Tan Olayı
Tan Olayı
4 Aralık 1945 günü çok sayıda üniversite öğrencisi, Turancılar ve İslamcılardan oluşan grup önce İstanbul Üniversitesi, sonra da Tan gazetesinin önünde gazetenin yayın politikasını protesto eden bir gösteri yaptı. Göstericiler daha sonra gazete binasına saldırdılar. Saldırıda gazetenin yönetim bölümüyle matbaası tahrip edildi ve yağmalandı. Bu arada genellikle sol yayınlar satan ABC ve Berrak kitabevleri de yağmalandı. "Allah Allah", "Komünistlere Ölüm" nidalarıyla Beyoğlu'na çıkan göstericiler burada da, sol eğilimli olarak bilinen Görüşler dergisiyle Yeni Dünya ve La Turquie Kemaliste gazetelerini tahrip ettiler. Çok sayıda insan yaralandı.
Olayların ardından saldırıya uğrayan sol görüşlü gazete ve dergilerle birlikte Tan da yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. SSCB, bu olayı hükûmetin düzenlediğini, bunun gerçekte Sovyetler'e yönelik bir saldırı olduğunu ileri sürdü ve Türkiye'ye bu konuda bir nota verdi. Sol muhalefet de gösteri ve olayların, Millî Şef yönetimi ve tek parti hükûmeti tarafından düzenlendiğini savundu.
Tan Olayı sırasında İstanbul'da sıkıyönetim olmasına karşın göstericilerden yargılanıp mahkûm olan olmadı. Baskına katılanlar arasında Süleyman Demirel, İlhan Selçuk, Celadet Moralıgil, Ali İhsan Göğüş gibi ilginç isimlerin yer aldığı bilinmektedir. Baskının sorumlularından hiç kimsenin ortaya çıkarılmamasına karşılık bu toplu linç ve yağma hareketine maruz kalan gazetenin sahibi Zekeriya Sertel ve eşi Sabiha Sertel ve yazarlardan Nail Çakırhan hakkında daha önce yayımlanmış bazı yazılarından dolayı davalar açıldı. Serteller mahkemede "Meclisin ve hükûmetin manevi şahsiyetlerine hakaret" ile ilgili 159. ve 173. maddelerinden yargılandılar.
Mahkeme, Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel’in birer yıl, Cami Baykurt’un 10 ay, Halil Lütfü Dördüncü’nün ise dokuz ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 1946 yılının Şubat ayında tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Kararı temyize götüren Sertel çifti, Dördüncü ve Baykurt, Yargıtay Birinci Ceza Mahkemesi’nin 14 Mayıs 1946 tarihli kararıyla beraat etmişler ve yaklaşık dört aylık bir mahkûmiyetin ardından serbest bırakılmışlardır.
Olaydan sorumlu tutulan Serteller 3 ay tutuklu kaldıktan sonra beraat etti. Sertel çifti, Tan olayından ve davalardan çok yıpranmaları nedeniyle 1950 yılında ülkeyi terk etti. Sabiha Sertel, sürgün yıllarını Paris, Budapeşte, Moskova ve Bakü’de geçirdi. Türkiye Komünist Partisi’nin çalışmalarına katıldı. Budapeşte Radyosu’nun Türkçe yayınlar servisinde çalıştı. Son yıllarında Türkiye’ye dönme talebinde bulundu ancak reddedildi.