Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Şerif Hüseyin

Şerif Hüseyin

Doğum Tarihi: ??.??.1852

Ölüm tarihi: 04.Haziran.1931

Şerif Hüseyin kaç yaşında öldü : 79

Burcu:

Meslek:

Doğum Yeri: İstanbul

Ölüm Yeri: Amman, Ürdün

Mekke emiri

Osmanlı Devleti'ne karşı Araplar'ı kışkırtarak isyan başlatan Şerif Hüseyin, 1931 yılında hayatını kaybetmiştir.

Şerif Hüseyin, 1852 yılında İstanbul'da doğmuştur. Tam adı Hüseyin bin Ali’dir. Babası Ali Paşa bin Muhammed, annesi Bezm-i Cihan’dır. Arabistan’da büyüdü. Şerif Hüseyin, Mekke’yi muhafaza etmekle görevli eski bir aileye mensuptu. 1856 ile 1858 yılları arasında dedesinin son emirliği döneminde Mekke’de kalmış, ardından tekrar İstanbul’a dönmüştü. Üç yıl sonra babasının vefatıyla amcası Emir Abdullah’ın yanına Mekke’ye giderek tüm eğitimini burada tamamladı. Ancak Abdülhamit II tarafından Hüseyin bin Ali’yi (Şerif Hüseyin) bir tehdit olarak görmesi üzerine 1893 yılında İstanbul'a çağırıldı, karısı ve çocukları ile beraber Avrupa yakasında bir köşkde yaşamaya tabi tuttular. 1908 yılında amcası Abdullah Paşa b. Muhammed Mekke Emiri olarak görevlendirildi ancak daha İstanbul’dan yola çıkmadan vefat edince bu sefer Şerif Hüseyin vezir rütbesiyle Şûra-yı Devlet üyeliği yapmakta iken 1908 yılının Kasım ayında Mekke Emiri tayin edildi.

Şerif Hüseyin, 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Sultan Abdülhamit II tarafından Mekke şerifi olarak Arabistan'a gönderildi.

1909 yılında Hicaz demiryolunun kullanılmasıyla gelir kaybına uğrayan bedevilerin isyanını bastırmak ve hacıların güvenliğini sağlamak için kardeşi Nasır ile oğlu Abdullah'ı görevlendirdi ve hacıların emniyetle Şam'a dönmesini sağlayıp hem merkezi hükümet hem de bedevi kabileleri nezdinde itibarını arttırdı.

1908 - 1916 yılları arasında Mekke Şerifi olarak görev yaptığı bu dönemde oğlu I. Abdullah aracılığıyla İngiltere ile yakın ilişkiler kurarak Araplar'ı Osmanlı Devleti aleyhinde kışkırttı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Türkçülük politikasını da bahane ederek isyan başlattı.

Şerif Hüseyin 1O Temmuz 1915'da Osmanlı Devleti ve hilafeti için desteğini ilan ederken ardından oğlu I. Abdullah vasıtasıyla İngilizler'le tarihe McMahon Şerif Hüseyin mektupları adıyla geçen müzakereleri başlattı (4 Temmuz 1915- 30 Ocak 1916). Bu arada devletin Araplar'dan kurulu askeri birliklerin sayısını arttırma teşebbüsünü engellemeye çalıştı. Cihad ilanını desteklemedi ve Hicaz demiryolunun Mekke'ye kadar uzatılmaması için gayret gösterdi. Gelişmelerden rahatsızlık duyan Osmanlı hükümetinin kendisini emirlikten alacağından endişelenerek İngilizler'le yaptığı pazarlıklarda Araplar'ın Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanması durumunda İngiltere'nin kendi krallığını tanımasını istedi.

Osmanlı Devleti'ne karşı İngiltere ile iş birliği kararı alındı ve muhtemel Arap krallığının sınırları belirlendi (kuzeyde Mersin, Adana hattından itibaren Birecik, Urfa. Mardin, Midyat ve İran sınırına, doğuda Basra körfezinin aşağısından iran'a, güneyde Aden hariç Hint Okyanusu'na, batıda Kızıldeniz ve Mersin'e kadar olan topraklar). Şam protokolü diye bilinen bu mutabakat Şerif Hüseyin tarafından İngilizlere aktarıldı; bu çerçevede yapılan görüşmeler anlaşma ile sonuçlandı. İngilizler, önceleri stratejik anlamda pek önemli görmedikleri Şerif Hüseyin isyanına Çanakkale savaşlarında yaşadıkları hayal kırıklığından sonra ağırlık verdiler.

Cemal Paşa’nın Suriye’de görevli iken Beyrut ve Şam’da devlete ihanetle suçladığı bazı Arapları idam ettirmesini bahane eden Şerif Hüseyin, 1916 Haziran ayında Ecyad Kalesi’ne saldırmak suretiyle ihanetin ilk fitilini ateşledi. İsyanı meşrulaştırmak için de İttihat ve Terakki yönetimini ‘dinsizlik’ ile suçladı ve taraftar kazanmaya çalıştı.

10 Haziran 1916 tarihinde bağımsızlığını ilan ederek kendisini Kasım 1916’da Hicaz'ın kralı ilan eden Şerif Hüseyin, önce 16 Haziran 1916’da Cidde’yi ardından 17 Eylül 1916’da Taif’i ele geçirdi. Arabistanlı Lawrence lakaplı bir İngiliz ajanıyla birlikte hareket ederek Arap birlikleri Hicaz demiryoluna saldırılar düzenlemeye ve Osmanlı birliklerine kayıplar verdirmeye başladılar. Bir yandan İngilizlerle çarpışan Osmanlı ordusu, Hüseyin'in oğulları komutasındaki Arap birliklerine karşı da savaşmak zorunda kaldı.

1918’de I. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Arap krallığı kurma girişimlerine yine devam eden Şerif Hüseyin, 1919 yılında düzenlenen Paris Barış Görüşmelerinde aradığı desteği bir kez daha bulamadı. İngilizler Şerif Hüseyin’e sadece Hicaz bölgesinin krallığını vermişti. Büyük oğlu I. Abdullah’ı Ürdün kralı diğer oğlu I. Faysal’ı da Irak kralı yaparak Arap topraklarını parçalayan İngilizler, büyük Arap krallığı projesini de böylece ortadan kaldırmış oldu.

I. Dünya Savaşı'nın ardından Versailles Antlaşması'nı kabul etmemesi üzerine İtilaf Devletleri ile arası açıldı. 6 Mart 1924’de Halifeliğin TBMM tarafından kaldırılmasından sonra, Mekke ve Medine'nin elinde olmasına dayanarak kendisini yeni halife ilan etti. İngiltere'nin desteklediği Abdülaziz İbni Suud tarafından 5 Ekim 1924'te krallığına son verilerek Kıbrıs'a sürgün edildi. Daha sonra 1930 yılında Ürdün'ün kralı olan oğlu I. Abdullah'ın yanına yerleşti.

Şerif Hüseyin, Abdiyya bint Abdullah ile evlendi. 1882 yılında I. Abdullah, I. Faysal (d. 1883), Ali bin Hüseyin, Prens Hasan, Prenses Fatma, Prenses Saliha, Prenses Sarra, Prens Zeyd, Hasan bin Hussein, Hussein ibn Nasser, Sherif Fawaz Sharaf adlarında çocukları oldu. Şimdiki Ürdün kralı Kral II. Abdullah, oğlu I. Abdullah'ın torunudur.

Şerif Hüseyin, 4 Haziran 1931 tarihinde Amman, Ürdün’de 79 yaşında ölmüştür. Kudüs’te defnedildi.

Kaynak:Biyografiler.com