Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Galatasaray Spor Kulübü


Galatasaray Spor Kulubü; merkezi İstanbul'da olan, özellikle futbol şubesiyle ünlü bir spor kulübüdür. 1905 yılında; Ali Sami Yen ve arkadaşlarının Galatasaray Lisesi'nde öğrenciyken kuruluan Galatasaray; şu ana kadar 20 kez Lig şampiyonu olmuş, 17 kez Türkiye Kupası ve 15 kez de Türkiye Süper Kupası kazanmış; 2000 yılında da UEFA Kupası ve Super Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslarası Futbol Federasyonu Tarihi ve İstististikleri (International Federation of Football History & Statistics) tarafından, 2001 Ocak ayında "Dünyanın en iyi futbol kulübü" ödülüne layık görülmüştür.


Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden kazanan iki takımdan biridir, ayrıca Şampiyonlar Ligi gruplarını 3'üncü olarak bitirip bu kupayı kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, finalde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenen Galatasaray, bir Avrupa Kupası kazanan ilk Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır.


2005-2006 sezonunda 16'ıncı lig şampiyonluğunu; ligin son maçında Kayserispor'u 3-0 yenerken, Fenerbahçe'nin berabere kalması ile kazanan Galatasaray, 2006-2007 sezonunda da Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool, Bordeaux ve PSV takımlarıyla grupta eşleşmiş; ancak gruptan sonuncu olarak elenmiştir. Ayrıca Galatasaray UEFA tarafından türkiyenin en başarılı futbol kulubü olarak gösterilir.

GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905

Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Bayezid tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul'un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman Robenson ve Ahmet Robenson kardeşler Galatasaray Lisesi'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Faik Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.

1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

Türk olmayan takımları yenmek
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.

"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."

Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.

Kurucu Listeler
1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:

1-Ali Sami Yen
2-Asım Sonumut
3-Emin Bülend Serdaroğlu
4-Celal İbrahim
5-B. Nikolof
6-Milo Bakiş
7-Pol Bakiş
8-Bekir Sıtkı Bircan
9-Tahsin Nahit
10-Reşat Şirvanizade
11-Hüseyin Hüsnü
12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
13-Abidin Daver

1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:

1-Ali Sami Yen
2-Asım Sonumut
3-Emin Bülend Serdaroğlu
4-Celal İbrahim
5-Bekir Sıtkı Bircan
6-Reşat Şirvanizade
7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
8-Abidin Daver.


Tüzüğümüzün 5. maddesinde Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucuları aşağıdaki liste halinde yayınlanmıştır:

KURUCULAR
MADDE 5: Kulüp, Ali Sami Yen ve aşağıda isimleri yazılı arkadaşları tarafından kurulmuştur: (İntisap Tarihi)
1) Ali Sami Yen 01.10.1321 (1905)
2) Asım Tevfik Sonumut 01.10.1321 (1905)
3) Emin Bülent 01.10.1321 (1905)
4) Celal İbrahim 01.10.1321 (1905)
5) Bekir Sıtkı Bircan 01.10.1321 (1905)
6) Reşat Şirvanzade 01.09.1322 (1906)
7) Refik Cevdet Kalpakçıoğlu 01.09.1322 (1906)
8) Abidin Daver 01.09.1322 (1906)
9) Ahmet Robenson 01.09.1322 (1906)
10) Ahmet Adnan Pirioğlu 1323 (1907)
11) Neş'et 01.10.1324 (1908)
12) Ruşen Eşref Ünaydın 01.10.1324 (1908)
13) Yusuf Celal 01.10.1324 (1908)
14) Hasnun Galip 01.10.1324 (1908)
15) Hüseyin Zihni Eden 01.09.1325 (1909)
16) Mehmet Rıza Kara 01.09.1325 (1909)
Boris Nikolof (*) 01.10.1321 (1905)
Milo Bakiç (*) 01.10.1321 (1905)
Paul Bakiç (*) 01.10.1321 (1905)
Tahsin Nihat (*) 01.10.1321 (1905)
Hüseyin Hüsnü (*) 01.10.1321 (1905)
(*) Bu kişilere Kulübün tescil tarihi olan 14 Ağustos 1913 öncesi üyelikten ayrılmaları nedeniyle kurucu numarası verilmemiştir.

Kulüp 14 Ağustos 1913 tarihinde görevde olan;
* Reis; Ali Sami Yen (1 Numaralı üye)
* 2. Reis; Mehmet Rıza Kara (16 Numaralı üye)
* Katip; Refik Cevdet Kalpakçıoğlu (7 Numaralı üye)
tarafından Beyoğlu Mutasarrıflığına (Kaymakamlık) yapılan müracaat ile resmi olarak tescil ettirilmiştir.


Ali Sami Yen'İN KALEMİNDEN "GALATASARAYLILIK"

Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen, Emin Bülent Serdaroğlu ile yaşadığı bir anısından yola çıkarak Galatasaraylılığı anlatıyor:

"Kulübümüzü kurma fikrinden ilk kez en yakın arkadaşım Emin Bülent’e sözetmiştim. O daha büyük sınıftaydı, okulu benden önce bitirmişti, bu yüzden yalnız tatil günlerinde buluşabiliyorduk.

Çalışmaları Asım Tevfik ile yürüttük, grubumuzu genişlettik ve o zaman çok sorumluluk getirici bir iş olan kulüp kurma işimizi tamamladık.

Emellerimizin düşünceden uygulamaya geçmesi sırasında yanımızda çalışan Asım Tevfik olduğu için, onu, hala müzemizde sakladığımız sicil defterimizin iki numarasına, Emin Bülent’i de üç numarasına kaydettik.

Aradan yıllar geçti. Güneş kulübünün doğmasına varan anlaşmazlıklar ve mücadeleler Emin’i çok üzmüştü, spordan ve sporcudan nefret ediyordu. Öyle sanıyorum ki, bizi artık yalnız kişisel dostluk bağlıyordu. Galatasaraylılık ortadan silinmiş gibiydi.

Yıllar yeniden akıp gitti. Unutmayacağım bir kara gündü. Emin Bülent Göztepe’deki evinde son saatlerini yaşıyordu. Sayın eşi beni karşılarken, “Aman, bu defa çok fena göreceksiniz… İçeriye girmeden kendinizi alıştırın, yüzünüzden birşey anlamasın…”Aylardan beri ölüme karşı yaptığı çetin mücadele zavallı Emin’in aslan gibi bünyesini bitik bir hale getirmiş hem de ruhunu hırpalamıştı. Eliyle işaret ederek beni yanına çağırdı. “Ali Sami” dedi, “Şimdiye kadar içimde sakladığım bir duyguyu sana açıklayacağım: Benim hakkımı yediniz, 2 numaralı Galatasaraylı benim” ve gözlerinin feri bir an için tekrar parlayarak: “Arkadaşlara söyle, hakkımı vermezseniz ruhum hepinizden davacıdır” sözünü ekledi. Emin hayatının son büyük hamlelerinden birini yapmıştı. Başı yana çevrildi, elleri yorganın üstüne dermansız düştü. Ben şaşırmış kalmıştım, Kulübünün sözünü bile ettirmek istemeyen insan bu muydu?

Emin’in son arzusunu yerine getirmek için önce Asım’la görüştüm. O da Emin’i çok severdi. Kulüp dertleri bizi birbirimize üç silahşörler gibi bağlamıştı. Asım, Emin’i kurtarmak için canını verirdi, fakat Galatasaraylılığını ifade eden bu belgeden vazgeçmeye razı olamadı, elinden gelmiyordu. Galatasaray kongresi, iş kendisine gelince, bu iki emektar arkadaşın duygularını coşkuyla karşıladı, her ikisini de kulüplerine bağlılık açısından haklı görerek güzel bir sonuca vardı:
Emin de, Asım da Galatasaray’ın 2 numaralı üyesi sayılacak; 3 numara kimseye verilmeyecekti. Fakat gerçekte öyle olmadı, Emin’in asil ruhundan boş kalan yeri bir tek kişi değil, bütün GalatasaraylIlar bir anda duygularıyla doldurdular.”


Galatasaray (futbol takımı), Galatasaray Spor Kulübü'nün Süper Lig'de mücadele eden futbol takımıdır. Galatasaray Spor Kulübü'ne ait olan Galatasaray Sportif Anonim Şirketi, kulübün futbol takımının sahibidir. Galatasaray Spor Kulübü'nün 1997 yılında şirketleşme sürecine girmesinin ardından kurulmuştur. Hisselerinin %55,03'ü Galatasaray Spor Kulübü Derneğine aittir, %44,96'sı ise Borsa İstanbul'da halka açıktır. Türkiye futbol tarihinin en başarılı ve en çok taraftarı olan spor kulüplerinden birisidir.

1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulübün ilk spor dalıdır. Şu ana kadar 22 kez Süper Lig şampiyonu olmuş, 18 kez Türkiye Kupası ve 16 kez de Türkiye Süper Kupası kazanmış; 2000 yılında da UEFA Kupası'nı ve UEFA Süper Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray, ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu tarafından yapılan "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" istatistik çalışmasında, 2000 Ağustos ayı en iyi takımı[8] 2001 Ocak ayında ise puan sıralamasında 1. sıraya yükselerek ayın lideri olmuştur.

Galatasaray 1999-00 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirdikten sonra, katıldığı UEFA Kupası'nı yenilmeden kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarda 4-1 yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Süper Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır.

Tarihçe
1905 yılında kurulan Galatasaray, günümüzde varlığını devam ettiren takımlar göz önüne alındığında ilk Türk futbol takımıdır. Bu durumun doğal sonucu ise herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk Türk takımı olma ayrıcalığına sahiptir. Bunda, Galatasaray Lisesi gibi bir kurumun içinden çıkmasının da payı vardır. Galatasaray, 1905-1906 sezonunda İstanbul Ligi'ne katılmış, 1907-1908'de ise şampiyonluk sevincini yaşamıştır. Yabancı takımlarla aynı ligde oynayan ve şampiyonluk yaşayan Galatasaray, yeni Türk takımlarının kurulması için de örnek olmuştur. 1911 yılında Macar Klojvar takımıyla deplasmanda yaptığı maçla da ülke dışına çıkarak ilk maç yapan takım yine Galatasaray'dır.

Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı, yine Ali Sami Yen tarafından kurulmuştur. yıllar sonra Galatasaray Başkanlığı da yapacak olan Yusuf Ziya Öniş'in başkanlığında, 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda "Futbol Heyet-i Müttehidesi" adıyla kurulmuştur.

Profesyonellik öncesi dönemde, İstanbul Ligi, Cuma Ligi, Pazar Ligi gibi değişik isimlerle oynanan lig maçlarında Galatasaray, o dönemin diğer takımları Altınordu İdman Yurdu, Moda, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la birlikte şampiyonluk mücadelesi yapmış ve defalarca şampiyon olmuştur. Bu dönemde kazanılan kupalardan biri de 1928 yılındaki Gazi Büstü'dür. Gazi Büstü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yaşarken adına düzenlenen ilk ve tek kupadır. Taksim Stadı'nda oynanan maçı Fenerbahçe’yi 4-0 yenen Galatasaray kazanmıştır. Bu büst, hâlen Galatasaray Müzesi'nde bulunmaktadır. Yılda bir defaya mahsus olmak üzere, 10 Kasım günleri yapılan anma törenlerinde kullanılmaktadır.

1959-1969
21 Şubat 1959 tarihinde sadece İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının katılabildiği Türkiye 1. Futbol Ligi kuruldu. Beyaz ve kırmızı grup şeklinde düzenlenen ve 16 takımın yer aldığı ligde Galatasaray, kırmızı grupta yer aldı. İtalyan teknik direktör Leandro Remondini yönetimindeki Galatasaray, 7 galibiyet ve 6 beraberlik alıp 20 puanla grubunu lider tamamladı. Finalde ise beyaz grubun birincisi Fenerbahçe ile karşılaştı. İki maç şeklinde düzenlenen finalde, ilk maçı Metin Oktay'ın golüyle 1-0 kazanmasına karşın ikinci maçta rakibine Yüksel Gündüz, Mustafa Güven, Naci Erdem ve Şeref Has'ın attığı gollerle 4-0 yenilerek Türkiye 1. Futbol Ligi'nin ilk şampiyonluk unvanını ezeli rakip Fenerbahçe'ye bıraktı. O sezon gol kralı ise 13 gol ile Metin Oktay oldu.

1959-60 sezonunda ligi üçüncü olarak bitiren Galatasaray futbolcularından Metin Oktay 33 gol ile gol kralı oldu. Galatasaray 1960-61 sezonunda 38 maçta 27 galibiyet 6 beraberlik ve 5 mağlubiyet alsa da ligi 1 puan farkla Fenerbahçe'nin arkasında bitirdi. 1961 yılında takımın başına Gündüz Kılıç getirildi. Bu sezonun en önemli gelişmelerinden birisi ise Metin Oktay'ın 10 Temmuz 1961'de, 300.000'i Galatasaray'a ödenen 675.000 Türk lirası karşılığında, 1959 ile 1961 yılları arasında Galatasaray'ı çalıştıran Leandro Remondini'nin teknik direktörlüğünü yaptığı ve o sezon Serie A'ya yükselen İtalya'nın Palermo takımıyla 2 yıllık sözleşme imzaladı. Aylık maaşı ise 250.000 İtalyan lirası (3.750 Türk lirası) olarak belirlendi. Böylece Metin Oktay; Şükrü Gülesin, Bülent Esel, Bülent Eken ve Lefter Küçükandonyadis'ten sonra İtalya'da top koşturan beşinci Türk futbolcu oldu.

1961-62 sezonunda ise 38 maçta 23 galibiyet, 11 beraberlik ve 4 mağlubiyet alan Galatasaray tarihinde ilk Profesyonel lig kupasını müzesine götürdü. Bu kupayı müzeye götüren ilk teknik direktör olma gururu ise Gündüz Kılıç ve yardımcısı Coşkun Özarı oldu. Ayrıca Galatasaray 1956 sezonundan sonra tarihinde ikinci kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etme hakkı kazandı. 1962-63 sezonu öncesinde kadrosunu eski oyuncularından Metin Oktay ile güçlendiren ve 1962-1963 sezonuna kadar Avrupa kupalarında yer alamayan Galatasaray, o sezon yine ilk turda Dinamo București’e rakip olmuştur. Fakat bu kez gülen taraf Galatasaray olacaktır. Galatasaray, 6 sene önce ilk galibiyeti aldığı rakibini bu kez kupada saf dışı bırakarak, ilk kez tur sevincini tadacaktır. 9 Eylül 1962 tarihinde Bükreş’te oynanan maçtan Metin Oktay’ın ağlara gönderdiği golle 1-1 beraberlikle ayrılan Galatasaray, bir hafta sonra İstanbul’daki maçta Kadri Aytaç ve Metin Oktay’ın kaydettiği gollerle 2-1 galip gelmiştir. Galatasaray, o sezon ikinci turda Polonia Bytom takımını 4-1 ve 0-1'lik sonuçlarla eledikten sonra, çeyrek finalde eşleştiği İtalyan devi AC Milan'a iki maçta da mağlup olarak Şampiyon Kulüpler Kupası’na veda etmiştir. Lig'de ise ilk olarak kırmızı grubu 1. tamamlayan Galatasaray, Şampiyonluk grubunda ise 22 maçta 14 galibiyet 7 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak tekrar şampiyon oldu. Metin Oktay da 38 gol ile gol kralı oldu. 1963-64 sezonunda ise ligi 3. sırada bitiren Galatasaray tarihinde ilk kez UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır. 1963-64 sezonunun 15. haftasında Coşkun Özarı, ikinci kez takımın başına getirilmiştir. Sezonu üçüncü olarak tamamlayan Galatasaray, O sezon ikinci kez düzenlenen ve ilk sezon aldığı Türkiye Kupası'nın tekrar sahibi oldu. Finalde Altay'ı hükmen mağlup eden Galatasaray'ın kazandığı kupa, Özarı'nın kariyerinde tek başına aldığı ilk kupa oldu. 1964-65 sezonuna da Galatasaray'ın baş antrenörü olarak yine Coşkun Özarı başladı. Ligde üç maç, Kupa Galipleri Kupası'nda da Magdeburg karşısında iki maçta Galatasaray'ı yönetti. Ancak Gündüz Kılıç'ın antrenörlüğe geri çağrılmasıyla Galatasaray'dan ayrıldı. Galatasaray, günümüzde oynanmayan UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda ise ilk maçına 9 Eylül 1964 tarihinde çıkmıştır. Doğu Almanya temsilcisi Magdeburg ile Almanya’da ve Türkiye’de oynanan maçlar 1-1 eşitlikle sonuçlanınca, üçüncü maç Viyana’da oynanmış ve bu karşılaşma da 1-1 beraberlikle bitmiştir. Üçüncü karşılaşmanın da berabere bitmesinin ardından kura atışı yapılmış ve Galatasaray bir üst tura çıkmıştır.


"Taçsız Kral" lakabıyla anılan Metin Oktay.
1964-65 sezonunda 39 puanla ligi 3. sırada bitiren Galatasaray, bir kez daha UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı elde etti. Galatasaray 1. turda Schweizer Cup Şampiyonu FC Sion ile eşleşmiş, ilk maçı deplasmanda 5-1 kaybetmiş; kendi sahasında 2-1 kazansa da turnuvaya veda etmiştir. 1965-66 sezonunda Gündüz Kılıç yönetimindeki takım, Beşiktaş'ın 6 puan gerisinde ligi tamamlayarak 2. olmuştur. Ancak Galatasaray bir kez daha Türkiye Kupası'nı müzesine götürmüştür. 1966-67 sezonunda UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda ilk turda ÖFB-Cup şampiyonu Rapid Wien ile eşleşen Galatasaray deplasmanda 4-0, kendi sahasında da 5-3 kaybederek elenmiştir. Ligi ise 41 puanla 3. sırada tamamlamıştır. Bu gelişmelerin ardından sezon sonunda Gündüz Kılıç ile yollar ayrılmış yerine ise Bülent Eken getirilmiştir. 1967-68 sezonunda ise Galatasaray, yine ligi 3. sırada bitirmiştir. 1968-69 sezonu öncesinde ise yeniden yapılanmaya giden Galatasaray'da teknik direktörlüğe Yugoslav Toma Kaleperovic getirilmiştir. 1968-69 sezonu başından sonuna kadar Eskişehirspor ve Galatasaray'ın mücadelesiyle geçti. Galatasaray ve Eskişehirspor bu düğümü çözmek için 16 Mart 1969 tarihinde Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Maçın ilk dakikaları Eskişehirspor'un ataklarıyla geçerken, Eskişehirspor'un da sezon başında kadrosuna katmak istediği fakat Galatasaray'a transfer olan Varol Ürkmez, ilk yarının 22. ve 25. dakikalarında Eskişehirsporlu Nihat Atacan’ın iki golüne engel olmayınca soyunma odalarına 2-0’la gidildi. İkinci yarıda Atılay Özgür oyuna alındı. Eskişehirspor’un sonunu hazırlayan ilk golü 46. dakikada eski takımına atan Atılay, böylelikle Galatasaray formasıyla da ilk golünü atmış oldu. Metin Oktay, 49. dakikada ise penaltıyı gole çevirince İstanbul’daki maç 2-2 sona erdi. Son haftaya girerken Galatasaray’ın 44 Eskişehirspor’un 43 puanı vardı. Galatasaray ligin son maçında Ankara’da Şekerspor’u 2-1 yenerken, Eskişehirspor Mersin İdman Yurdu’na 2-0 yenilince Galatasaray şampiyon oldu, Metin Oktay 17 gol ile gol kralı oldu ve böylelikle uzun bir aradan sonra Galatasaray Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılma hakkı kazandı. Toma Kaleperoviç’in teknik direktörlüğünü yaptığı bu sezonda Galatasaray üçüncü kez şampiyon oldu. 30 maçta 19 galibiyet, 8 beraberlik ve 3 mağlubiyet alan Galatasaray, 46 puan topladı. Türk futbolunun Taçsız Kral'ı Metin Oktay ise bu şampiyonluk ile jübilesini yaptı.

1969-1979
1969-70 sezonunda Galatasaray ilk turda İrlanda Şampiyonu Waterford United ile eşleşti. İlk maçı kendi sahasında 2-0, ikinci maçında da deplasmanda 3-2 galip gelerek turu geçti. 2. turda rakip Çekoslovakya Şampiyonu Spartak Trnava'ydı. Trnava'daki maçı 1-0 kaybeden Galatasaray BJK İnönü Stadyumu'nda rakibini Ergün Acuner'in golüyle kaybettiği skorla 1-0 yendi ve kurayla çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde Polonya Şampiyonu Legia Warszawa ile eşleşen Cimbom, İnönü'deki maçta 1-1'lik sonuçla sahadan ayrılırken; Varşova'daki maçı 2-0 kaybederek kupaya bu turda veda etti. Ligi ise 30 puanla 8. sırada bitirdi. Sezon sonunda ise Mayıs 1970'te takımın başına Coşkun Özarı getirildi.

1970-71 sezonu öncesinde Yasin Özdenak gibi oyuncular kadroya katıldı. Coşkun Özarı'nın çalıştırdığı Galatasaray, sezon öncesi Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazandı. Takımın başına İngiliz Brian Birch'ün getirilmesi ile Coşkun Özarı'nın teknik adamlığı sona erse de teknik danışman olarak takıma hizmet vermeye devam etti. Galatasaray 30 maçta 17 galibiyet, 8 beraberlik ve 5 mağlubiyet aldı. 42 puan toplayan Galatasaray dördüncü kez şampiyon oldu. 1970-71 sezonundaki şampiyonluğu unutulmaz kılan olay ise Fenerbahçelilerin kısa bir süre de olsa kendilerini şampiyon zannetmeleri oldu. Ligin son haftasına girilirken puan durumunda Fenerbahçe'ye karşı 40-38 üstün olan Galatasaray, 6 Haziran 1971 tarihinde Ankara'da PTT ile karşılaşırken, Galatasaray'ın mağlup oynadığı haberinin yayılması üzerine, İstanbul'da Beşiktaş'ı 1-0 yenen Fenerbahçeliler kendilerini şampiyon sandılar. Ancak, Ankara'daki maçın 7-1 Galatasaray'ın lehine sonuçlandığının anlaşılması üzerine Fenerbahçelilerin sevinci yarıda kaldı.

1971-72 sezonu öncesinde Brian Birch yönetimindeki Galatasaray, Sovyetler Birliği Şampiyonu CSKA Moskova ile eşleşmiştir. Galatasaray kendi sahasında rakibiyle 1-1 berabere kalmış; deplasmanda 3-0 kaybederek kupaya ilk turda veda etmiştir. Lig'de ise Brian Birch’ün tek yetkili olarak takımın başında bulunduğu bu sezonda Galatasaray 30 maçta bir önceki sezonda olduğu gibi 17 galibiyet, 8 beraberlik, 5 mağlubiyet aldı ve 42 puan topladı. Bu ligdeki beşinci şampiyonluktu.

1972-73 sezonu öncesinde ise Galatasaray Batı Almanya şampiyonu Bayern Münih ile eşleşti. Galatasaray kendi sahasında rakibiyle 1-1 berabere kalmış; deplasmanda ise 6-0 kaybederek kupaya ilk turda veda etmiştir. Ligde ise bu sezondaki şampiyonluk Galatasaray’ın üst üste kazandığı üçüncü şampiyonluk oldu. Galatasaray 30 maçta 19 galibiyet, 9 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldığı bu sezonda 47 puanla şampiyon oldu. Brian Birch de Türkiye’de üst üste 3 şampiyonluk kazanan ilk teknik adam oldu.

1973-74 sezonu öncesinde ise Adana Demirspor ve Türkiye millî futbol takımının önemli ortasaha oyuncusu Fatih Terim transfer edilmiştir. Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1. turda İspanya şampiyonu Atlético Madrid ile eşleşen Galatasaray rakibiyle iki maçta da 0-0 berabere kalmış; fakat kendi sahasında uzatmalara giden maçta yediği golle 1-0 yenilerek kupaya veda etmiştir. Lig'de ise 35 puan toplayan Galatasaray, ligi 5. sırada bitirdi.

1974-75 sezonun öncesinde Brian Birch'in kulüpten ayrılmasıyla Jack Mansell göreve getirilmiştir. Sezonu 38 puanla 2. sırada bitiren Galatasaray, Başbakanlık Kupası'nı ise müzesine götürmüştür. Ayrıca 2. sırada bitiren Galatasaray, yeni adıyla UEFA Kupası'na tarihinde ilk kez katılma şansı kazanmıştır.

1975-76 sezonunda Jack Mansell ile yollar ayrılmış, Don Howe teknik direktörlüğe getirilmiştir. Don Howe yönetimindeki Galatasaray, ilk maçta deplasmanda 1-0 yenildiği Avusturya temsilcisi Rapid Wien'i İstanbul'da 3-1 yenerek kupada bir üst tura çıkmış oldu. 2. turda Sovyetler Birliği takımı Torpedo Moskva ile eşleşen sarı-kırmızılılar rakibine içeride 4-2, dışarıda da 3-0 yenilerek elenmiş oldu. Ligi ise 3. sırada bitiren Galatasaray, bir sonraki sezon için UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.

1976-77 sezonu öncesinde ise teknik direktörlüğe Malcolm Allison getirilmiştir. UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda sezonu. 1. turda Svenska Cupen şampiyonu AIK Solna ile eşleşen Cimbom, deplasmanda 2-1 mağlup ettiği rakibiyle İstanbul'da 1-1 berabere kalmasına rağmen bir üst tura yükselmeyi başardı. 2. turda ise rakip Beker van België galibi Anderlecht'ti. Her iki maçı da 5-1'lik skorlarla kaybeden Galatasaray böylece kupaya bu turda veda etmiş oluyordu. Normal sezonu ise 5. bitiren Galatasaray'da sezon sonunda Malcolm Allison ile yollar ayrıldı.

1977-78 sezonu öncesinde kadrosunu Erdoğan Arıca ile güçlendiren Galatasaray, teknik direktörlük görevine ise Lig'in 6.haftasında Fethi Demircan'ı getirdi. 38 puan ile ligi 3. sırada bitiren Galatasaray böylelikle UEFA Kupası'na katılma şansı yakaladı.

1978-79 sezonunda teknik direktörlüğe Coşkun Özarı getirildi. Coşkun Özarı yönetimindeki Galatasaray, UEFA Kupası 1. turunda İngiliz takımı West Bromwich Albion ile eşleşti. Galatasaray rakibine her iki maçta 3-1'lik skorlarla mağlup olarak kupada ilk turda elendi. Lig'de ise Eskişehirspor'un ardından adını duyurmaya başlayan anadolu takımlarından Trabzonspor ile mücadele eden Galatasaray, 1 puanla şampiyonluğu Anadolu temsilcisine kaptırdı. Böylelikle UEFA Kupası'na katılma hakkı kazandı.

1979-1989
25 Ağustos 1979 tarihinde Türkiye 1. Futbol Ligi'ne yabancı futbolcu transfer yasağı getirildi.[17] 1979-80 sezonunda Galatasaray, UEFA Kupası 1. tur maçında Yugoslavya takımı Crvena zvezda ile eşleşti. İlk maçta sahadan 0-0 beraberlikle ayrılan sarı-kırmızılılar deplasmanda rakibine 3-1 boyun eğerek kupadan elendi. İlk 5 haftada alınan başarısız sonuçların ardından Coşkun Özarı ile yollar ayrıldı. Yerine takımın kalecisi Turgay Şeren getirildi. 22 hafta takımın başında kalan Şeren, bitime 3 hafta kala yerini Tamer Kaptan'a bıraktı. Galatasaray bu sezonu 10. sırada bitirerek tarihinin en kötü pozisyonunda ligi bitirmiş oldu.


Galatasaray'ın eski futbolcusu ve teknik direktörü Mustafa Denizli.
1980-81 sezonunda ise teknik direktörlüğe Galatasaray ile 3 sene üst üste Şampiyonluk yaşayan Brian Birch getirildi ve Birch, Süper Kupa'yı müzesine götürdü. Ligde ise 34 puan toplayan Galatasaray, ligi 3. sırada bitirdi.

1981-82 sezonunda yabancı futbolculara yönelik transfer yasağı kaldırıldı. Bu yasağın kalkmasıyla Belçika'nın RFC Lüttich takımından Tarık Hodziç ve Mirza Sejdiç'i kadrosuna katan Galatasaray yerli olarak ise Fenerbahçe'den Raşit Çetiner transfer edilirken Erdoğan Arıca ise Fenerbahçe'ye yollandı. Sezona Birch ile başlayan Galatasaray, Türkiye Kupası'nı müzesine götürse de ligi 32 puanla 11. sırada tamamladı. Ancak Galatasaray UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazandı.

1982-83 sezonuna Özkan Sümer'i takımın başına getirerek başlayan Galatasaray, 1. turda Finlandiya kupası galibi Kuusysi Lahti ile eşleşti ve İstanbul'daki maçı 2-1 kazandı. Deplasmanda da rakibiyle 1-1 berabere kalan Cimbom turu geçen taraf oluyordu. 2. turda ise Avusturya Wien ile eşleşen Galatasaray, sahasında 4-2 mağlup olmuş; deplasmanda 1-0 galip gelmesine rağmen turu geçemeyerek kupaya veda etmiştir. Ligi ise 44 puanla 3. sırada bitirmiştir.

1983-84 sezonunda Özkan Sümer'in ayrılmasının ardından Tomislav İviç getirilmiştir. Ayrıca Altay'ın en önemli oyuncularından biri olan Mustafa Denizli ile de bir sezonluk sözleşme imzalanmıştır. Galatasaray bu sezonu 44 puanla 3. sırada bitirmiştir. Ayrıca Tarık Hodziç attığı 16 gol ile gol kralı olurken Galatasaray formasıyla sakatlığı nedeniyle sadece 15 maçta forma giyebilen ve 3 gol atan Mustafa Denizli, futbolu bırakmıştır.


Galatasaray'ın futbolcularından Cevad Prekazi.
1984-85 sezonunda teknik direktörlüğe Jupp Derwall getirilmiş yeniden yapılanmaya gidilmiştir. Yusuf Altıntaş, Zoran Simović, Semih Yuvakuran ve Erdal Keser gibi futbolcular transfer edilmiştir. Takımın gol kralı Tarık Hodziç ise Sarıyer'a transfer olmuştur. Galatasaray sezonu 34 puanla 6. sırada bitirirken Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı elde etti.

1985-86 sezonu öncesinde kadrosunu Hajduk Split takımından Cevad Prekazi, Erhan Önal ve Arif Kocabıyık gibi oyuncularla güçlendirdi. UEFA Kupa Galipleri Kupası mücadelesi veren Galatasaray, 1. turda Puchar Polski şampiyonu Widzew Lodz ile eşleşti ve rakibini ilk maçta 1-0 mağlup edip deplasmanda ise 2-1 yenilmesine rağmen deplasman golü kuralı sayesinde bir üst tura yükselmiştir. 2. turda ise Batı Almanya kupası galibi Bayer Uerdingen karşısında ise deplasmanda 2-0 mağlup olan sarı-kırmızılılar diğer maçta rakibiyle 1-1 berabere kalarak kupaya bu turda veda etmiş oldu. Lig'de ise 36 maç oynayan Galatasaray, sezon boyunca Beşiktaş ile kıyasıya mücadele etti. Galatasaray averajla ligi ikinci bitirmesine rağmen bir sezonu namağlup bitiren ilk takım unvanını aldı ve bir sonraki sezon UEFA Kupası'na gitmeyi garantiledi. Takım kaptanı Fatih Terim ise sezon sonunda 31 yaşında jübilesini yaptı.


Galatasaray'ın futbolcularından Uğur Tütüneker.
1986-87 sezonu öncesinde Bülent Korkmaz, Suat Kaya, Muhammed Altıntaş ve Uğur Tütüneker gibi futbolcularla güçlendiren Galatasaray'ın, Erdal Keser ile yolları ayrıldı. UEFA Kupası'na katılan Galatasaray kupanın 1. turunda Romanya takımı FC Universitatea Craiova ile eşleşti. Galatasaray deplasmanda 2-0 yenildiği rakibini diğer maçta 2-1 yenmesine rağmen kupaya ilk turdan veda etti. Ancak sezona fırtına gibi başlayan Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray, sezona şampiyonluk parolasıyla giriş yaptı. Sezon boyunca Beşiktaş ile kıyasıya yarışa girdi. İkinci yarıda ise Beşiktaş, 10 maç üst üste galibiyet alarak 1959-60 sezonunda kırdığı 13 maç üst üste galibiyet rekoruna yaklaşmıştı. Ancak Galatasaray'a yenilince lider Beşiktaş ve Galatasaray'ın puanları eşitlendi ancak averaj Beşiktaş lehineydi. Beşiktaş daha sonra puan farkını ikiye çıkarsa da sezonun bitmesine üç hafta kalan 24 Mayıs 1987'de Beşiktaş, Malatyaspor deplasmanında beklenmeyen bir yenilgi aldı ve Galatasaray ile puanlar eşitlendi. Sonraki hafta 31 Mayıs 1987'de Beşiktaş, kendi sahasında Denizlispor'a karşı 1-0 önde giderken, 85. dakikada Denizlispor'lu Erol Tolga frikikten golü atınca, maç 1-1 sona erdi ve Galatasaray'ın galibiyetiyle son haftaya Galatasaray bir puan önde girdi. Son hafta iki takım da maçlarını kazanınca Beşiktaş, şampiyonluğu kaybetti. 14 yıl aradan sonra Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray kupaya uzanan taraf oldu. Kazanılan bu şampiyonluk Galatasaray’ın profesyonel liglerdeki 7. şampiyonluğuydu. Galatasaray 36 maçta 23 galibiyet, 8 beraberlik 5 de mağlubiyet alırken 54 puan toplamıştı. Takımın en golcü futbolcusu ise 13 gol ile Bayern Münih'ten transfer edilen Uğur Tütüneker olmuştu. Ayrıca Galatasaray böylelikle uzun bir aradan sonra bir sonraki sezon için Şampiyon Kulüpler Kupası bileti aldı.

1987-88 sezonunda ise Galatasaray kadrosunu Didier Six ve Samsunspor'un genç yıldızı Tanju Çolak ile güçlendirdi. Ayrıca altyapıdan Tugay Kerimoğlu A takıma alındı. Teknik direktörlüğe ise eski futbolcu Mustafa Denizli getirildi. Jupp Derwall ise takımın menajerliğini yapmaya başladı. Uzun bir aradan sonra Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele eden Galatasaray, 1. turda Hollanda Şampiyonu PSV ile eşleşen Galatasaray 3-0 kaybettiği ilk maçın ardından, İstanbul'da rakibini 2-0 yenmesine rağmen kupaya ilk turda veda etti. Galatasaray ligde ise çok başarılı bir sezon geçirdi ve Mustafa Denizli, ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı. 38 maçta 2 mağlubiyet alan Galatasaray, en yakın rakibi Beşiktaş'ın 12 puan önünde 90 puan toplayarak birinci oldu. Ayrıca bu sezonda ilk kez 3 puan sistemi uygulanırken Galatasaray bir kez daha Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılma hakkı elde etti. Samsunspor'dan transfer edilen Tanju Çolak ise 39 gol ile gol kralı oldu.


Galatasaray'ın Neuchâtel Xamax Maçı Kadrosu.
1988-89 sezonu öncesinde Didier Six ve Raşit Çetiner ile yollarını ayıran Galatasaray, o sezonda Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etti. 1. Turda Avusturya şampiyonu Rapid Wien ile eşleşen Galatasaray, deplasmanda 2-1 kaybettiği maçın rövanşında İstanbul'da rakibini 2-0 yenerek 2. tura çıktı. Bu turda da deplasmandaki ilk maçta deplasmanda 3-0 yenildi. Maçta sahaya atılan yabancı maddeler ve bazı kişilerin sahaya girmesi gibi olaylar yaşandı. Maç sonunda Mustafa Denizli de UEFA'dan bir maç men cezası aldı. Rövanş maçında taktikleri tribünden vermek zorunda kalan Denizli'nin takımı maçı 5-0 kazandı ve adını Çeyrek final'e yazdırdı. Çeyrek final ilk maçında Monaco'yu 1-0'la geçen Galatasaray, cezası nedeniyle Köln'de oynadığı 2. maçta da rakibi ile 1-1 berabere kalarak adını yarı finale yazdırdı. Yarı final'de Galatasaray, Romanya şampiyonu Steaua București'ye 4-0 ve 1-1 skorlarla elenirken Steaua București adını finale yazdırdı. Türkiye Kupası'nda da çeyrek finalde elenen Galatasaray, lig'de ise açık ara farkla 3. oldu ve UEFA Kupası'nda mücadele etme hakkı elde etti.

1989-1999
Galatasaray, 1989-90 sezonu öncesi Mustafa Denizli'den boşalan teknik direktörlük koltuğuna Alman teknik adam Sigfried Held'i getirdi. Alman teknik adam yönetimindeki Galatasaray, UEFA Kupası 1. turunda Crvena zvezda ile eşleşti. Cimbom rakibiyle ilk maçta 1-1 berabere kaldı. Deplasmanda ise 2-0 kaybeden Galatasaray, kupaya ilk turda veda etmiş oldu. Bunun dışında Başbakanlık Kupası'nı müzesine götürdü. Galatasaray bu sezonu 63 puanla 4. sırada bitirdi.

Galatasaray, 1990-91 sezonunda eski teknik direktörü Mustafa Denizli'yi göreve getirdi. Denizli gelmesiyle birlikte U-18 takımından Arif Erdem'i A takıma aldı. İlk sezonunda uzatmalarda MKE Ankaragücü'ne üstünlük sağlayan Denizli ve Galatasaray Türkiye Kupası'nı kazandı. Ligde ise ikinci oldu. Böylelikle UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazandı. Takımın kalecisi Zoran Simovic ise futbolu bıraktı.

1991-92 sezonunda ise Cevad Prekazi Altay takımına transfer olurken, Tanju Çolak ise ezeli rakip Fenerbahçe'ye transfer oldu. Galatasaray kadrosunu ise Dominic Iorfa, Frank Berghuis, Selçuk Yula ve Hamza Hamzaoğlu ile güçlendirdi. UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda mücadele eden Galatasaray, 1. turda Almanya kupası galibi Stahl Eisenhüttenstadt ile eşleşen sarı-kırmızılı ekip iki maçı da 2-1 ve 3-0 kazanarak bir üst tura yükseldi. 2. turda rakip Çekoslovakya kupası şampiyonu Baník Ostrava'ydı. sahasında rakibine 1-0 yenilen Galatasaray, deplasmanda 2-1 galip gelince deplasman golü kuralı sayesinde çeyrek finalist oldu. Çeyrek finalde yine bir Alman temsilcisi Werder Bremen'in rakibi olan Galatasaray, deplasmanda 2-1 mağlup olmuş, sahasında da sahadan 0-0'lık beraberlikle ayrılınca kupaya bu turda veda etmiş olmuştur. Ancak ligde yine istenilen sonuçları alamayıp, lig üçüncüsü oldular. Yönetim ile anlaşamayan Mustafa Denizli, teknik direktörlüğü bir süreliğine bıraktığını açıkladı.


Galatasaray ve Türk futbol tarihinin en golcü futbolcusu Hakan Şükür.
1992-93 sezonu öncesinde Elvir Bolić, Hakan Şükür, Suat Kaya, Falko Götz, Reinhard Stumpf ve Okan Buruk ile güçlendiren Galatasaray, Iosif Rotariu ve Roman Kosecki gibi futbolcularla ise yolları ayırdı. Teknik direktörlüğe ise Alman teknik adam Karl-Heinz Feldkamp getirildi. Sezon öncesi düzenlenen resmî olmayan Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazanarak sezona başladı. Galatasaray Ligde başlangıcı çok iyi yapmasa da ilk yarının sonlarına doğru ligin zirvesini zorlamaya başladı. 12 Aralık 1992'de Beşiktaş'ı 3-1 yendi ve hep rakipleriyle puan farkını 1'e indirip, Beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisini sonlandı. 25. haftada ise Galatasaray, ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 10 kişi olmasına rağmen 4-1 yenerek, Beşiktaş'ın da Trabzonspor mağlubiyetiyle liderliği kazandı. 27. haftada Galatasaray ve Beşiktaş'ın puanları eşitlenmişti. 28. haftada Galatasaray'ın 5-0'lık Konyaspor galibiyetiyle Galatasaray averajda da öne geçti. Son haftada MKE Ankaragücü karşısında alınan 8-0'lık galibiyetle Galatasaray, 3 senelik Beşiktaş liderliğine son vererek Türkiye şampiyonu oldular. Feldkamp, sezon içindeki üçüncü kupasını ise Bartınspor, Çanakkale Dardanelspor, Trabzonspor ve finalde de yine rakibi Beşiktaş'ı eleyerek kazandı.

1993-94 sezonu öncesi Karl-Heinz Feldkamp sağlık problemleri nedeniyle teknik danışman olarak takımda kalıp yerine yardımcısı Reiner Hollmann takımın başına geçti. Buna rağmen, Kalli'nin takım yönetiminde büyük katkıları oldu. Sezon başında kadro Hakan Ünsal, Kubilay Türkyılmaz ve Ergün Penbe gibi oyuncularla takviye edilmiştir. Hollmann ve ekibi Avrupa’nın 1 numaralı turnuvası olan Şampiyon Kulüpler Kupası, 1992 - 1993'te değişen adıyla UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 1. turda İrlanda temsilcisi Cork City ile eşleşti. İlk maçı 2-1 kazanan Galatasaray, ikinci maçta ise rakibini 1-0'lık skor ile mağlup etti. 2. turda İngiltere şampiyonu Manchester United’la eşleşen Galatasaray, 20 Ekim 1993 günü, Old Trafford’daki ilk maçta, 15 dakikada 2-0 geriye düştü. Ama bir dakika sonra sahneye Arif Erdem çıktı. Orta sahanın ilerisinden gönderdiği sert şutla, dönemin en önemli kalecilerinden Peter Schmeichel’ı mağlup etti ve skoru 2-1’e getirdi. Ardından Kubilay Türkyılmaz’ın 2 golü geldi ve Galatasaray 3-2 öne geçti. Manchester United son dakikalarda bir gol attı ve maç 3-3 bitti. Rövanş ise Galatasaray'ın sert savunmasıyla 0-0 bitti. Böylelikle Galatasaray adını gruplara yazdırdı. Bu maçın dışında Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine götürmeyi başarmıştır. Galatasaray UEFA Şampiyonlar Ligi grubunda ise FC Barcelona, Spartak Moscow ve Monaco ile eşleşti. Bu grubu galibiyet alamadan bitiren Galatasaray UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ilk sezonunda grubu sonuncu olarak tamamladı. Reinhard Holmann’ın teknik direktörlüğünü yaptığı bu sezonda Galatasaray, 30 maçta 22 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet aldı. 70 puan topladı. Böylelikle Galatasaray 10. şampiyonluğuna ulaştı.


Galatasaray'ın 1995-96 sezonundaki Ulubatlı Souness lakaplı teknik direktörü Graeme Souness
1994-95 sezonu öncesinde ise Reinhard Saftig'i teknik direktörlüğe getiren Galatasaray, yerli olarak Saffet Sancaklı ve Sedat Balkanlı gibi oyuncuları kadrosuna katarken yabancı olarak ise sadece Norman Mapeza kadroya katıldı. Bunun yanı sıra Falko Götz, Reinhard Stumpf, Yusuf Altıntaş, Roger Ljung gibi futbolcularla yollarını ayıran Galatasaray'da takımın futbolcularından Erdal Keser futbolculuğu bıraktığını açıkladı. Bir önceki sezonu şampiyon bitiren Galatasaray, bir önceki sezon ilk kez katıldığı UEFA Şampiyonlar Ligi'ne ön elemelerden katılma hakkı kazandı. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme turunda Lüksemburg Ligi ekiplerinden Avenir Beggen ile eşleşen Galatasaray, ilk maçı deplasmanda 5-1 ile geçerken rövanşta ise kendi evinde Hakan Şükür (3) ve Saffet Sancaklı'nın golleriyle 4-0 mağlup etti ve gruplara katılma hakkı kazandı. Gruplarda Manchester United, FC Barcelona ve IFK Göteborg ile eşleşen Galatasaray, 6 maçta tek galibiyetini 23 Kasım 1994'te Hakan Şükür ve Arif Erdem'in golleriyle yendiği FC Barcelona müsabakasında aldı. Grubu 4 puan ile bitiren Galatasaray sonuncu olarak turnuvaya veda etti. Lig'de ise 34 haftalık maratonda 69 puan alarak ligi 3.sırada bitirdi ve UEFA Kupası'na gitmeye hak kazandı. Türkiye Kupası'nda ise Final'de Trabzonspor ile eşleşen Galatasaray, ilk maçta kendi evinde 3-2 mağlup olmuş 2. maçta da 1-0 mağlup olarak kupayı Trabzonspor'a kaptırmıştır.

1995-96 sezonu öncesinde ise teknik direktörlük görevi Graeme Souness'e emanet edildi. Souness'in isteğiyle kadro Aston Villa'nın ünlü forveti Dean Saunders, Mike Marsh ve kaleci Brad Friedel'ın dışında altyapıdan Ceyhun Eriş ile güçlendirildi. Galatasaray UEFA Kupası ön eleme turunda Çek temsilcisi Sparta Prag'a deplasmanda 3-1 mağlup olmuş, kendi sahasında da rakibiyle 1-1 berabere kalarak kupaya bu turda veda etmiştir. Türkiye Kupası'nda Çeyrek final'de Beşiktaş yarı finalde ise Samsunspor'u elemiş ve final'e çıkmıştır. Finalin ilk ayağını Dean Saunders'ın golüyle Fenerbahçe karşısında 1-0 kazanan Cimbom, ikinci ayakta ise Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda ise 34. dakikada Aykut Kocaman'ın golüne engel olamamıştır. Maçta 30 dakikalık uzatmalara gidilirken bitime 4 dakika kala Dean Saunders sahneye çıkmış golü atarak Galatasaray'a tarihindeki 11. Türkiye Kupası'nı getirmiştir. Ayrıca maçın sonunda teknik direktör Graeme Souness stadyumun tam ortasında Galatasaray bayrağı dilmiş ve ezeli rakiplerinin taraftarlarının tepkisini toplamıştır. Souness'e maçtan sonra taraftarlar Ulubatlı Souness lakabını takmışlardır. Lig'de ise 68 puan toplayan Galatasaray, ligi 4. sırada tamamlamış ve bir sonraki sezon UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.


Galatasaray'ın 1996-97 sezonunda kadrosuna kattığı ve daha sonra Galatasaray tarihinin en golcü yabancı futbolcusu olan Gheorghe Hagi.
1996-97 sezonu öncesinde ise Graeme Souness ile yollar ayrılmış, teknik direktörlüğe ise Galatasaray'ın ve Türkiye millî futbol takımının eski kaptanı Fatih Terim getirilmiştir. Fatih Terim'in gelmesinin ardından Ümit Davala, Vedat İnceefe, Rasim Süksür, Ersan Doğu, Volkan Kilimci, Burhanettin Kaymak ve Adrian Knup kadroya dâhil edilmiştir. Bu oyuncuların yanı sıra altyapıdan Alp Küçükvardar ve Emre Belözoğlu A takıma alınmıştır. Galatasaray en önemli transferini ise 31 Temmuz 1996 tarihinde Gheorghe Hagi'yi alarak yapmıştır. Kariyerinde Real Madrid ve FC Barcelona gibi takımlarda oynamış Karpatların Maradonası lakaplı Gheorghe Hagi, 3.750.000 € bonservisle Galatasaray'a transfer edilmiştir. Hagi'nin transferi tüm dünyada yankı yapmıştır. Bir önceki sezon Türkiye Kupası'nı müzesine götürerek Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanan Galatasaray, 1. turda Moldova kupası galibi Constructorul ile eşleşti. Galatasaray bu takımı iki maçta da 1-0 ve 4-0'lık skorlarla yendi ve adını üst tura yazdırdı. 2. turda ise Coupe de France şampiyonu PSG ile eşleşen Cimbom, Hayrettin Demirbaş'ın ufak hataları nedeniyle ilk maçta kalesinde 2 gol bulda da 4 gol ile cevap verdi. İkinci maçta ise rakibine 4-0 mağlup olan Galatasaray, bu turnuvadan elendi. Devre arasında ise kadro Iulian Filipescu ve Adrian İlie ile güçlendirildi. İlk yarıda olduğu gibi ikinci yarının çoğunda Beşiktaş ile mücadele eden Galatasaray sezon sonunda 34 maçta 25 galibiyet, 7 beraberlik 2 de mağlubiyet aldı. 82 puan toplayan Galatasaray böylece 11. kez şampiyon oldu. Fatih Terim ilk sezonunda şampiyonluk yaşarken, Hakan Şükür ise 27 Ekim 1996 tarihinde Galatasaray'ın 8-1 galibiyetiyle biten Altay deplasman maçının 48. saniyesinde ligdeki 100. golünü atmıştır. Hakan Şükür ayrıca bu sezonda Galatasaray formasıyla 39 maçta 48 gol atmıştır. Ligde attığı 38 golle ligin gol kralı olan Şükür, Metin Oktay'la birlikte, 39 gole sahip Tanju Çolak'tan sonra bir sezonda en fazla gol atan ikinci futbolcu olmuştur. Ligdeki 38 golü ile Avrupa gol krallığı Altın Ayakkabı yarışında üçüncü olan Şükür, daha önce birinci ve üçüncü olan Tanju Çolak'tan sonra ödül alan ikinci Türk futbolcu olmuştur. Galatasaray bu sezonda ligi 1. sırada bitirerek bir sonraki sezon UEFA Şampiyonlar Ligi bileti almıştır.


Galatasaray'ın 1997-98 sezonunda FC Barcelona'dan kadrosuna kattığı ve daha sonra UEFA Kupası'nda kupayı getiren golü atarak Galatasaray tarihine geçen Gheorghe Popescu.
1997-98 sezonu öncesinde Ionut Lutu, Adnan İlgin, Osman Coşkun ve Mehmet Gönülacar gibi futbolcuları kadrosuna katan Galatasaray, en önemli transferi ise takımın bir sezon önce kadrosuna kattığı Gheorghe Hagi gibi Rumen olan Gheorghe Popescu oldu. Popescu 29 yaşında 4.500.000 € bonservis bedeliyle FC Barcelona'dan transfer edildi. Sezona Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası ile başlayan Galatasaray, ilk maçta 20 Temmuz günü Beşiktaş ile karşılaştı. Beşiktaş'ı Adrian İlie (3), Suat Kaya (2) ve Hakan Ünsal'ın golleriyle 6-0 ile geçerek bu maçı en farklı derbi maçları arasında tarihe geçti. İkinci maçta ise Fenerbahçe ile karşılaşan Galatasaray; Gheorghe Hagi, Ümit Davala, Ergün Penbe ve Hakan Ünsal'ın attığı gollerle 4-2 mağlup etti ve kupanın sahibi oldu. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ise FC Sion'u 2. ön eleme turunda iki maçta da 4-1'lik skorlarla geçen Galatasaray, grup aşamasında ise Borussia Dortmund, Parma ve Sparta Prag ile aynı gruba düşmüştür. Grupta sadece 4 puan alabilen Galatasaray, grubu sonuncu sırada bitirerek elenmiştir. Galatasaray Türkiye Kupası'nda ise yarı final maçında Trabzonspor ile ilk maçta deplasmanda 0-0 berabere kalmış, ikinci maçı ise 4-2 kazanarak final'e çıkmıştır. Galatasaray Final'de ise Beşiktaş ile eşleşmiştir. Müsabakalar, çift maçlı eleme sistemine göre oynanmıştır. İki maçta da 1-1 berabere bittiği için penaltılara kalan ikinci maçta rakibine 4-2 üstünlük sağlayan Beşiktaş 1997-98 Türkiye Kupası şampiyonu olmuştur. Süper Lig'de son 1 hafta kalaya kadar Fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, sezonun 33. haftasında İstanbulspor'u sahasında 4-1 yenerken Fenerbahçe o hafta berabere kalmış ve Galatasaray puan farkını 4'e çıkararak son haftaya şampiyon olarak girmiştir. 86 gol atarak şampiyon olan takımda Hakan Şükür, Lig'de attığı 32 gol ile tekrar gol kralı olmuştur.[26] Ayrıca Hakan Şükür, sezon sonunda Real Madrid gibi büyük kulüplerden transfer teklifi almış ancak Galatasaray'la 2 yıllık sözleşme imzalamıştır.


Galatasaray'ın 1998-99 sezonunda Atlético Mineiro'dan kadrosuna kattığı Brezilya'nın futbol tarihindeki en iyi kalecisi olarak gösterilen Claudio Taffarel.
1998-1999 sezonu öncesinde Kaleci mevkii için araştırma içine giren Galatasaray, o dönemler Atlético Mineiro takımında forma giyen Brezilya'nın futbol tarihindeki en iyi kalecisi olarak gösterilen Claudio Taffarel'i transfer etti. Bu oyuncunun dışında kadrosuna Tolunay Kafkas ve Milan Pecelj gibi futbolcuları katan Galatasaray'da A2 takımından Sağ bek Fatih Akyel ve kaleci Orkun Usak A takıma alındı. Galatasaray o dönemde ise MKE Ankaragücü'nde forma giyen ve Fenerbahçe'nin verdiği yüksek ücrete rağmen yaptığı bir açıklamada "Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum takım Galatasaray" diyen Hasan Şaş'ı 5.000.000 € bonservis bedeliyle kadrosuna kattı. Kadrosunu bu oyuncularla güçlendiren Galatasaray, geçen sezon olduğu gibi Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazanarak başladı. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ise ön eleme turunda İsviçre'nin Grasshopper takımıyla eşleşen Galatasaray, rakibini ilk maçta 2-1 mağlup ederken deplasmanda da rakibini 3-2'lik skor ile geçti. Grup aşamasında ise Juventus, Rosenborg ve Athletic Bilbao ile aynı gruba düştü ve 8 puan ile grubu 2. sırada tamamladı ve elendi. Galatasaray'ın üçüncü olarak tamamladığı ligin ilk yarısını ise Hakan Şükür, Elvir Baliç'le beraber on ikişer golle gol kralı olarak tamamladı. Bu gelişmelerden sonra Galatasaray'ın 2 sezon üst üste gol kralı olan futbolcusu Hakan Şükür devre arasında Juventus'tan transfer teklifi aldı. 10 günden fazla süren transfer görüşmeleri sonucunda Juventus yöneticileriyle anlaşma yapmak için İsviçre'nin Lugano kentine, daha sonra da İtalya'nın Torino kentine gitti. Yapılan bu görüşmelerde de anlaşma sağlayamadı ve Şükür Galatasaray'da kaldı. Galatasaray, sezon bitimine bir hafta kala üst üste üçüncü kez şampiyon olurken, Hakan Şükür ise 19 golle ligi gol kralı olarak tamamladı.

1999-2000

Final maçında, Arsenal karşısına çıkan Galatasaray 11'i.
Fatih Terim yönetimindeki ve Faruk Süren'in başkanlığını yaptığı Galatasaray, 1999-2000 sezonu öncesinde kadrosunu Mehmet Yozgatlı, Ahmet Yıldırım, Emrah Eren, Capone ve Bruno ile güçlendirdi. Kadrosundan ise Tolunay Kafkas, Ceyhun Eriş, Ufuk Talay ve Orkun Uşak gibi oyuncuları yolladı. Sezona önceki sezonlarda olduğu gibi son kez düzenlenen Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası ile başlayan Galatasaray, ilk maçta kendi evinde Beşiktaş'ı 87. dakikada Hakan Ünsal'ın attığı gol ile geçmiştir. İki gün sonra ise ikinci maçta Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda Fenerbahçe ile maç yapan Galatasaray, Alpay Özalan ve Gheorghe Hagi'nin karşılıklı golleriyle berabere kalmış ve son kez düzenlenen Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı müzesine götürmüştür. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'ne kötü başlamış, 14 Eylül 1999 tarihinde Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan ilk grup maçında Hertha Berlin ile 2-2 berabere kalmıştır. 22 Eylül 1999'daki ikinci maçında İtalyan devi Milan'a 2-1'lik skorla yenilerek gruptaki ilk mağlubiyetini almış olan Galatasaray, 29 Eylül 1999'daki üçüncü maçında da Chelsea'ye 1-0 mağlup olmuştur. 19 Ekim 1999'daki dördüncü maçta Chelsea'den tarihi bir fark yiyen Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı'nda Chelsea'ye 5-0 mağlup olmuştur. Bu maç sonrası UEFA Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi kesinleşen Galatasaray'da tek hedef UEFA Kupası'na katılmak olmuştur. Beşinci maçında Hertha Berlin'i 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen 4-1 yenen Galatasaray, son maçta AC Milan ile karşılaşacaktı. Bu maç iki tarafında gruptaki konumu nedeniyle birçok otorite tarafından en zor maç olarak gösterildi. Ancak Galatasaray AC Milan'ı son dakikalarda Ümit Davala'nın bulduğu penaltı ile 3-2 geçerek adını UEFA Kupası'na yazdırmış oldu. Süper Lig'de ise ilk yarıyı 42 puan ile 31 puanlı Beşiktaş'ın 11 puan önünde bitirirken, Galatasaray tek mağlubiyetini 1. haftada Desire Mbonabucya'nın golleriyle 2-0 mağlup olduğu Gaziantepspor müsabakasında aldı. Devre arasında Sergen Yalçın ve Márcio Mexerica kadroya katılırken takımın önemli oyuncusu Tugay Kerimoğlu Rangers'a transfer oldu. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi H grubunda üçüncü olarak gitmeye hak kazandığı UEFA Kupası'na 3. turdan girdi. Bu turda, İtalya'nın güçlü ekibi Bologna ile 23 Kasım 1999 tarihindeki ilk maçta Bologna'da karşılaşan Galatasaray, 68. dakikada Giuseppe Signori'nin golüyle 1-0 geriye düştü. Fakat 83. dakikada Ümit Davala'nın ortasına kafayla çıkan Hakan Şükür durumu 1-1 yaparak, İstanbul'da oynanacak ikinci maç için Galatasaray'a avantaj sağladı.

9 Aralık 1999 tarihindeki ikinci maç için avantaj sağlayan Galatasaray, taraftarının da desteğini alarak maça hızlı başladı. Henüz 4. dakikada Hasan Şaş, kaleci Gianluca Pagliuca'nın yanından topu ağlara göndererek 1-0'lık üstünlüğü sağladı. 4 dakika sonra ise Nicola Ventola durumu 1-1 berabere getirdi. 29. dakikada ise Emre Belözoğlu'nun 30 metreden sol ayağı ile ceza sahasına yaptığı ortayı değerlendiren Ümit Davala, Galatasaray'ı bir kez daha öne geçirdi. Kalan dakikada daha atak oynayan Bologna, golü bulamayınca, maç Galatasaray'ın 2-1'lik üstünlüğüyle bitti ve tur atlayan takım Galatasaray oldu. 4. turda ise Galatasaray'ın rakibi Almanya'nın Borussia Dortmund takımı oldu. İlk maçını Westfalenstadion'da, 2 Mart 2000 tarihinde oynayan Galatasaray, gurbetçi taraftarların desteğinden fazlasıyla yararlandı. İlk yarım saatte Galatasaray'ın birçok atağını kaleci Jens Lehmann kurtardı. 32. dakikada ise, Arif Erdem'in pasını iyi değerlendiren Hakan Şükür, Lehmann'ı avlayarak Galatasaray'ı 1-0 öne geçirdi. İlk yarının bitmesine 1 dakika kala, Suat Kaya pasını Gheorghe Hagi'ye doğru verdi. Dortmund savunmasını şaşırtan Hagi, güzel bir vuruşla topu ağlara göndererek Galatasaray'ı 2-0 öne geçirdi. Maçın 90 dakikası 2-0'lık skorla Galatasaray lehine bitti ve çeyrek final için avantaj sağlandı. 9 Mart 2000 tarihinde Ali Sami Yen stadında oynanan rövanş maçı bol pozisyonlu geçti. Taraflar 90 dakika sonucunda birbirine üstünlük sağlayamayınca, Galatasaray çeyrek finale giden takım oldu. Çeyrek finalde Galatasaray'ın rakibi İspanya'nın o zamanki formda ekiplerinden RCD Mallorca olarak belirlendi. 16 Mart 2000 tarihindeki ilk maç, İspanya'nın ünlü sahil kenti Mallorca'da oynandı. İlk maç için daha avantajlı gösterilen RCD Mallorca, evinde çok büyük bir hayal kırıklığına uğradı. 44. dakikada Arif Erdem'in aşırtma golüyle 1-0 öne geçen Galatasaray, ikinci yarıya daha atak başladı. 48. dakikada Emre Belözoğlu'nun aşırtma golüyle 2-0'lık skoru bulan sarı-kırmızılar 58. dakikada yine bir aşırtma vuruşla, Hakan Şükür ile golü buldu. Bu gol, aynı zamanda, Hakan Şükür'ü, Avrupa'da en fazla gol atan Türkler sıralamasında gol kralı yaptı. 65. dakikada ise Okan Buruk, Mallorca kalecisi Leo Franco'yu çalımlayarak skoru 4-0 yaptı. Bu golden itibaren stadı boşaltmaya başlayan Mallorca taraftarları taşkınlıklar yaratmaya da başladı. 79. dakikada ise Kamerunlu oyuncusu Lauren Etame Mayer ile golü bulan RCD Mallorca, skoru 4-1 yaptı. Kalan sürede başka gol olmayınca Galatasaray, 4-1'lik skorla ikinci maç için çok büyük bir avantaj sağladı.

23 Mart 2000 tarihinde oynanan rövanş maçında Ali Sami Yen tribünleri tıklım tıklım dolmuştu. 34. dakikada Capone'nin defansın arkasından sıyrılarak attığı golle Galatasaray 1-0 öne geçti. 46. dakikada ise Hakan Şükür, RCD Mallorcalı defans oyuncularını da ıskaladığı topu altı pas çizgisi üzerinden ağlara gönderdi ve durumu 2-0'a taşıdı. 63. dakikada Alvarez'in sağ taraftan yaptığı ortayı Galatasaray defansı engelleyemeyince, Juan Carlos Valerón sağ ayağıyla plase vuruşla topu ağlara gönderdi. Kalan sürede başka gol olmayınca, Galatasaray toplamda almış olduğu 6-2'lik skorla yarı finale yükseldi. Galatasaray'ın yarı finaldeki rakibi İngilizlerin o zamanki güçlü ekiplerinden Leeds United idi. İlk maç 6 Nisan 2000 tarihinde Ali Sami Yen stadında oynandı. Tribünlerin tamamiyle dolduğu bu maça çok iyi hazırlanan Galatasaraylı futbolcular ve taraftarlar, herkese muhteşem bir akşam yaşattılar. Maça çok hızlı başlayan sarı-kırmızılılar 13. dakikada Arif Erdem'in yaptığı ortaya kafayla yükselen Hakan Şükür ile öne geçip durumu 1-0'a getirdiler. Bu golden sonra morali iyice bozulan Leeds United, ataklarını sürdürdü. Fakat Cláudio Taffarel'in kalesindeki yüksek performansı gole izin vermedi. 44. dakikada ceza alanı içinde oluşan karambolde Capone, topu savunmadan sökerek yerden sert vurdu. Kaleci Martyn'e de çarpan top ağlarla buluştu ve Galatasaray durumu 2-0'a getirdi. İlk yarı bu skorla bitti. İkinci yarı, Leeds United ve Galatasaray'ın yaptıkları ataklar sonuç vermeyince, maç 2-0 Galatasaray'ın üstünlüğüyle bitti. Final maçı için çok büyük bir avantaj yakalayan Galata