Sappho
Doğumu: MÖ: yaklaşık 630 yılında Lesbos (Midilli) Adası, Yunanistan
Ölümü: MÖ: 570 civarında Midilli, Yunanistan
Şair, müzisyen
Jacques Louis David’in 1809 yılında yaptığı tablosunda, yanlarında aşk tanrısı Eros ile mutlu bir şekilde betimlemiş "Sappho ve Phaon”. Tablo Hermitage Müzesindedir.
Sappho, antik dönemin en ünlü kadın şairidir.
Sappho, milattan önce yaklaşık 630 yılında Yunanistan, Lesbos (Midilli) Adasında aristokrat bir ailede doğmuştur. Birçok kardeşi olduğu ve Cercylas adında zengin bir adamla evli olduğu düşünülmekte. Ve tabi ki şiirlerinden de bildiğimiz kadarıyla Cleis adında bir kızı vardır. Hayatının çoğunu evlenmemiş genç kadınlar için kurduğu okulu yürüttüğü Lesbos’ta geçirmiştir. Böylece Sappho bir öğretmen ve şair olarak büyük bir üne kavuşmuştur.
Güzel bir kızım var, sevdiceğim Kleis’im
altın çiçeklere benzeyenim benim
değişmem onu tüm Lidya’ya güzel Lesbos’a bile
(Çeviri: Azra Erhat- Cengiz Bektaş)
Sappho destandan (epik şiir), lirik şiire (Lir (lyra) eşliğinde okunan şiir) geçişi temsil eder. Bu türde daha çok kişisel duygulara yer verilir. Sappho, tarihte bilinen ilk kadın şairlerden biridir. Şiirleri Horatius ve Platon (Eflatun) gibi büyük ustalardan bile övgüler almıştır. Günümüze ulaşan şiirlerinin sadece parçalardan ibaret olmasına rağmen, bütün olarak bilinen tek şiiriyle ünü hala devam etmektedir.
Sappho, ozanlığının yanı sıra eğitimci kimliğiyle de tanınır. Sappho bir kız okulunda öğretmen ve yönetici olarak çalışır. Ayrıca kadınlarla birlikte lir eşliğinde birbirlerine şiirlerini okuyan bir topluluğun başında yer aldığı düşünülür. Bu okul ve/veya topluluk, bazı araştırmacılara göre bir tür dernektir. Ama burası ne rahibeler okulu ne de bir sanat akademisidir. Tanrıçaları Afrodit’e bağlı, müzik ve şiir kültürüyle beslenen, doğanın güzelliğini öğreten, kadın zarafetini işleyen ve genç kızları evliliğe hazırlayan bir yerdir.
Bir Afrodit kültü rahibesi olan Sappho, bağlı bulunduğu kültün de kendisine vermiş olduğu rahatlığa dayanarak özgürce içinden geçeni söylemiş, Açık ve yürekli bir tutum sergilemiştir. Dilindeki bu içtenlik ve açıklık sayesinde eserleri, tüm ardıllarını ve benzerlerini geride bırakarak yüzyılların ötesine geçmiş, çağlar boyu öykünülmüş, eleştirilmiştir.
Günümüze ulaşan şiirlerinin çoğu aşk şiiri olarak nitelendirilen Sappho, bütün tanrılardan eski olan aşk tanrısı Eros’u en etkileyici şekilde anlatan kişi olarak yorumlanır.
Sappho, erkek egemen edebiyatta başkaldıran kadınlar arasında ilk sıraya konabilir. Ayrıca antik dönemde kadınların diğer kadınlara olan çekiciliği hakkında yazan ilk kadın şairdir.
Kadınların kamusal alanın tamamen dışında oldukları ve cinsel deneyimleri hakkında bilgiye ulaşılamayan bir dönemde, Sappho’nun şiirleri kadınlar arasındaki aşk ilişkilerine tanıklık eder. Sappho, büyük bir şair olduğu kadar, şiirlerinde bir kadın için arzuyu ifade eden, kadınların hayatlarına, ritüellerine, kıyafetlerine, duygularına ışık tutan, toplumsal gerçekleri dile getiren ve kız çocukların eğitimini önemseyen bir kadın olarak da önemlidir. Ancak kadınlara yönelik arzuyu dile getirmek amacıyla güçlü heteroseksüel kavramları kullanır. Aşk şiirlerinin çoğunu mitolojiden, tarihten ve eril dilden yola çıkarak biçimlendirir.
Sappho’nun 182 şiiri günümüze ulaşmıştır. Bu şiirlerin neredeyse tamamı Sappho’ya yakın dönem tarihçileri, edebiyatçıları, şairleri aracılığı ile bugüne ulaşmıştır. Şiirlerin bir kısmının tamamen başkasına ait olmasından, bir kısmının ise kısmen değiştirildiğinden şüphe edilmektedir. Kaldı ki günümüze ulaşan kimi şiirler (örneğin: dikey biçimde ortadan kesilmiş gibi) hasarlı bir vaziyette ele geçmiş, çevirilerinin bir kesimi Sapfo söylemine dayanılarak faraziye ile üretilmeye çalışılmıştır.
Sappho şiirlerini lirik türünde ve gizemli Aiol lehçesinde yazmıştır. Kullandığı dil Roma Dönemi’nde artık kullanılmayan bir dildi ve Bizans Dönemi’nde de şiirleri üzerine çalışılmamasının nedenlerinden birinin de bu olduğu düşünülüyor. Şiirlerinin akademik dünyadan kaybolması, katipler tarafından daha az üretilmesiyle sonuçlandı ve bu da günümüze ulaşan eserlerinin bu denli az olmasını açıklıyor. Günümüzde şiirlerinin yalnızca küçük parçalarını okuyabiliyoruz ve eksik kalan kısımları tahminler yoluyla doldurabiliyoruz. Antik dönemden kalan dökümanlar haricinde Sappho hakkında bildiklerimiz oldukça az. Şiirlerine otobiyografi gözüyle bakarak hayatını anlamaya çalışmak biraz yanıltıcı olabilir.
Akademisyenler arasında Sappho’nun muhtemelen biseksüel olduğu ortak görüşü vardır. Aslında Sappho ile ilgili günümüzde en çok bilinen (fakat kanıtlanmayan) tarafı biseksüel tarafıdır. Şiirlerinde tüm formlarıyla güzelliği anlatıyor ve her iki cinse karşı da aşk şiirleri yazıyordu. Bu yüzden modern “lezbiyen” kelimesinin kökeninin de Sappho’ya dayandığı söylenir. Sappho sık sık lezbiyen ya da Lesboslu olarak tanımlanmıştır. Ayrıca Sapphic kelimesinin de eşcinsel çağrışımları vardır.
Sappho hakkında çok şey bilmiyor olabiliriz ama kendisi hakkında yine de birkaç bilgimiz var. Belirli ortamlara karşı gözlemleri, gezileri bize onun aristokrat bir aileden geldiğini söylüyor. Pitakos önderliğindeki isyan sırasında Lesbos’tan ayrılmak zorunda bırakıldığını ve Sicilya’ya sürgüne gönderildiğini biliyoruz. Sicilya’da yerel halkın onun gelmesinin şerefine bir heykelini yaptıklarını biliyoruz.
Ayrıca Sappho’nun ölümü hakkında romantik bir hikaye var. Hikayeye göre Sappho, Phaon adındaki bir kayıkçıya olan aşkından dolayı Leucadian kayalıklarından atlayarak intihar etmiş. Bu hikaye MÖ. 342-291 yıllarında yaşayan Yunanlı oyun yazarı Menander’den beri geçerliliğini sürdürmekte fakat doğruluğundan hala emin olunamadı.
Roma’da, halka açık ilk park olan, Pompeii Portikosu’nda Knidos Afrodit’inin heykeli ve Byzantion’da Homeros ve Hesiodos gibi ozanların heykellerinin yanında Sappho’nun heykeli de yer almaktadır.
Sappho, milattan önce 570 civarında Yunanistan, Lesbos (Midilli) Adasında 60 yaşlarında ömüştür.
Toplumun genel kabul gören ahlakının dışındaki konumu nedeniyle Sappho, Fransız şair Paul Verlaine gibi 19. yüzyılın özgürlükçü ‘dekadan’ şairlerine çekici bir model olmuştur. Sappho’nun hemcinslerine karşı erotik duygularının yer aldığı dizeleri ise her zaman en fazla kullanılan ve hafızalarda kalanlardır.
Yaşadığı dönemde ve sonraki yüzyıllarda çok tanınan ve sevilen bir şair olan Sappho’nun Roma döneminden kalma çok sayıda Sappho heykeli ve büstü vardır. Sappho ve lir resimli paralar dahi basılmıştır.
Sappho’nun şiirleri yazılarak çoğaltılır, tarihçiler ve edebiyatçılar kendi yapıtlarında ondan çeşitli alıntılar yaparlar. Roma döneminde çok ünlü olan Sappho ve şiirleri zaman içerisinde daha az kopyalanmaya başlanır. Bunun bir sebebi Sappho’nun kullandığı lehçe olabilir. MÖ 7 ve MÖ 6. yüzyıllarda tek bir Yunan dilinden bahsedilemez, Dor, İon, Aiol gibi çeşitli lehçeler vardır. Sappho şiirlerini Dor öğelerini de içeren Aiol lehçesiyle yazmıştır. Sonraları Latinceye de çevrilmiş olan bu şiirler MS 2-3. yüzyıllarda İskenderiyeli bilginler tarafından dokuz kitap halinde bir araya getirilir. Erken dönem Katolik ve sonra Bizans Kilise liderleri Sappho’nun şiirlerini sansürlemiş veya yok etmiştir. Çünkü bunlar kadın, aşk, erotik düşünceler, Afrodit başta olmak üzere pagan tanrılara tapınma gibi Ortaçağ’daki dinsel görüşlere taban tabana zıt konuları içermektedir. Günümüze kadar gelen tek eksiksiz şiiri “Aphrodite’ye Yakarış”tır. 200 kadar şiir parçası (fragmanlar) ya sonraki yazıcı, şair veya çevirmenler tarafından tamamlanmış ya da eksik bölümler okuyucunun hayal gücüne bırakılmıştır.
Afrodit’e Yakarış şiri:
Tahtı renkler saçan ölümsüz Afrodit
Zeus’un oyuncu kızı, ey ece,
üzgüler, kaygılarla yüreğimi
ne olur ezme.
Gel gene eskiden olduğu gibi
duyunca uzaklardan yakarmamı
altın evini babanın bırakıp
geldiğin gibi
arabanı hızla sürüp göklerden
yeryüzüne getirirlerdi seni
sık kanatlarını çırpıştırarak
güzel serçeler
konuverirlerdi yere ve sen
ölümsüz yüzünde gülümsemeyle
başıma gelenleri sorardın,
neden çağırdığımı,
deli gönlümün dileğini sorardın:
“Peitho kimi getirsin kollarına,
sana bugün böyle haksızlık eden
kimdir ey Safo;
şimdi kaçsa da tez düşer ardına
armağan almayan gelir sunmaya
istemese de, sevmese de bugün
er geç sevecek.”
Gel kurtar ne olursun gene beni
bunca zorlu kaygısından gönlümün
oldur olmasını dilediğini;
katıl savaşıma
(Çeviri: Azra Erhat- Cengiz Bektaş)
Kaynak:Biyografiler.com
Sappho İçin Yapılan Aramalar
Sappho yaşıyor mu?, Sappho biyografi, Sappho hayatı, Sappho özgeçmişi, Sappho hakkında, Sappho doğum yeri, Sappho fotoğraf, Sappho video, Sappho resim, Sappho kimdir?, Sappho kaç yaşında?, Sappho nereli, Sappho memleketi, Sappho albümleri