Halil Lütfü Dördüncü, eski Tan gazetesinin sahibi idi.

Halil Lütfü Dördüncü, 1893 yılında Selanik’de doğmuştur. Annesinin adı Rukiye, babasının adı Süleyman idi. Mithat, Osman, Hadiye Aybars ile Nihal Uyguner adlarında kardeşleri vardı. Selanik’de 1908 yılında Yadigar-ı Terakki ve Ticaret Mektebi'nden mezun oldu. Ardından İstanbul’da Darülfünun Ulum-ı Tabiiye Şubesi'ne (fen ilimleri) geçti ve 1912 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra 1918 yılına kadar öğretmenlik ve gazetecilik mesleğini beraber yaptı.

Halil Lütfü Dördüncü, Tanin,  İleri, Vakit, İstiklal, Yeni Gün, Tasvir-i Efkâr, Vatan, Cumhuriyet gibi gazetelerde muhabirlik yazarlık yaptı.

Halil Lütfü Dördüncü, 1930 yılında Selim Ragıp Emeç, Ekrem Uşaklıgil ve Resimli Ay dergisinin kurucusu Zekeriya Sertel ile birlikte Son Posta adlı gazetenin kurucuları arasında yer aldı.

1936 yılında Halil Lütfü Dördüncü; Ahmet Emin Yalman ve Zekeriya Sertel ile beraber Tan gazetesini İş Bankasından satın alarak, birtakım değişiklikler yaptı ve gazeteyi 1 Ağustos 1936 tarihinden itibaren çıkarmaya başladılar. Ardından da "Tan Matbaası'nı kurmuştur. Ahmet Emin Yalman 1938 yılında Tan gazetesinden ayrıldı.

Halil Lütfü Dördüncü, 4 Aralık 1945 tarihinde gerçekleşen “Tan Olayı” sonrasında gazeteyi 1956 yılına kadar tek başına yayımlamaya devam etti.

1947 yılına ise Hanımeli adındaki kadın dergisini kuran Halil Lütfü Dördüncü, 1956-1959 yılları arasında ise Gökşin Sipahioğlu ile birlikte Yeni Gazete'yi çıkarttı. Ardından da gazeteciliği bıraktı ve basımevi işletmekle geçimini sağladı. Çeşitli gazetelerde ise fıkra, röportaj ve anıları yayımlandı.

Halil Lütfü Dördüncü, Halide hanım ile evlendi. Fethi Kadıoğlu (Dördüncü) ve Süleyman Nesip Dördüncü adlarında çocukları vardır.

Halil Lütfü Dördüncü’nün adıyla özdeşleşmiş olan “cimriliği” hakkında sayısız anekdot ve hatıralar mevcuttur. 

Halil Lütfü Dördüncü, 1968 yılında "Halil Lütfi Dördüncü Basın Müzesi" kurulması için bir dernek kurmuş, başkanlığına da kendisine "Modern Nasreddin Hoca" lakabını takan, gazeteci Vahap Okay'ı getirmişti.

Halil Lütfü Dördüncü, 17 Ekim 1972 tarihinde İstanbul’da 79 yaşında ölmüştür.

Sirkeci’de adını taşıyan bir işhanı vardır.

Hakkında basın ve edebiyat dünyasında sayısız nükteler anlatılan ve cimriliği ile tanınan Halil Lütfü Dördüncü’nün soyadı nereden gelmektedir:

“Bir gün Atatürk ile Tren garında karşılaşırlar. Halil Bey Trenin üçüncü mevkisinde seyahat etmektedir. Bunun üzerine Atatürk sorar:
-İlahi Lütfi’ciğim, gazeten ve matbaan var, neden hala 3.mevkide seyahat ediyorsun?
Tabii Halil Bey şahsına münhasır bir şekilde cevabı verir:
- 4. Mevki yok efendim, der.
Bu tarihten sonra Atatürk kendisini “Dördüncü” diye çağırmaya başlar.”


Kaynak:Biyografiler.com