Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

İlimlerin Sayımı (İhsau'l-Ulum)

İlimlerin Sayımı (İhsau'l-Ulum)

Yazar: Farabi

Yayıncı: DİVAN KİTAP

Yayın tarihi: 2014-06-30

ISBN: 6054239214

Sayfa sayısı: 112 sayfa

Kategori: Felsefe-Düşünce » Felsefe Tarihi

Konusu

Felsefe tarihi boyunca bilimlerin kendilerini özel bir ilgi ve inceleme konusu yapan filozoflar, bilim tarihçileri veya bilim sınıflayıcıları vardır. Bunlar arasında İlk Çağ’sa Aristoteles, Orta Çağ İslâm dünyası ile ilgili olarak İhvân’u Safâ, İbni Sina, Gazalî, İbni Haldun, modern Batı dünyası ile ilgili olarak F. Bacon, A. Comte, H. Spencer vb. zikredilebilir.
Fârâbî’nin, İlimlerin Sayımı ise çeşitli bakımlardan dikkate değer bir eser olarak kabul edilmektedir. O, bu eserde bir yandan İslâm dünyasına antik dünyanın felsefî bilimsel mirası, bu mirası oluşturan belli başlı bilim dalları, disiplinler, belli başlı eserler, kendi zamanına gelinceye kadar bu mirasa yapılan katkılar, döneminde mevcut olan veya ilim kabul edilen çeşitli bilimler hakkındaki olumlu veya olumsuz görüşlerini, değerlendirmelerini ortay koyan son derece önemli işaretler, imalar içermektedir. Fârâbî’nin diğer eserleri gibi İlimlerin Sayımı da gerek Doğu İslâm dünyasında gerekse Batı Yahudi ve Hıristiyan dünyasında büyük etkiler yapmış görünmektedir. Onun bu eserde özellikle mantık, müzik, kelam vb. gibi çeşitli bilim dalları hakkında verdiği bilgiler, bu bilim dalları ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmeler Doğu’da ve Batı’da sonraki çeşitli yazarlar tarafından olduğu gibi iktibas edilmiş, zikredilmiş veya tartışılmıştır.
Eseri yeniden dilimize kazandıran Prof. Dr. Ahmet Arslan uzun önsözünde Fârâbî’nin bu bilimler sınıflamasına kılavuzluk ettiğini düşündüğü ilkeleri, öncülleri ortaya koymakta, bu sınıflamayla diğer bazı önemli paralelleri veya benzerleri (Aristoteles, İbni Sina ve İbni Haldun’un bilim sınıflamaları) arasında karşılaştırmalar yapmakta, O’nun Doğu ve Batı dünyasındaki etkileri hakkında bilgi vermekte ve nihayet bu sınıflamada yer alan bazı disiplinler, özellikle fıkıh ve kelam hakkında Fârâbî’nin sözlerini ve görüşlerini özel bir inceleme ve değerlendirmeye değer bulmaktadır.