Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Afrodit

Afrodit

Doğum Tarihi: -

Afrodit kaç yaşında : -

Burcu:

Meslek:

Doğum Yeri:

Afrodit, Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçasıdır. Roma mitolojisinde karşılığı Venüs’dür.

Afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros, tanrıça Afrodit'in Zeus ile Okeanos’in kızı Dione'den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia adlı kitabında bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos'u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser. Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar.

Bu sebepten Yunanlılar, iki efsane mitoloji yaratıcısının bu denli çelişkisinden dolayı sıkıntıya düşmüşlerdir. Platon (Eflatun) bu iki eski yazarı Homeros ve Hesiodos’u uzlaştırmak için tanrıça Afrodit'in aslında aynı adı taşıyan farklı kişiler olduğunu öne sürmüştü; biri (onun görüşüne göre) erkekler arasındaki daha fazla sevgiyi, diğeri ise erkekler ve kadınlar arasındaki sevgiyi temsil ediyordu. Platon bunlara sırasıyla 'Göksel Afrodit' ve 'Evrensel Afrodit' adını verdi.

Afrodit, için çoğunlukla kullanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. Güzelliği, sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu Eros ile görünmektedir. Ancak Eros, Hesiodos’a göre oğlu değildir ve Afrodit'in alayına daha sonra katılmıştır. Bunun yanı sıra tanrıça Afrodit'in alayında güzelliği, zarafeti ve bereketi simgeleyen Kharitler, Horalar ve Hymenaios yer almaktadır. Tanrıça Afrodit çoğu kez çıplak betimlenir. Ayrıca takan her kadını dünyanın en güzel ve çekici kadını gösterebilen büyülü bir memeliği vardır. Hera, bu memeliği Truva savaşı'nı izleyen Zeus'u baştan çıkarıp kandırmak için kullanmıştır.

Afrodit, ölümlü yani insan ve tanrılar ile birçok kişiyle birlikte olduysa da, sadece Zeus ile Hera'nın oğlu tanrı Hephaistos ile evlenmiştir. İstemeyerek yaptığı bu evlilik boyunca kocasını Ares ile aldatır. Bu yasak ilişkisinden Eros (Aşk), Phobos (Korku), Deimos (Dehşet) ve Harmonia (Uyum) adında çocukları oldu. Diğer önemli tanrı sevgilisi ise Hermes'tir. Bu beraberliğinde Hermaphroditus doğar. Bunun yanı sıra Adonis ve Ankhises ile ilişkileri vardır. Frigya prensesi kılığına girerek ilişki kurduğu Truva'nın kraliyet ailesinin bir üyesi olan Ankhises'ten olan çocuğu Aeneas ve diğer bir başka tanrı Ares'ten olan çocuğu Eros en ünlü çocuklarıdır. Afrodit'in Dionysos ile olan ilşkisinden Priapus (büyük cinsel organı olan bir bahçıvan) adında bir oğlu olmuştur.

Afrodit, kendisine yeterli derecede ibadet etmeyen Suriye kralı Theias’ın kızı Myrrha'yı lanetleyip babasına aşık eder ve bu çarpık ilişkiden ölümlülerin en güzeli Adonis doğar.

Troya Savaşında da Troyalıların yanında yer alan Afrodit, Anadolu'da sevilen bir tanrıçadır. En önemli ibadet merkezi adı verdiği kent Aydın'ın Karacasu ilçesine bağlı Geyre mahallesinin bulunduğu yerdeki Afrodisias'tadır.

Tanrıça Afrodit’in en eski tapınma merkezleri Çuha Adası (Kythira veya Kythera) ve Kıbrıs adasında bulunmaktadır. Antik Yunan şairi Hesiodos'un şu dizeleri buna kaynaktır;
"Dalgalı denize atar atmaz onları
Gittiler engine doğru uzun zaman.
Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan:
Bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten.
Önce kutsal Kythera'ya uğradı bu kız,
Oradan da denizle çevrili Kıbrıs'a gitti
Orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar,
Bir köpükten doğmuş olduğu için"

Yazan şair: Hesiodos

Afrodit'in hikayesi, özellikle Rönesans döneminde sanatçıların ilgisini çekmeye devam etti ve belki de en ünlüsü şimdi Floransa Uffizi Galerisi'nde olan Sandro Botticelli'nin 1486 yılında yaptığı Venüs'ün Doğuşu adlı tablosunda dikkatleri üzerine çekmişti.

Sandro Botticelli'nin 1486 yılında yaptığı, Venüs’ün (Afrodit'in)Doğuşu (The Birth of Venus) adlı tablosu.

Sandro Botticelli'nin 1486 yılında yaptığı, Venüs’ün (Afrodit'in)Doğuşu (The Birth of Venus) adlı tablosunda Afrodit bir deniz kabuğu içinde çıplak olarak resmedilmiştir. Botticelli’nin bu eseri birçok kaynaktan ilham alarak yarattığı söylenmektedir. Bunlardan en önemlisi olarak bilineni Angelo Poliziano’nun Venüs’ün doğuşunu anlattığı şiiridir. Hesiodos Afrodit’in doğumundan sonraki yolculuğunu şu şekilde anlatır:
Bir kız türeyiverdi bu ak köpükten.
Önce kutsal Kythera’ya uğradı bu kız,
Oradan da denizle çevrili Kıbrıs’a gitti.
Orda karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar
Güzel çelenkli Kythera’lı da dediler ona
O adanın kıyılarına uğradığı için,
Kıbrıslı da derler orda sulardan çıktığı için,
Philomedeia da derler hayalardan türedi diye.

Truva Savaşında Afrodit önemli bir figür olmuştur. Peleus ve Thetis'in düğününde; Athena, Hera ve Afrodit arasında düzenlenen güzellik yarışması tartışmaya sebep olur ve yarışmanın kazanına karar verilemez. Zeus ise Truva prensi Paris'e haber göndererek yarışmanın kazananını onun belirlemesini ister. Kararını etkilemek için Athena ona güç ve yenilmezlik sözü verdi, Hera, Asya ve Avrupa bölgelerini teklif etti ve Afrodit dünyanın en güzel kadınının aşkını teklif etti. Paris Afrodit'i seçti. Aşk tanrıçasına güvenen Paris, kazananı belirleyen elmayı ona verir. Afrodit, Sparta kralı Menelaos ile evli olan Helen'i Paris'e aşık edince ikisi beraber Truva'ya kaçar. Bunu hakaret olarak sayan Yunanlılar büyük bir ordu kurar ve böylece Homeros’un İlyadası’nda anlattığı büyük Truva Savaşı’ı başlamış olur.

Truvalılara savaşta desteğinden dolayı Batı Anadolu'da Afrodit'e sıkça tapınılır ve halk tarafından sevilir. Çanakkale, Aydın, Muğla ve Balıkesir'de Afrodit'e adanmış tapınakları olan antik kentler vardır.

Kaynak:Biyografiler.com