Türkiye’nin en Büyük Biyografi ve Otobiyografi Sitesi

Türkiye Cumhuriyeti’ne Giden Yolda Öncü İsimler

2025-04-13
Türkiye Cumhuriyeti’ne Giden Yolda Öncü İsimler

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşanan siyasi ve askeri çöküş, Anadolu halkını bir varoluş mücadelesine sürükledi. Bu zorlu dönemde bağımsızlık ideali etrafında birleşen birçok aydın, asker ve siyasetçi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atacak adımları birlikte attı. Ancak bu büyük dönüşümün mimarı, hiç kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK oldu. Onun liderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı ve ardından gelen reformlar, Türk milletinin kaderini kökten değiştirdi. Bu süreçte İsmet İnönü gibi yakın silah ve dava arkadaşlarının katkıları da göz ardı edilemez.

Mustafa Kemal ATATÜRK
Mustafa Kemal ATATÜRK, 1881 yılında Selanik’te doğdu. Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra Osmanlı ordusunda görev aldı ve Trablusgarp ile Balkan Savaşları’nda gösterdiği başarılarla dikkat çekti. I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşı'ndaki liderliğiyle adını duyurdu. 1919’da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Erzurum ve Sivas kongreleriyle halkın temsilini esas alan bir direniş örgütlenmesi kurdu ve bu mücadeleyi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yürüttü.

1922’de saltanatı kaldırarak monarşi dönemine son verdi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilan etti ve Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Bu dönemden sonra ülkede hukuk, eğitim, dil, kıyafet ve ekonomi alanlarında birçok köklü reform gerçekleştirdi. Laiklik ilkesi doğrultusunda din ve devlet işlerini ayırdı; kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı, Medeni Kanun kabul edildi. Modern Türkiye’nin inşası için çalışırken, millî egemenliği temel ilke haline getirdi.

Atatürk’ün en büyük hedefi çağdaş ve bağımsız bir Türkiye yaratmaktı. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözüyle bilime ve akla verdiği önemi vurguladı. Eğitimden kültüre, sanayiden dış politikaya kadar her alanda modernleşmeyi esas aldı. Vefat ettiği 1938 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürdü. Ardında laik, demokratik ve çağdaş bir devlet yapısı bıraktı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinde onun kararlılığı, ileri görüşlülüğü ve halkına duyduğu güven yatmaktadır.

İsmet İnönü
1884 yılında İzmir'de doğan İsmet İnönü, Harp Okulu’nu ve Harp Akademisi’ni başarıyla bitirerek Osmanlı ordusunda görev yapmaya başladı. I. Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde bulundu. Ancak onun asıl tarihi rolü, Mustafa Kemal ATATÜRK ile birlikte Kurtuluş Savaşı'nda şekillendi. TBMM’nin kurulmasının ardından Batı Cephesi Komutanlığı’na atandı ve 1. ve 2. İnönü Savaşları'nı kazanarak Meclis’e büyük moral sağladı.

İsmet İnönü, savaş meydanındaki başarılarının ardından diplomatik sahneye çıktı. Türkiye adına 1923 yılında İsviçre’de düzenlenen Lozan Barış Konferansı’na baş temsilci olarak katıldı. Aylar süren çetin müzakereler sonucunda, Sevr Antlaşması'nın geçersiz olduğunu tüm dünyaya kabul ettirerek Türkiye'nin bağımsızlığını tescilleyen Lozan Antlaşması’nı imzaladı.

Cumhuriyet’in ilanından sonra uzun süre başbakanlık görevinde bulunan İsmet İnönü, Atatürk'ün gerçekleştirdiği reformların uygulanmasında ve kurumsallaşmasında büyük rol oynadı. Atatürk’ün vefatından sonra 1938’de Cumhurbaşkanı oldu ve II. Dünya Savaşı boyunca Türkiye’yi savaşa sokmadan yönetmeyi başardı. Çok partili hayata geçiş sürecini başlatan lider olarak da anılır.

Kazım Karabekir
1882 yılında İstanbul’da doğan Kazım Karabekir, Harbiye’den mezun olduktan sonra çeşitli görevlerde bulunmuş ve I. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi’nde önemli görevler üstlenmiştir. Mondros Mütarekesi sonrası Doğu’da Türk varlığını korumayı sürdürmüş, Ermenilere karşı zaferler kazanmıştır. 1920 yılında imzaladığı Gümrü Antlaşması ile Türkiye’nin doğu sınırlarını güvence altına almıştır.

Kazım Karabekir, TBMM’nin açılmasına büyük katkı sağlamış, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yakın silah arkadaşlarından biri olarak ulusal direnişi desteklemiştir. Cephedeki kararlı duruşunun yanı sıra savaş yetimlerine yönelik "çocuk ordusu" projesini hayata geçirmiştir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluşunda yer almış, siyaset ve askerlik yaşamı boyunca daima ulusal egemenlik ilkesine bağlı kalmıştır.

Hüseyin Rauf Orbay
1880 yılında İstanbul’da doğan Hüseyin Rauf Orbay, Bahriye subayı olarak Osmanlı donanmasında görev yaptı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Mondros Mütarekesi’ni imzalayan heyette yer aldı. Daha sonra Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’ye katıldı.

Rauf Orbay, Mustafa Kemal ATATÜRK ile birlikte Amasya Genelgesi'nin hazırlanmasında aktif rol aldı. TBMM’nin açılış sürecinde görev aldı. Milli Mücadele'nin sivil yönünün kuvvetlenmesinde etkili oldu.

Cumhuriyet’in ilanına mesafeli yaklaşmış, ardından Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nda muhalif çizgide yer almıştır. Halk iradesi kadar meclis egemenliğini de savunmuştur.

Mustafa Fevzi Çakmak
1876 yılında İstanbul’da doğan Mustafa Fevzi Çakmak, Osmanlı ordusunda yüksek rütbelerde bulunmuş, 1920’de TBMM tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na atanmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın askeri mimarlarından biridir.

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde önemli rol oynamıştır. Cumhuriyet’in ilanı sürecinde askeri gücün Meclis otoritesine bağlanmasında etkili olmuştur.

1935'e kadar Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunmuş, ordunun siyaset dışı kalmasına özen göstermiştir. Cumhuriyet’in askeri kurumlarının inşasında büyük katkı sağlamıştır.

Celal Bayar
1883 yılında Bursa’da doğan Celal Bayar, İttihat ve Terakki kadrosundan gelmiş, Kurtuluş Savaşı’nda özellikle Batı Anadolu’daki direnişin örgütlenmesinde görev almıştır.

Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal ATATÜRK’ün isteğiyle İktisat Bakanı olarak görev yapmış, Türkiye İş Bankası’nı kurmuştur. Devletçilik ilkesi çerçevesinde sanayi politikaları geliştirmiştir.

1946’da Demokrat Parti’nin kurucuları arasında yer almış, 1950’de Cumhurbaşkanı seçilerek çok partili demokratik sistemin önünü açmıştır.

Ali Fuat Cebesoy
1882 yılında İstanbul’da doğan Ali Fuat Cebesoy, Sivas Kongresi’nden sonra Batı Cephesi Komutanlığı’na atanmış ve düzenli ordunun ilk temellerini atmıştır.

Ankara’nın direniş merkezi olmasını sağlayan ilk komutanlardandır. Sovyetler'le dostane ilişkiler kurmuş, Moskova Antlaşması’nı imzalamıştır.

Cumhuriyet’in ilanından sonra farklı siyasi görevlerde bulunmuş, Atatürk’ün yakın çevresinden biri olmuştur. Çok partili hayata geçişte de yer almıştır.

Halide Edip Adıvar
1884 yılında İstanbul’da doğan Halide Edip Adıvar, Milli Mücadele sürecinde yazıları ve mitinglerdeki konuşmalarıyla halkı harekete geçirmiştir.

Cephede görev almış, özellikle Batı Cephesi’nde görev yapmış, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün güven duyduğu sivil figürlerden biri olmuştur.

Cumhuriyet sonrasında eğitim ve kadın hakları alanında çalışmış, mecliste milletvekilliği yapmıştır. Modernleşme sürecinin toplumsal ayağında etkili olmuştur.

Ali Fethi Okyar
1880 yılında Pirlepe’de doğan Ali Fethi Okyar, Cumhuriyet öncesi dönemde diplomat ve bürokrat olarak görev yapmıştır. Atatürk’ün en yakın dostlarından biridir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra çeşitli bakanlık görevlerinde bulunmuş, 1930’da Atatürk’ün isteğiyle Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurmuştur.

Bu parti kısa sürede halk desteği kazanınca kapatılmış, ancak Ali Fethi Okyar çok partili hayata geçişte önemli bir figür olarak hafızalarda yer almıştır.