Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Hüsamettin Bozok

Hüsamettin Bozok

Doğum Tarihi: 20.Şubat.1916

Ölüm tarihi: 29.Ekim.2008

Hüsamettin Bozok kaç yaşında öldü : 92

Burcu: Balık

Meslek: Yazar, Gazeteci

Doğum Yeri: İstanbul

Ölüm Yeri: Burhaniye, Balıkesir

Yeditepe dergisi ve Yeditepe yayınlarının kurucusu olan Bozok, tiyatro üzerine denemeleriyle dikkat çekti.

Hüsamettin Bozok, 20 Şubat 1916 tarihinde, İstanbul'da doğmuştur. Tam adı Mehmet Hüsamettin Bozok’dur. 1934 yılında ortaöğrenimini Pertevniyal Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nden F.K.M. sertifikası ile mezun oldu.

1936-1940 yılları arasında Yeni Adam dergisinde yazı işleri müdür yardımcılığı yaptı.

Hüsamettin Bozok, üniversiteden mezun olduktan, özellikle tiyatro üzerine denemeleriyle tanındı. Bu arada Posta’da ekonomi muhabirliği yaptı, sonra bir süre Sarıyer Ortaokulu'nda matematik (1941-1943) ve Haydarpaşa Lisesi’nde kimya öğretmenliği (1945-1947) yaptı. İskit Yayınları’nın Aylık Ansiklopedisi’nde yöneticilik (1947-51) yaptı. Monografi niteliğinde iki kitap yayınladı: “Emile Zola” (1940) ve dünya edebiyatından yedi yazarı incelediği “Portreler” (1941).

1930’lu yıllarda dönemin çeşitli dergilerinde yayımlanan çeviri ve eleştirileriyle ilgi çekti. Hüsamettin Bozok’un ilk yazısı, 1936 yılında İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun “Yeni Adam” dergisinde yayımlandı. Uzun süre burada çalışan Bozok, derginin yazı işlerini yönetti.

Çeşitli dergilerde 1940 kuşağı yazarları ile birlikte edebiyat ve sanat konularında incelemeleri yayımlanan Bozok, Meydan Larousse’un ve 1950-1984 Cumhuriyet Ansiklopedisi’nin tiyatro ve opera maddelerini yazdı. “Emile Zola (1940)” ve “Portreler (1941)” kitaplarını yayımlandı.

Hüsamettin Bozok, deneme, eleştiri, tanıtı türlerindeki yazılarını Servet-i Fünun-Uyanış, Ses (1938), Sokak, İnsan, Küllük, Yeni Edebiyat, Yürüyüş, Pınar, Yığın (1941-1946), Aylık Ansiklopedi (1946-1952), Yeditepe (1950) dergilerinde yayımladı.

1950’de Yeditepe adlı edebiyat dergisini çıkardı; ismi bu dergi ile özdeşleşti. 1950’den 1984 yılına kadar Yeditepe Dergisini çıkaran Bozok, Yeditepe Yayınlarını kurdu. 1954’te yılın en beğenilen kitabına verilmek üzere yayınevi adına şiir armağanı koydu. Armağan, 13 yıl boyunca dağıtıldı.

1965-1972 yılları arasında İstanbul Opera ve Balesi Basın Danışmanlığını yapan Bozok, bir süre de; 1974-1975’te İstanbul Şehir Tiyatroları’nın basın danışmanlığını yürüttü. Hüsamettin Bozok, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) ve Uluslararası Edebiyat Eleştirmenleri Derneği (AICL) üyesiydi.

Meydan Larousse’un ve 1950-1984 Cumhuriyet Ansiklopedisi’nin tiyatro ve opera maddelerini yazdı.

Yeditepe dergisi (1 Nisan 1950 - 1974 ,1979 - 84 439 sayı) ve Yeditepe yayınları (250 kitap) Yeditepe Şiir Armağanı'nın (1955-67,1976-84, 20 ödül) kurucusu ve yürütücüsü olan Bozok, 1930'larda çeşitli dergilerde yayınlanan çeviri ve eleştirilerinin yanı sıra, tiyatro üzerine denemeleriyle ilgi çekti.

Bozok, Yeditepe'yi, "bir sanat magazini" olarak tanımlarken şunları ifade etmişti: "Yeditepe hiçbir zaman okul olmadı ama yüzü Batı'ya dönük, yenilikçi, avangard bir sanattan yana oldu. Serbest bir kürsü gibiydi."

1997 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ve Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) onur ödülünü aldı. PEN'in kurulduğu yıllardaki ilk üyelerinden olan Hüsamettin Bozok , Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve Şeref Basın Kartı sahibiydi.

Hüsamettin Bozok, 29 Ekim 2008 tarihinde Balıkesir, Burhaniye’de 92 yaşında ölmüştür.

Eserleri :
1940 - Emile Zola (inceleme)
1941 - Portreler (tanıtma yazıları)

Aruz ve hece ölçüsüne dayanan eski şiir anlayışının, 1930’lardan sonra “tasfiye edilmesi”ni yaşamın doğal evrimine bağlayan Bozok, “Realizme Doğru” (Yürüyüş, 9 Eylül 1942) adlı, yazısında “inkılapçı realizmin” yeni edebiyat hareketi üzerindeki etkilerini tartışarak, batıya yeni açılan bir ülke sanatının “realizme gel…”, “sembolizme git…”, “fütürizme gelme…” diyemiyeceğini belirtmiştir. Bozok’a göre batı sanatının “tek bütün” olmaması gibi, yeni Türk sanatının da kendi içinde değişik eğilimler taşımasını doğal karşılamak gerekir. Çünkü kimi sanat dalları gelenekten yoksundur. Kimileriyse elli, altmış yıllık bir geçmişe sahiptir. “Bu bakımdan denilebilir ki, inkılapçı realizmin mazisi yoktur; fakat istikbali büyük olacaktır.” Gelişim sürecinin özelliklerini gören gözler için yeni edebiyat şu anlamı taşımaktadır: “Tasfiye hareketi realizmin lehine inkişaftadır. Zafer de onun olacaktır.”

Hüsamettin Bozok, “Türk Edebiyatında Köylü” (Ses, sayı 4, Eylül 1939), “Nail V. ve Sanat Telakkisi” (Serveti Fünun / Uyanış, 2261- 581/1940) “Hüseyin Rahmi’nin Şahsiyetinde Mücadele Unsuru” (Adımlar, sayı 12, Nisan 1944), “Hüseyin Rahmi Gürpınar” (Yığın, sayı 5, 1 Aralık 1946) gibi incelemelerinde dil, üretim ilişkileri içindeki insan, doğa ve toplum karşısındaki savaşım, ulusallık ve yapısal özellik sorunlarını göz önünde tutarak güncelle tarihsel, bireyselle toplumsal arasındaki bağlamların bilinmesine özen göstermiştir. Bu niteliğiyle yeni edebiyat hareketinin ilk savaşım yıllarındaki yazılarıyla toplumcu gerçekçi akıma yandaş eleştirmenlerden biri olarak nitelenebilir.

Kaynak:Biyografiler.com