Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
İlyas Bazna

İlyas Bazna

Doğum Tarihi: 28.Temmuz.1904

Ölüm tarihi: 21.Aralık.1970

İlyas Bazna kaç yaşında öldü : 66

Burcu: Aslan

Meslek:

Doğum Yeri: Priştine, Osmanlı İmparatorluğu

Ölüm Yeri: Münih, Almanya

II. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası hesabına çalışmış ve Çiçero(1) kod adıyla tanınan Arnavut asıllı Türk casustur.

İlyas Bazna, 28 Temmuz 1904 tarihinde Priştine’de doğmuştur. Osmanlı İmparatorluğu toprakları kaybettikçe en son olarak 1918 yılında Sırplar'ın Priştine işgali sonrasında İlyas Bazna anne ve babasıyla İstanbul’a gelip yerleşti. Askerlik hizmetinin bir bölümünü Çankaya Köşkü'nde Atatürk'ün yanında yapan İlyas Bazna, terhis olduktan sonra ticarete atılsa da başarılı olamadı. Hırsızlık, askeri mala zarar verme ve firar gibi bazı suçlara karıştı. Fransa'da bisiklet hırsızlığı nedeniyle 3 yıl hapis yatmış, bu sırada fransızca da öğrenmiştir.

İlyas BAZNA öğrenmiş olduğu bu dil sayesinde ilk olarak Yugoslavya büyükelçisinin şoförü olur, daha sonra sırasıyla Almanya konsolosluğu danışmanının uşağı, İngiltere büyükelçiliğinin birinci kâtibinin ve en son olarak da İngiltere büyükelçisinin özel uşağı olur.

İlyas Bazna, II. Dünya Savaşı yıllarında Ankara'da ilk olarak Yugoslavya Krallığı'nın büyükelçisinin, daha sonra da Almanya büyükelçilik müsteşarının uşaklığını yaptı. Almanya büyükelçiliğinde uşak olarak çalışırken, Almanya elçilik müsteşarının mektuplarını okuduğu için kısa sürede kovmuştur.

Eylül 1943 ayında İngiltere’nin Ankara büyükelçisi Hugge Knatchbull-Hugessen'in uşaklığını yapmak üzere İngiltere büyükelçiliğinde işe başladı. Güzel sesi ve operaya olan tutkusu nedeniyle kısa sürede büyükelçi ile yakınlaşan Bazna, elçilik banyosunda bir yandan büyükelçinin sırtını ovarken, bir yandan da elçiye opera aryaları söyleyecek derecede yakınlaştı.

İngiltere büyükelçisi ve istihbarat üyelerine göre İlyas Bazna aptal, saf ve İngilizce bilmeyen kendi halinde bir uşaktı.

İlyas Bazna ise içten içe babasının ölümünden dolayı İngilizler'i suçluyor ve para hırsı gözlerini iyice bürüyordu. Bu düşünceler altında İngilizler'in önemli bilgi ve belgelerini Almanlar'a satma kararı aldı. Kafasındaki planı uygulamak içinse 26 Ekim 1943 tarihinde Alman istihbaratının önemli adamlarından olan Ludwig Moyzisch'le iletişime geçti. Belge başına 20.000 Sterlin verildiği takdirde casusluk yapabileceği teklifinde bulundu. Berlin'e onaya gönderilen casusluk faaliyeti için 29 Ekim 1943 tarihinde onay geldi.

Alman istihbarat servislerince kendisine "Çiçero (1)" kod adı verilmiştir.

Duş yaparken dahi kasa anahtarını boynunda taşıyan İngiliz elçisinden anahtarın kopyasını almak zor olacaktı. Fakat Almanlar özel bir teknikle bu sorunu da halletti. Balmumundan yapılmış özel bir ağda sayesinde, elçi duş alırken sırtını ovalayan Bazna kasa anahtarının ölçüsünü balmumuyla kopyalamayı başardı. Ve elçi her duşa girdiğinde kasadaki belgelerin fotoğraflarını çekmeye başladı.

Alman büyükelçi Franz von Papen ve Bazna arasındaki ilk alışveriş görüşmesi büyükelçilik binasının bahçesinde gerçekleşti. İlk görüşme olmasına rağmen Alman büyükelçi Franz Von Papen ve İlyas Bazna açısından çok verimli geçen görüşmede, Bazna 20.000 sterlin kazanırken, Papen kelimenin tek anlamıyla muhteşem belgeler elde etmişti.

Artık Türkiye üzerinden Sovyetler Birliği'ne gönderilen askeri yardımlar, Ege'de Türkiye topraklarının da kullanıldığı İngiliz askeri operasyonları, ve Britanya'nın Türkiye'nin kendi saflarında savaşa katılması için yaptığı tüm baskılar Almanya büyükelçisinin elindeydi.

Fakat alınan bu bilgiler bile güvenilmez bir kişiliğe sahip olan Bazna'ya, Almanlar'ın tam anlamıyla güvenmesini sağlayamadı. Nazi Almanyası Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop, Bazna'nın ikili oynayan bir İngiliz ajanı olduğunu düşünmekteydi. Normandiya Çıkarması'nın planı da dahil olmak üzere birçok belge ulaştıran Bazna, Adolf Hitler'in de güvenini kazanamamıştı. 1943 yılında Bazna'nın ulaştırdığı bilgilerle dolu olan konferans salonunda konuşan Adolf Hitler, 'Müttefik kuvvetler batıdan değil, Balkanlar'dan ya da Norveç tarafından saldırıya geçecek' diyordu.

Öyle ki, Ocak 1944'te müttefik kuvvetler tarafından Sofya'nın bombardımana tutulacağını söyleyen İlyas Bazna'ya inanmayan Almanlar, büyük bir hezimete uğramış ve ciddi kayıplar vermişti.

İlyas Bazna'nın sözleri ciddiye alınsaydı Almanya bu kadar büyük kayıp vermeyecek, hatta müttefik kuvvetleri püskürtme şansını yakalayabilecekti. Artık Bazna güvenilir bir Alman ajanıydı.

2. Dünya Savaşı boyunca Başbakan İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu'nun politikası ise savaşa katılmama yönündeydi.

Fakat müttefik kuvvetlerin yanı sıra, Almanya da Türkiye'nin kendi saflarında savaşa katılması için baskılarda bulunuyordu. Bazna'nın uçurduğu bilgilere göre Türkiye müttefik kuvvetlere yardım ediyordu. Bu belgelerde Türkiye'nin müttefik kuvvetler yanında savaşa katılması için gerçekleştirilen Kahire ve Tahran Konferansı'nın içeriği, hem de sonuçları bulunmaktaydı. Müttefik kuvvetlerin Türkiye üzerinde gerçekleştirdiği baskılar, Britanya askerlerinin Ege'de gerçekleştirdiği operasyonlar ve Türkiye üzerinden Sovyetler'e ulaştırılan silahlar artık güvenilir bir ajan olan Bazna tarafından iletildiği için tamamen gerçekti.

Ulaştırılan belgelerin gerçekliği konusunda akıllarında en ufak bir şüphe kalmayan Almanlar, Türkiye'ye sert bir nota vererek öfkesini dile getirdi.

Verilen bu nota müttefik kuvvetlerde derin bir sessizliğe sebep olmuştu. ABD, Sovyet ve hatta İngiliz istihbaratı bile İngiliz elçiliğinde sızıntı olduğunu düşünüyordu.

Çemberin gittikçe daraldığını düşünen İlyas Bazna, Alman elçiliğinde sekreterlik görevi yapan Lena Kapp'ın Amerikan ajanı çıkmasıyla iyice gerilmişti. Alman elçiliğinde Çiçero(1) diye bilinen İlyas Bazna için Lena Kapp şunları söylemişti; 'İngiliz elçiliğinde Çiçero diye birisi var, bizim elçiliği aradığı an büyük hareketlilik başlıyor ve düşük rütbeliler odadan çıkarılıyor.'

Kendisi için yaklaşan büyük tehlikenin farkına varan ve Almanlar tarafından uyarılan İlyas Bazna, nam-ı diğer Çiçero, casusluk faaliyetinden kazandığı 300.000 Sterlinlik servetini de alıp Arjantin'e kaçtı.

Kaçışından sonra Çiçero'nun İlyas Bazna olduğunu anlayan İngilizler büyük şok içindeydi. Hatta İngiliz büyükelçi Hugesson 'O ajan olamaz, bir kere çok aptal, ikincisi bir kelime dahi İngilizce bilmiyor' diyerek Bazna'yı savunuyordu.

Arjantin'de büyük servetiyle lüks bir hayat yaşayacağını düşünen Çiçero burada büyük bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalmıştı. Almanlar'ın kendisine ödediği 300.000 sterlinin tamamı sahteydi.

Almanlar savaş boyunca İngiliz ekonomisini çökertmek amacıyla bastıkları sahte sterlinleri Bazna'ya yaptıkları karşılığında vermişti. Sahte sterlinler için ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalan Bazna, savaş sonrasında Almanya'yı mahkemeye verdi ve küçük bir miktar tazminat almayı başardı. Fakat aldığı tazminat yaptıkları karşılığında 'çerez parası' diye nitelendirilebilecek boyuttaydı. Çok istediği ve uğruna ölümü göze aldığı parayı ise 'Ben Cicero'yum' adıyla yazdığı kitaptan kazanabildi.

Elyesa Bazna casusluk yaptıği yıllarda Von Papen'in taktığı kod adının Çiçero olduğunu bilmiyordu. Hatta, kendisinin Çiçero olduğunu ancak 1950’de, sefarette belgeleri teslim ettiği Moyzisch'in tüm yargılamaların ardından inzivaya çekildiği Tirol Alpleri'nde yazdığı anılarından ve yine 1950'de, İngilizlerin artık bu casusluk olayını açıklamasıyla öğrenebildi.

Anılarını yazdığı I was CiceroBen Çiçero'yum' kitabı ise 1951 yılında Joseph L. Mankiewicz'in yönetmenliğinde '5 Fingers' adıyla sinemaya uyarlandı. Bazna rolünü James Mason oynamıştır. 5 Fingers filminin neredeyse tamamı Ankara ve İstanbul'da çekilmiş. Büyük bir bölüm ise tabiki Ankara'da geçiyor.

Kazandığı paraya rağmen geçimini sağlayamayan Bazna’nın iltica isteği kabul edildi ve Münih, Almanya’ya yerleşti, kendisine bir de maaş bağlandı. gece bekçiliği yaptığı Münih'te yoksulluk içinde hayatını kaybetti.

İlyas Bazna, 21 Aralık 1970 tarihinde Münih, Almanya’da 66 yaşında ölmüştür.

İlyas Bazna'nın hikâyesini anlatan, Serdar Akar'ın yönetmenliğinde ve Erdal Beşikçioğlu'nun başrolünde olduğu Çiçero adlı sinema filmi 2019 ocak ayında vizyona girdi.

Kitapları :
1950 - Ben Çiçero'yum


Kaynak:Biyografiler.com