Efsane Güzeller
Yazar: Prof. Dr. İskender Pala
Yayıncı: L&M YAYINCILIK
Yayın tarihi: 2002-10-03
ISBN: 9756491086
Sayfa sayısı: 256 sayfa
Kategori: Edebiyat » Divan Edebiyatı
Konusu
Kendi kendimize bir soru: Divan şairi acep neyi anlatır, kimden bahseder, nasıl söyler?!.. Anlayabiliyor muyum ben bu şiiri? Eğer anlayamıyorsam neden anlayamıyorum? Şairlerde mi bir eksiklik var, yoksa bende mi?!.. Bu şairler kim? Bunlardan birisinin, belki onbeşinci göbekten dedem olma ihtimali varsa eğer, genlerimde dolaşan bu şiirin kodlarını nasıl çözümlemeliyim?!.. Ve çoğaltılabilecek diğer sorular….
İşte bütün bu sorulara cevap bulabileceğiniz; hani inkâr etsek de bizim olan ve hep bizim kalacak yüksek bir medeniyetin tarihi gerçekleriyle dolu bir kitap.. Sanki atalarımızın hayatlarına tutulmuş bir ayna. Okuyucunun eğer dikkatli bakarsa kendi siluetini de görebileceği bir gözgü..
Şiirlerin söylenişi, biçimi, zevki ve hatta mazmunu zamanla eskiyebilir, şairlerin de dilleri tabiî.. Ama eğer aşktan bahsediyorsa bir şiir, lirizmi ve imanı hiç eskimez şairin, üstelik her çağda yeni müptelalar edinir kendine; yeni âşıklar bulur ağlaşmaya...
Şiir görülmez; ancak kalbe doğabilir. Kalpleri titreten de, çizik çizik eden veya süsleyen de bir hissin ilhamıdır genellikle; bir zamanın akışı, bir ruh sıkıntısı yahut bir hazzın çoşmasıdır. Heykel gibi, resim gibi bütüne dayalı bir sanata dönüşüveriyorsa söz, adı Divân şiiridir onun. O şiir, soyut olanın peşinde koşarken somut olanı örnek gösterir; duygu için maddeyi, içsellik adına çevreyi kullanır ve lirizmi anlatırken de Leyla’lardan, Şirin’lerden, Azra’lardan dem vurup onların yolunda Kays’ları, Ferhad’ları, Vamık’ları dağlar delisine çevirir. Şair ise beyit denen söz katmanları arasında ince sanatkârlığın izini sürerken evvelce söylenenleri bilmek ve evvelce söylenenleri geçmek zorunda hisseder kendisini, hayallerini ve düşüncelerini derinleştirdikçe derinleştirip giyindirir düşüncelerine.
Efsane Güzeller, aşk öncelikli olmak üzere atalarımızın gündelik hayatından efsanelerine, biliminden kültürüne, dilinden folkloruna kadar pek çok detay malzemesini zapt eden Türk klasik şiirinin –nâm-ı diğer Divân Edebiyatının- özenle çatılmış nakışlı bir salonudur. Bu salonun bakmaya doyulmayan kırk küçük penceresi ve her pencereden farklı görünen kırk ayrı manzarası ve her manzara içinde yeniden efsaneleşen kırk güzeli bulunur.
Ha!.. Efsane Güzellikleri tanımak bir ayrıcalıktır.