Müzisyen, klarnetçi

Mustafa Kandıralı, 1930 yılında İzmit’in Kandıra ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Mustafa Kadıoğlu’dur. Ancak daha sonra 1955 yılında bestekar Selahattin Pınar, sanatçıdan soyadını değiştirmesini ve Kandıra doğumlu olduğu için Kandıralı soyadını almasını istemiştir. Mustafa Kandıralı’nın baba ve anne tarafı Selanik’ten göçmüşlerdir. Mustafa Kandıralı’nın babası Recep Usta ve diğer iki amcası İzmit’in Ağaçlı Köyünde dünyaya gelmişler, Recep Usta 1900’lü yılların ilk çeyreğinde ailesini alarak Kandıra’ya yerleşir. Amcalar ise Ağaçlı Köyünde ikamet etmeyi sürdürürler. Annesi Fahriye Hanım ise “Emincaazlar” adıyla bilinen zengin bir ailenin kızıdır.

Mustafa Kandıralı, ilkokulu bitirdikten sonra altı kardeş olmanın getirdiği dezavantajlardan ve ailesinin ekonomik şartlarının bozuk olmasından dolayı ortaokula devam edemedi.

Amatör düzeyde Klarnet çalan babası bir uğraş edinmesi için Mustafa Kandıralı’yı 13 yaşında iken Kandıra Halkevine yazdırdığında, Musiki evine gittiğinde kendisine seçme hakkı bırakılmadığından eline ud veriliyor. Ama klarnete duyduğu sempati, radyoda klarnetçi Şükrü Tunar’ın Klarnet taksimini dinledikten sonra daha da arttı. İşte o zamandan sonra Klarnet çalmaya başladı. Kendi sazı olmadığı için babasının klarnetini gizli gizli çalar.

2 sene sonra halkevinin kendisine yetmediğini idrak etmeye başladığında ve ailesinin onayını alamayacağını bildiğinden 15 yaşında yaya olarak Kandıra’dan İstanbul’a kaçtı.

Mustafa Kandıralı, 1945 yılında İstanbul’a geldiğinde kendine bir iş bulabilmek için müzisyenler kahvesine gider ve orada Keman sanatçısı Ama Recep ve Kanuni Sıtkı Bey ile tanışarak kendisine bir iş bulur. İlk olarak 1945 yılında Tepebaşı Kibar Gazinosu’nda 4 lira yevmiye ile çalışmaya ve para biriktirmeye başlamıştır. Biriktirdiği paralarla Akopos Alyanak’tan dersler almaya başlamıştır. Bu dersler sayesinde tekniğini ve repertuarını geliştirmiştir. Şevki Şakrak Tiyatrosu’nda, İsmail Dümbüllü Tiyatrosu’nda çalmaya başlar. Bazı tiyatro kumpanyalarında yer alarak şehir dışına turnelere bile gider. O yıllarda Eyüp taraflarında bir tiyatroda çalıştığı sırada sonradan eşi olacak olan Priştina kökenli bir aileye mensup Fahrünisa adındaki bir genç kızla tanıştı.

1947 yılında Fahrünisa hanım ile evlendi. 1950 yılında ilk çocuğu Nejla dünyaya geldi. Aynı yıl askerliğini yapmak üzere evinden ayrıldı ve 36 ay askerlik hizmetini İstanbul Topkapı Maltepe’deki 66. Tümen’de bando eri olarak yaptı. Notayı hiç olmazsa takip edecek düzeyde askerliği sırasında öğrendi.

Mustafa Kandıralı, 1953 yılında Müm Çakır Gazinosu’nda çalışmış, burada Esma Engin’e eşlik etmiştir. Çalışmalar ard arda gelmiş, sonuçta 1956 yılında Salacak’ta Üsküdar Gazinosu’nda Perihan Altındağ Sözeri’ye, 1957 yılında Taksim Maksim Gazinosu’nda Mediha Demirkıran’a yine aynı yıl içinde Taksim Belediye Gazinosu’nda Behiye Aksoy, Safiye Ayla Targan, Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi değerli yorumculara eşlik etti. Ve Muazzez Abacı, Emel Sayın, Bülent Ersoy gibi daha nice gazinoda nice ses sanatçısına eşlik etmiştir.

1957 yılından itibaren İstanbul Radyosu’nda çalışmaya başlamıştır. Radyoda klasik Türk Müziği ve oyun havaları programlarında, bazı plak şirketlerinin dikkatini çekmiş,1957 yılında Pate-Odeon Plak Şirketinin sahibinin isteği üzerine ‘’Salon Çiftetellisi’’ adlı ilk plağını çıkarmıştır. Mustafa Kandıralı İstanbul Radyosunda çalıştığı yıllarda Klasik Türk Müziği ve Oyun Havalarının yanı sıra 1964 yılında küçük orkestra’da şef Orhan Borar ile Batı müziği tarzında çalışmalar yapmış ve beğeni kazanmıştır.

Yeteneği, çalışkanlığı, esprili mizacı, seyirciye ve çalışma arkadaşlarına olan saygısı ile müzik dünyasında bir ekol yarattı. Sadece Türkiye’de değil yurt dışında da bir klarnet ustası olduğunu ispat etti, hayranlar edindi.

1960'lı senelerde ABD'de konser turu yapmış olan dünyaca ünlü klarnetçi Mustafa Kandıralı, Louis Armstrong ile beraber çaldı. Dünyanın dört bir tarafında yapılan konserler ve resitallere katıldı.

Zeki Müren’in klarnetçisi olan Şükrü Tunar’ın 15 Temmuz 1962 tarihinde ölümünden sonra yerini Mustafa Kandıralı aldı ve 80’li yılların ortasına kadar Zeki Müren’e eşlik etti.

Mustafa Kandıralı, yirmi yılı aşkın bir süre aralıksız Zeki Müren’e eşlik etti. Bunun yanı sıra pek çok sanatçıya albümlerine refakat etti ve kendi adıyla piyasaya çıkan oyun havası ağırlıklı bir repertuarı içeren 150 kadar plak, 20’den fazla kaset yaptı. Yaklaşık 20 yıl süren TRT televizyonlarındaki bayram programlarında klarnet çaldı.

Mustafa Kandıralı sanat yaşamında birçok ödüle laik görülmüştür. Bu ödüller içinde kendisine 10 Mart 1981 yılında Boğaziçi musiki Vakfı tarafından Şeref Kurulu üyesi olarak daha sonra 1984 yılında Ankara’da Hava Kuvvetleri 1952 mezunları tarafından bir özel ödül verilmiştir. Ardından 12 Mayıs 1985 yılında Kandıra’da bir hastanenin yapımına yardımcı olduğu için kendisine Kandıra Belediyesi tarafından düzenlenen Kandıralılar gecesinde ödül sahibi olmuştur. 1992 yılında 500. Yıl Vakfı tarafından Büyük İzak Türk Müziği Şarkı ve Kompozisyon Yarışması’na katkılarından dolayı kendisine bir ödül verilmiştir.

Türkiye’de almış olduğu ödüllerin yanı sıra 1992 yılında Almanya’da katıldığı Caz Festivali’nde Nefesliler Katagorisi’nde birinci olmuştur. Ödül olarak “Mustafa Kandıralı and Ensemle Caz Roman” adlı Cd yapılmıştır.

24 Aralık 1996‘da Büyük kulüp’te jübilesini yapmıştır.

Mustafa Kandıralı, 1947 yılında Fahrunnisa Hanımla evlenerek; Nejla, Jale, Mukadder, Kısmet isimli 4 kız çocuğu oldu. Eşi 1985 yılında vefat etti.

Mustafa Kandıralı, müzisyenliğinin yanı sıra film ve dizilerde rol aldı.

Mustafa Kandıralı, 27 Aralık 2020 tarihinde İstanbul’da Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yaşlılığa bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle 90 yaşında ölmüştür.

Filmleri ve Dizileri :
2001 - Nisan yağmuru (TV Dizisi)
1970 - Köyün beş güzeli (Sinema Filmi)
1953 - Çalsın sazlar, oynasın kızlar (Sinema Filmi)
1964 - Başkent Ankara (TV Filmi)
1958 - Meyhanecinin kızı (Sinema Filmi)


Kaynak:Biyografiler.com