Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Bülent Düzgit

Bülent Düzgit

Doğum Tarihi: ??.??.1947

Ölüm tarihi: 18.Mart.2010

Bülent Düzgit kaç yaşında öldü : 63

Burcu:

Meslek: Karikatürist

Doğum Yeri: İstanbul

Ölüm Yeri: İstanbul

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, uzun yıllar boyunca Hürriyet Gazetesi’nde çalışmış olan Türk karikatürist. 70’li ve 80’li yıllarda Çarşaf adlı mizah dergisinde çalışmış olan ve bu dergiyi kuran kadro içerisinde bulunan Düzgit, 18 Mart 2010 tarihinde, tedavi gördüğü Siyami Ersek Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Merkezi’nde hayata gözlerini yumdu.

Bülent Düzgit, 1947 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Sultanahmet Ticaret Lisesi ile İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ndeki eğitimini başarı ile tamamladı.

İlk olarak 1967 yılında, Pardon adlı mizah dergisinde eserleri yayınlanan Düzgit, 1970’li ve 1980’li yıllarda Çarşaf adlı mizah dergisinde çalıştı ve bu derginin kuruluşunda yer aldı. Çarşaf dergisindeki kapak çizimlerini de yapan Düzgit, usta çizimlerinin yanı sıra alçakgönüllülüğü ve mütevaziliği ile dikkat çekiyordu. Çarşaf dergisinde beraber çalıştığı karikatürist Ercan Akyol, kendisinin o dönemde Doktor lakabıyla anıldığını ifade ediyordu.

Hayat Mecmuası kadrosunda da yer alan Düzgit, 1972 yılında, Hürriyet bünyesinde yer alan Kelebek Gazetesi’nde çalıştı ve bu gazetede Şirin tiplemesini yarattı. 1988 yılında Hürriyet’e geçen Düzgit, 1988-2010 yılları arasında bu gazetede, Bülent Çiziyor adlı köşesiyle yer aldı.

Bir süredir Siyami Ersek Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Merkezi’nde tedavi görmekte olan Bülent Düzgit, 18 Mart 2010 tarihinde, bu hastanede hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 19 Mart 2010 tarihinde, öğle saatlerinde Fatih Camisi’nden kalkan Düzgit’in ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Düzgit’in vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Karikatür sanatının özgün isimlerinden biri olan Düzgit’i her zaman saygıyla hatırlayacağız. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” sözleriyle başsağlığında bulundu.

2002 yılında, Hür Portreler adlı yazı dizisinde, büyük üstad Oğuz Aral, kendisinden övgüyle bahsetmişti;

“Sımsıcak çizgisi ve keyifli espri dünyasıyla dünyanın belki de son örneği. Usta deseninden gelen rahat ve sevimli çizgisiyle en sivri eleştiriyi yaparken bile insana olan sevgisini kaybetmeyen son bir örnek. Eleştirdiği kişiyi bile seviyor sanki. Nuri, Cemal Nadir, Sururi gibi eski ustaların günümüzdeki izdüşümü.”

Kaynak:Biyografiler.com