Konusu

“Bilgi ve Özgürlük Sorunları”, 1971’de Noam Chomsky’nin, Bertrand Russell onuruna verdiği konferansın metnidir. Bu klasik metinde Chomsky, ilk kez dilbilim görüşleriyle politik görüşlerini bir araya getirir.

Kitabın ilk bölümü, felsefe tarihindeki klasik ayrımlar ve önemli filozoflardan çağdaş felsefecilere kadar şu sorunun izini sürer: “İnsan, bildiği şeyi nasıl bilir?” Özellikle dil söz konusu olduğunda, “dili nasıl öğreniriz?”. “Çocuklar çok erken yaşta, üstelik dilbilgisi eğitimi almamasına karşın, nasıl doğru cümleler kurabiliyor?” “İnsan dil yetisini, çevresinde konuşulanları taklit ederek mi, yoksa zihninde zaten var olan bir mekanizmayı harekete geçirerek mi edinir?” “Bilgi ve Özgürlük Sorunları”, bu haliyle, felsefenin kadim sorularını modern dilbilimle birleştiren, zevkle okunacak bir felsefe kitabıdır.

Kitabın ikinci bölümü, “dünyayı yorumlamak” kadar “onu değiştirmekle” de ilgilenir. Bu çerçevede şu sorulara cevap aranır: “Sosyalizm hangi esaslar etrafında tanımlanmalıdır?” “Devlet kapitalizmi ile birçok ülkede uygulanan devlet sosyalizmi yelpazenin aynı ucunda mı yer alırlar?” N. Chomsky, bu bölümde, Bertrand Rusell’ın içinde yer aldığı özgürlükçü sosyalizm geleneğinin temel ilkeleri üzerinde durur. “Bilgi ve Özgürlük Sorunları”, bu haliyle de, özgürlükçü sosyalizme bir giriş metni olarak okunabilir.