Geoffrey Chaucer
Doğum Tarihi: ??.??.1340
Ölüm tarihi: 25.Ekim.1400
Geoffrey Chaucer kaç yaşında öldü : 60
Burcu:
Meslek: Şair
Doğum Yeri: Londra, İngiltere
Ölüm Yeri: Westminster, İngiltere
İngiltere'nin ve İngilizce edebiyatın ilk büyük şairi.
Geoffrey Chaucer, 1340 yılında İngiltere, Londra'da doğmuştur. Babası John varlıklı bir üzüm yetiştiricisi ve şarap tüccarıydı. Genç yaşında saray hizmetlisi olarak sarayda görev yaptığı sırada İngiltere Kralı III. Edward'ın oğullarından John of Gaunt onu himayesine aldı. İç oğlanlıktan silahtarlığa geçti.
Çeşitli görevlerle değişik ülkelere seyahat eden Geoffrey Chaucer, Rönesans'ın başlamış olduğu İtalya'da bulundu. Fransızca ile beraber İtalyancayı da öğrendi. Dış görevlerinden ülkesine döndükten sonra parlamento üyeliği dâhil değişik memurluklar yaptı.
Kralı temsil yetkisiyle Fransa ve Hollanda’ya, iki kez de İtalya’ya gönderildi. İtalya gezilerinin özel önemi vardır, çünkü bu yolculuklar sırasında Dante Alighieri’nin ve çağdaşı Giovanni Boccaccio ve Francesco Petrarca’nın yapıtlarını tanıdı, ancak kendileriyle tanışıp tanışmadığı bilinmemektedir. Birinci İtalya yolculuğunu 1372 yılında, İkincisini ise 1378 yılında yaptı. 1374 yılında Londra’da Gümrük Müfettişliği’ne atandı. Bu yüksek maaşlı işi 12 yıl boyunca yaptı ve oldukça zengin oldu. 1386 yılında Başmüfettişliğe yükselmişken ya istifa ederek, ya da görevden alınarak Kent şehirine Sulh Hâkimliği’ne atandı. 1387 yılında İngiliz Parlamentosu’nda Kent’i temsil etti.
İtalya’ya gidip döndükten sonra Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sından etkilenerek The Hous of Fame’ı (“Aşk Evi”) yazdı. Burada şairi kanatlarına alıp büyük aşkların öyküsünü anlatmak üzere onu “Aşk Evi”ne götüren kartal, Dante’nin kartalını anımsatır.
Bundan sonra yazdığı The Parlament of Foules’ın (“Kuşlar Meclisi”) içeriği ise siyasaldır.
Yüzyıl savaşlarına, veba salgınına, köylü ayaklanmasına ve Katolik kilisesi baskısına tanıklık etti. Hayatı boyunca edindiği tecrübeler, okuduğu kitaplar, etkilendiği yazarlar ve doğaya olan bakışı açısından onun edebiyatını anlamaya çalışmalıyız.
Kuzeyin Anglo-Sakson şiir geleneği ve Orta Çağ Katolik Kilisesinin baskıcı karanlık yapısı Geoffrey Chaucer ile birlikte Normanların aydınlık yapısına dönüşür.
Değindiği konular benzer olsa da Geoffrey Chaucer'i okuyanlar ahlak dersinden çıkmış ve öfkeli hissetmezler kendilerini. Aksine kişilere ve topluma yönelttiği eleştiriler sempatik ve komiktir. Karakterler kendileri bile durumları ile alay ederler. Orta Çağın sıklıkla tercih edilen alegorik üslubu, sembolik kişilerin ve toplumun ele alınışı Chaucer'de kişilerin gerçekçi tasvirleri biçimindedir. Bu da bireyin değer kazandığı Rönesans'a yönelimdir. Ele aldığı konular din, kahramanlık öyküleri ve ulaşılmaz aşkların ötesine kişilerin gerçekçi tecrübelerine dönüşür.
Eserlerinde kendinden öncekiler ve çağdaşlarının aksine tamamen İngilizce yazmıştır. Günümüz İngilizcesinin gelişimi açısından önemli bir basamaktır.
Geoffrey Chaucer, İngiliz edebiyatında Edmund Spenser, William Shakespeare ve John Milton, William Blake kadar önemli bir yeri vardır. Yaşamı boyunca saraya çok yakın olduğu için şiiri de bu çevrenin beğenisi doğrultusunda ve Fransız şiiri etkisi altında biçimlendi. İlk yapıtı, Orta Çağ’da çok beğenilen ve etkili bir Fransız şiiri olan “Roman de la Rose”un aynı adı taşıyan çevirisidir: Romaunt of the Rose.
Geoffrey Chaucer, 1366 yılında Philippa Roet ile evlendi. İki oğlu ve iki kızı oldu. Eşi 1387 yılında öldü.
1387 yılında, karısının ölümünden sonra Kral II Richard, Geoffrey Chaucer’ı saraya ait binaların yapım ve onarım müdürlüğüne atadı. 1390 yılına kadar bu görevde kaldı.
Geoffrey Chaucer’in başyapıtı The Canterbury Tales (Canterbury Hikâyeleri) hem İngilizce edebiyatın hem de Orta Çağ edebiyatının en önemli eserlerinden biridir.
Geoffrey Chaucer, 25 Ekim 1400 tarihinde Westminster, İngiltere’de 60 yaşında ölmüştür. Ölünce Westminster Katedraline gömüldü. Daha sonra ölen bazı şairlerin Chaucer'e yakın yerlere gömülmeleri ile oraya şairler köşesi denildi.
Yapıtları :
- The Book of the Duchess (1369) (Düşesin Kitabı)
- The Parliament of Fowls (1380) (Kuşlar Meclisi)
- The House of Fame (1380) (Aşk Evi)
- The Legend of Good Women (1380)(İyi Kadınlar Efsanesi)
- Troylus and Cryseyde (1380) (Troilus ve Criseyde)
- The Canterbury Tales (Canterbury Hikâyeleri) (1386)
- The Book of the Lion (Yazarın kitapları arasında saydığı ama henüz bulunamamış eseri)
- Romaunt of the Rose (Çeviri) (1370) (Gülün Romanı)
- De Consolatione Philosophiae (Çeviri)
- Treatise on the Astrolobe (Çeviri)
Geoffrey Chaucer Canterbury Tales’de 120 kadar öyküyü bir çerçeve içinde anlatmayı planladı. Öykülerin böyle çerçeve içinde sunuluşu Giovanni Boccaccio’nun ünlü yapıtı Decarnerone’dan esinlenmiş olabileceği gibi, Orta Çağ’da zaten kullanılan bu türden, daha büyük bir olasılıkla da Giovanni Sercambi’nin Novelle’sinden yararlanılarak gerçekleştirilmiş olabilir. Bu çerçeveye göre Canterbury’ye giden 60 kişilik hac kafilesinin her üyesi bir kez gidişte, bir kez de dönüşte olmak üzere 120 öykü anlatacaklardır. Konakladıkları hanın sahibi de onlara katılacak ve bir çeşit sunuculuk yapacaktır. Bu “hac çerçevesi” çok değişik tipleri ve çeşitli sınıflardan kişileri bir araya getirmekte eşsiz bir yöntemdi. Nitekim Canterbury yolcuları içinde, şövalye, doktor, avukat, tüccar, denizci, her tür ve rütbeden din adamları, çiftçi, değirmenci, aşçı, zanaatkar gibi Orta Çağ İngiltere’sindeki tüm toplumsal kesitlerden tipler görülür. Anlattıkları öykülerin ise hem eğlendirici boyutu, hem de anlatan tiplerin özelliklerini sergileyici işlevi vardır. Ayrıca öykülerin çoğu tematik bir bağlam içinde sunulur ve belirli bir soruyu irdeleyici niteliktedir. Örneğin Geoffrey Chaucer eleştirmenlerinin “evlilik grubu” olarak tanımladığı öykülerde çeşitli açılardan evlilik sorunu irdelenir.
Burada başlıca tartışma mutlu bir evlilik için kadının mı, erkeğin mi egemen olması gerektiğidir. Yazar bu soruya çağını aşan bir gerçekçilik, mizah, hoşgörü ve çok yönlülükle eğilir. Kişilerin portrelerinin çizildiği General Prologue’da (“Başlangıç”) Chaucer’ın okura söz verdiği 120 öykülük tasarı, büyük bir olasılıkla vakit bulamadığı için, gerçekleşmemiştir. Canterbury Tales’den günümüze dört tanesi bitmemiş yirmi dört öykü kalmıştır. Bu yirmi dört öyküde bile Geoffrey Chaucer çağının en renkli tiplerini bir araya getirmeyi ve Orta Çağ yaşamını yansıtmayı başarmıştır.
Kaynak:Biyografiler.com
Geoffrey Chaucer İçin Yapılan Aramalar
Geoffrey Chaucer yaşıyor mu?, Geoffrey Chaucer biyografi, Geoffrey Chaucer hayatı, Geoffrey Chaucer özgeçmişi, Geoffrey Chaucer hakkında, Geoffrey Chaucer doğum yeri, Geoffrey Chaucer fotoğraf, Geoffrey Chaucer video, Geoffrey Chaucer resim, Geoffrey Chaucer kimdir?, Geoffrey Chaucer kaç yaşında?, Geoffrey Chaucer nereli, Geoffrey Chaucer memleketi, Geoffrey Chaucer albümleri