Trump ve Kanada’nın 51. Eyalet Olma Tartışması

Kanada, bugün dünyanın en büyük ve refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olmasına rağmen, tarihi boyunca farklı devletlerin ve kültürlerin etkisi altında kalmıştır. İşte Kanada’nın tarihine dair önemli dönüm noktaları:
Kanada toprakları, Avrupalılar gelmeden binlerce yıl önce İnuitler, Métisler ve First Nations gibi yerli topluluklar tarafından iskan edilmişti. Bu topluluklar, avcılık, tarım ve ticaretle gelişmiş ve zengin bir kültürel miras oluşturmuştur.
1497'de John Cabot, Atlantik Okyanusu kıyılarını keşfederek Avrupalıların bölgeye olan ilgisini artırdı. 16. yüzyılda Fransız kaşif Jacques Cartier, St. Lawrence Nehri’ni keşfederek Fransa’nın Kanada üzerindeki hak iddialarını başlattı.
1608 yılında Samuel de Champlain, Quebec Şehri’ni kurarak Fransız kolonizasyon sürecini başlattı. Ancak 18. yüzyıla gelindiğinde Fransa ve İngiltere arasındaki sömürge savaşları, Kanada’nın kaderini değiştirdi.
1763 yılında Paris Antlaşması ile Fransa, Kanada’daki haklarını İngiltere’ye bıraktı. Bu dönemde bölgedeki Fransız ve İngiliz yerleşimciler arasındaki kültürel farklılıklar belirginleşti.
1867’de Kanada, Kanada Konfederasyonu adı altında Ontario, Quebec, New Brunswick ve Nova Scotia eyaletleriyle birleşerek bir "dominyon" oldu. Bu, Kanada’nın iç işlerinde bağımsız, ancak İngiltere'ye bağlı bir devlet haline gelmesini sağladı.
1931’de Westminster Statüsü ile Kanada’nın dış politikada bağımsızlığı tanındı. 1982’de ise Kanada Anayasası’nın İngiltere'den devralınması ile ülke tam bağımsız hale geldi.
Bugün Kanada, çok kültürlü yapısı, doğal kaynakları ve gelişmiş ekonomisiyle dünyanın en yaşanabilir ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Donald Trump ve Kanada’nın 51. Eyalet Olma Tartışması
Donald Trump’ın, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma fikri zaman zaman dile getirdiği bir konu olmuştur. Donald Trump, başkanlığı döneminde ve sonrasında, Kanada’nın ABD ile ekonomik, kültürel ve güvenlik açısından çok iç içe olduğunu savunarak, bu fikri bir "stratejik genişleme" olarak sunmuştur. Özellikle Kanada’nın geniş doğal kaynakları, ABD için büyük bir avantaj sağlayabilir.
Ancak bu fikir, Kanada Hükümeti ve halkı tarafından kesin bir şekilde reddedilmektedir. Kanada'nın bağımsızlık kimliği güçlüdür ve ABD'nin bir parçası olma fikri ülkede ciddi bir destek görmemektedir. Donald Trump’ın bu açıklamaları daha çok siyasi manevralar ve milliyetçi söylemler çerçevesinde değerlendirilmekte, gerçekçi bir senaryo olarak görülmemektedir.