirini kazanmasına ve onunla tanışmasına olanak sağlamış; imparator, Baltık Donanması ile Finlandiya Körfezi’ne deneme seferi yapacak olan oğlu Grandük Konstantin Nikolaievich’e eşlik etmesini istemiştir. Bu deneyim, Ayvazovski’nin deniz üzerindeki yaşantıyı ilk elden görmesi ve imparatorluk donanması ile hayatı boyunca sürecek olan yakın ilişkinin başlangıcı olması açısından önemlidir.

Dokuzuncu Dalga - 1850

İvan Ayvazovski, 1836 yılında açılan akademi sergisine yedi resimle katılmıştır. Bunlardan birisi üç yıldır görmediği Feodosiya şehrini betimlemektedir. Ayvazovski, resimlerini doğrudan doğadan çalışarak üretmemektedir. Yaptığı ön çizimlerden ve hafızasından yararlanmaktadır. Ayvazovski, bu sergide ünlü Rus şair Puşkin’le tanışma fırsatını da bulur. Puşkin ve onun şiirleri Ayvazovski’yi etkileyen diğer unsurlardan biridir.

1837 yılında, deniz manzarası resmindeki dikkat çekici başarısından dolayı altın madalya ile ödüllendirilen Ayvazovski, akademiden mezun olmuş ve Rusya’nın deniz görünümlerini resmetmek üzere iki yaz için Kırım’a yollanmıştır. İvan Ayvazovski, Kırım’ın güney sahillerine yaptığı gezi dışında, Karadeniz donanmasının askeri seferlerine katılmış ve iki yıl içerisinde gerçekleştirdiği çalışmaları akademiye sunup ardından 1840 yılında İtalya’ya gitmiştir. İtalya’da tanıştığı ünlü Rus yazar Nikolay Vasilyeviç Gogol ile birlikte yolculuk etme fırsatı bulmuştur.

Kaos tablosu - 1841

Papa 16. Gregory’nin, İvan Ayvazovski’nin ünlü ‘Kaos’ adlı resmini Vatikan için satın alması gibi başarı haberleri St.Petersburg’ta yankılanmaktadır. Bir Rus ressamın batı sanatı çevrelerinde kazandığı başarı, Rusya’nın Batı uygarlığının akışına dahil olma sürecinde özellikle önem taşımaktadır. İvan Ayvazovski, Rusya’nın batı kültürüne armağan ettiği uluslararası düzeyde ilk ressam olarak Rus sarayı tarafından hararetle desteklenmiştir.

İvan Ayvazovski, yıllar süren seyahatleri sırasında birçok ülkede sergileri açıldı, çağın en yetenekli Rus ressamı olarak ün kazandı.

Fırtınada Kazazedeler- 1889

1842 yılında batı resim sanatının iki önemli merkezi, İngiltere ve Hollanda’yı ziyaret etmiş ve bu ülkelerdeki deniz resmi geleneğini incelemiştir, kendisi de deniz konusu üzerine çalışmıştır. Aynı yılın Paris sergisine katılan tek Rus sanatçı olarak, sanat çevrelerinden büyük övgüler almıştır. Paris’e yerleşip Fransız vatandaşlığına geçeceği dedikoduları üzerine, 1844 yılında St.Petersburg’a geri dönmüştür.

İvan Ayvazovski, 1844 yılında Rusya'ya dönüşünde Rus Donanması'nın resmi ressamlığı görevine atandı. Bu süreçte, donanma ile ilişkileri resmiyet kazanmış ve Rusya’da denizciliğin tarihine ve genel olarak donanmaya adanmış bir seri resim yapmakla görevlendirilmiştir. Bu görevi dolayısıyla yaşamı boyunca çok sayıda deniz ve gemi resmi yaptı.

Gece Fırtınası - 1849

İngiltere’den İtalya’ya, Hollanda’dan Portekiz’e Avrupa’nın pek çok ülkesini, Mısır’ı (1869) ve ABD’yi gezmiş, buralardan çeşitli birikimler edinmiş ve ününü dünyanın her köşesine yaymıştır. Ama onu dünyada en fazla etkileyen şehir İstanbul olmuştur. 1845 yılında, Grandük Konstantin Nikolaievich ile birlikte Anadolu, Ege Adaları ve Doğu Akdeniz’e yapılan bir geziye katılmıştır. Gezinin durakları arasında İstanbul ve Truva da vardır. İstanbul’a ilk ziyaretini içeren bu gezinin ardından, 1846’da Karadeniz donanmasıyla bazı manevralara katılmıştır. Bu dönemde doğduğu şehir olan Feodosiya’ya yerleşmiştir.

1845 yılında geldiği İstanbul'da Sultan I. Abdülmecit tarafından Beylerbeyi Sarayı'nda kabul edildi. 1845-1890 yılları arasında İstanbul'a toplam sekiz ziyaret yaptı. 1874 yılındaki ziyaretinde Mimarbaşı Sarkis Balyan'ın Kuruçeşme Adası (Galatasaray Adası) üzerinde bulunan ikametgâhında bir ay kadar misafir olarak Sultan Abdülaziz'in dolmabahce-sarayi için sipariş ettiği tabloları hazırladı. 1890'daki son ziyaretinde Sultan Abdülhamit II'in huzuruna kabul edilerek padişaha iki tablosunu hediye etti.

Gece Karadeniz - 1870

Ünü dünyanın dört bir yanına yayılmış olan İvan Ayvazovski, sıkça geziye çıkarak İngiltere'den İtalya'ya, Hollanda'dan Portekiz'e Avrupa'nın pek çok bölgesini, Mısır'ı ve ABD'yi gezilerlerle deneyimlemiştir.

Kırım Savaşı (5 Ekim 1853 – 30 Mart 1856) nedeniyle 1854-57 yılları arasında denizden uzak olan Karkov’da yaşayan Ayvazovski, savaşın sona ermesiyle Paris’e gitmiştir. Burada bir sergi düzenlemiş ve III. Napolyon tarafından Legion d’Honneur ile ödüllendirilmiştir. Kırım’a dönüş yolculuğu sırasında bir kez daha İstanbul’a uğramıştır.

Gemi Kazası - 1876

1860-1880 yılları arasında Kafkasya (1868), Mısır (1869) Fransa ve İtalya (1872), İstanbul (1874) ve ‘Hollanda, İtalya, Fransa (1878) gezileri yapmıştır. Hayatının son yirmi yılını, 1880 yılında bir sanat galerisi açtığı Feodosiya’da geçirmiştir. Bu arada Feodosoya, St.Petersburg ve Moskova’da çok sayıda sergi açmıştır. 1892 yılında Kuzey Amerika’ya gitmiştir ve burada özellikle Niagara şelalelerinden etkilenmiştir.

Beşbinin üzerinde eseri olan İvan Ayvazovski'nin tablolarının büyük bir kısmı St. Petersburg, Moskova ve Erivan devlet müzelerinde sergilenmektedir. 30 kadar eseri Türkiye'de dolmabahce-sarayi, Sakıp Sabancı Müzesi, Deniz Müzesi, Askeri Müze, Fener Rum Patrikhanesi ve İstanbul Kumkapı Ermeni Patrikhanesi'nin koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Gemi-yangını - 1853

1890 yılda İstanbul’u son defa ziyaret ettikten sonra doğduğu şehir Feodosya'ya yerleşti. Hayatı boyunca bağlı kaldığı şehrine, sarayla olan bağlantılarını da kullanarak Feodosiya’ya liman, tren yolu ve arkeoloji müzesi gibi yapıların inşaasıyla katkı sağladı. Bu arada St.Petersburg ve sarayla ilişkilerini hiçbir zaman koparmamış, hatta imparatorluk ailesini kendi evinde ağırlamıştır

Günbatımında Ortaköyden İstanbul - 1856

Evlilikleri :
1.eşi: Julia Graves (e. 1848–1877)
2.eşi: Anna Burnazian (e. 1882–1900)
Alexandra Lampsi, Maria Aivazovskaya, Zhanna Aivazovskaya, Elena Latri adlarında çocukları vardı.

İvan Ayvazovski, atölyesinde bir Türk gemisinin patlaması üzerinde çalıştığı tabloyu yapmaya başladığı ertesi gün 83 yaşında ani bir beyin kanamasıyla şövalesinin başında ölmüştür.

İvan Ayvazovski, 2 Mayıs 1900 tarihinde Feodosya'da 83 yaşında ölmüştür.

Mehtapta Yelkenliler - 1895

İvan Ayvazovski tablolarında, en dikkat çeken resimlerin deniz ve sahili resmettiği yağlı boya tablo resimleri olmasının sebebi; resimlerinde profesyonelce kullandığı ışık ve yansıma efektleridir. Resimlerinde o kadar gerçekçi ışık geçişleri kullanmaktadır ki bir sergisinde tabloların arkasında ışık kaynağı olup olmadığını kontrol eden ziyaretçiler olmuştur.

Rus donanmasının resmi ressamı olarak görevli olduğundan hayatının büyük bir çoğunluğunu denizi ve gemileri incelemekle geçirdiği için onların tüm detaylarına hâkim olarak yağlı boya tablo resimlerini çizmiştir. Ayvazovski tablolarında öyle bir teknik kullanmıştır ki yağlı boya manzara tabloları, bir pencereden manzaraya bakmak izlenimi vermektedir. Renkleri, havayı, denizi en gerçekçi renklerde ve en doğal şekilde resmetmiştir.

İvan Ayvazovski, yağlı boya manzara tablolarında genellikle deniz manzaralı tablolar üzerine yoğunlaşmayı tercih etmiştir. Bu yoğunlaşmanın meyveleri olarak en iyi deniz manzaralı tablolara imza atan ressam, denizlerin romantik ressamı olarak anılmaya başlanmıştır.

Ortaköyde-Mehtap 1894

Ayvazovski tabloları ünü öyle yayılmıştır ki Osmanlı döneminde 3 padişahın (I. Abdülmecit , Abdülaziz ve II. Abdülhamit II) davetleriyle İstanbul’a gelip gitmiştir. Birçok İstanbul temalı yağlı boya tablo resimleri yapmıştır. İstanbul’u düşünerek resmettiği eserlerinde, İstanbul sokakları ve tabi ki birden çok deniz tablosu yer almaktadır. Ayvazovski Tabloları ile döneminin en iyi Rus ressamı unvanına layık görülmüş ve Osmanlı’da da Saray Ressamı olarak anılmıştır.

Ayvazovski tablolarında deniz ve gökyüzünü resmederken kimi zaman güneş ışığı kimi zaman da ay ışığını kullanmıştır. Her iki seçenekte de oldukça gerçekçi ve dramatik eserler icra etmeyi başarmıştır. Yağlı boya manzara tablolarını resmederken perspektifi o kadar iyi kullanmıştır ki resimlerindeki gerçekçiliğin bir sebebi de budur. Ayvazovski tablolarında denizi ve onun fiziki değişimlerini çok iyi görebilmekteyiz. Her mevsimde ve her türlü hava koşulunda, atmosferi ve denizi yağlı boya manzara tablolarında oldukça iyi tasvir etmiştir.

Topkapıdan İstanbul - 1874

Kaynak:Biyografiler.com