Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Marshall Berman

Marshall Berman

Doğum Tarihi: ??.??.1940

Marshall Berman kaç yaşında : 84

Burcu:

Meslek: Yazar, Sosyolog

Doğum Yeri: New York, A.B.D.

Modernizm üzerine kaleme aldığı yapıtları ile tanınan Amerika’lı sosyolog. Temel ilgi alanları siyaset ve şehir sosyolojisi olan Berman, kendisini Marxist ve Hümanist bir yazar olarak tanımlamaktadır. En bilinen yapıtı ise 1971-1981 yılları arasında kaleme aldığı ve de sosyal ve ekonomik alanlardan modernleşmeyi incelediği Katı Olan Herşey Buharlaşıyor’dur.

Marshall Berman, 1940 yılında, The Bronx, New York City, A.B.D.’de dünyaya geldi. Columbia Üniversitesi’nde lisans eğitimini bitirmesinin ardından Harvard Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı.

A.B.D.’de 1954 yılından bu yana aralıksız yayınlanmakta olan ünlü politika ve kültür dergisi Dissent’de uzun süre editörlük yapmış olan Berman, bunun dışında aralarında The New York Times Book Review, Bennington Review ve New Left Review ‘in de bulunduğu pek çok prestijli dergide de yazar kadrosunda bulundu.

Berman’ın temel yapıtları The Politics of Authenticity, All That Is Solid Melts Into Air ve de One Hundred Years of Spectacle and Adventures in Marxism olara sınıflanabilir. Dilimize Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor olarak çevrilmiş olan All That Is Solid Melts Into Air, yazarın en bilinen eseridir ve de sosyal ve ekonomik modernleşme ve de bu durumun modernizm ile temel çelişkileri üzerine şekillenmiştir.

Marshall Berman halen New York’da yaşamaktadır ve de The Village Voice dergisi için düzenli olarak makaleler kaleme almaktadır. Yazarın Türkçe’de yayınlanan iki eseri vardır; Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor ve Marksizmle Maceram.

Kendi sözleri ile Berman;

Bugün, dünyanın her köşesindeki insanlarca paylaşılan hayati bir deneyim tarzı; diğer bir deyişle uzay ve zamana, ben ve ötekilere, yaşamın imkânları ve zorluklarına ilişkin bir deneyim tarzı var. Bu deneyim bütününü modernlik diye adlandırmak istiyorum. Modern olmak, bizlere serüven, güç, coşku, gelişme, kendimizi ve dünyayı dönüştürme olanakları vaat eden; ama bir yandan da sahip olduğumuz her şeyi, olduğumuz her şeyi yoketmekle tehdit eden bir ortamda bulmaktır kendimizi. Modern ortamlar ve deneyimler coğrafi ve etnik, sınıfsal ve ulusal, dinsel ve ideolojik sınırların ötesine geçer; modernliğin, bu anlamda insanlığı birleştirdiği söylenebilir. Ama, paradoksal bir birliktir bu, bölünmüşlüğün birliğidir: Bizleri sürekli parçalanma ve yenilenmenin, mücadele ve çelişkinin, belirsizlik ve acının girdabına sürükler. Modern olmak, Marx'ın deyişiyle 'katı olan her şeyin buharlaşıp gittiği' bir evrenin parçası olmaktır

Kaynak:Biyografiler.com