Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.
Antoni Gaudi

Antoni Gaudi

Doğum Tarihi: 25.Haziran.1852

Ölüm tarihi: 10.Temmuz.1926

Antoni Gaudi kaç yaşında öldü : 74

Burcu: Yengeç

Meslek: Mimar

Doğum Yeri: Reus, İspanya

Ölüm Yeri: Barselona, İspanya

Katalan Modernizm (Modernisme) sanat akımının dünyaca ünlü öncü sanatçısıdır. Barselona’nın en ünlü mimari eserlerinin yaratıcısıdır.

Antoni Gaudi, 25 Haziran 1852 tarihinde Reus, İspanya’da doğmuştur. Tam adı Antoni Plàcid Guillem Gaudí i Cornet’dir. Babası bir bakırcı ustası idi. Çocukluğunda demirci çırağı olarak çalıştı. Varlıklı olmayan ailesi onu 13 yaşında koyu katolik bir din okuluna verdi. Vejetaryen olması, sağlıksız beslenmesi ve sık sık uzun süreli oruçlar tutması onu pek çok hastalıkla yüzyüze getirmiştir.

1869 yılında Barselona’da Escola Provinciya dArquitecture’da başladığı mimarlık eğitimini ise 1874 - 1876 yılları askerlik hizmeti ve çeşitli nedenlerle sekiz yıl sürmüştür. 1878 yılında eğitimini tamamladığı Barselona kenti, tüm sanatsal etkinliklerinin merkezi olmuş ve kişiliğinin gelişiminde büyük yer tutmuştur. O dönem, Barselona’da özellikle tekstil endüstrisinin gelişmesiyle orta sınıfın güçlendiği, zenginliğin ve şehirsel gelişimin arttığı bir dönemde özgür ve özgün tasarımları ile Katalan burjuvası içinde aranılan bir sanatçı olmuştur.

İlk önemli eseri, Vicens ailesi için 1883-1888 tarihlerinde yaptığı Barselona’daki Casa Vicens adlı yazlık evdir. Daha sonra Eusebi Güell adlı sanayici ile güçlü bir dostluk ilişkisi kurarak bu aile için yaptığı eserlerle Barselona’da ün ve prestij sahibi olmuştur.

Bu eserler, Güell Pavilyonu, Güell Sarayı, Güell Mahzeni, Colonia Güell Türbesi ve Güell Parkı’dır. Diğer önemli eserleri arasında Teresano Koleji, kendisine yılın binası ödülünü kazandıran Celvet Evi, Bellesgurad Villası, Battlo Evi ve La Pedrera adıyla bilinen Casa Milà bulunur.

Antoni Gaudi’nin en ünlü ve sansasyonel eseri ise neredeyse hayatını adadığı, yapımı halen süren La Sagrada Familia Kilisesi‘dir. Antoni Gaudi, 1882 yılında F. del Villar tarafından yapımına başlanan bu kiliseyi tamamlama işini 1883 yılında üzerine aldı. Gittikçe daha fazla zamanını bu esere ayıran Gaudi, 1908 yılında başka proje almayı bıraktı ve 1926 yılında ölümüne kadar sadece La Sagrada Familia ile uğraştı. Sadece tüm enerjisini esere ayırmakla kalmadı, stüdyosunu da inşaata taşıdı. Ancak, Antoni Gaudi eseri tamamlayamadan hayatını kaybetti. Kilisenin yapımı bir türlü tamamlanamadı. Sagrada Família’nın yapımı bugün de devam ediyor, ancak Gaudí’nin tasarımıyla yeni eklentiler arasındaki farklar oldukça belirgin. Kilisenin tamamlanmasının 2026 yılını bulabileceği belirtiliyor.

Antoni Gaudi öğrencilik dönemlerinde sosyalizme sempati duymuştur. Hayatı boyunca koyu katolikliğinin yanında ateşli bir Katalan milliyetçisiydi. Gençliğinde zengin dostlara sahip ve pahalı zevklere sahip olmuşken ilerleyen yaşlarında kendini materyalist hayattan tamamen uzak tutmuştur. Hiç evlenmemiş ve bilindiği kadarı ile bir bayanla ilişkisi de olmamıştır.

Antoni Gaudi, 7 Temmuz 1926 tarihinde Barselona, İspanya’da kiliseye akşam duasına giderken, bir tramvayın çarpmasıyla yaralanmış ve maalesef kurtarılamayarak 10 Temmuz 1926 tarihinde 74 yaşında ölmüştür.

Antoni Gaudi'nin eserlerinin sekiz tanesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır. Park Güell, Palau Güell ve Casa Milà 1984’te, La Sagrada Familia’nın “İsa’nın Doğuşu” cephesi ile yeraltı türbesi, Casa Vicesn, Casa Battlo ve Colonia Güell Türbesi 2005’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.

Sagrada Familia: Gaudi, gotik mimarlığı yeniden yorumladığı bu çok özel katedralde, farklı olarak payandalar yerine eğik sütunları kullandı.

Casa Mila, Antoni Gaudí

Antoni Gaudi’nin Sanatı :
Gaudi en baştan itibaren tüm eserlerinde doğadan esinlenmiştir. Ona göre doğada düz çizgi yoktur bu sebeple dalgalı, kıvrımlı ve asimetrik çizgileri sık sık kullanır. Bir tasarımda keskin hatlı çizgiler kullanacak ise, tekdüzeliği bozmak için mutlaka asimetrik öğelere de yer verir.

Gaudi erken dönemlerinde doğu sanatlarından (İran, Hint, Japon vb) etkilenirken ileri dönemlerde diğer pek çok sanatçı gibi gotik mimariden etkilenir olmuştur. Ona göre yapıtlarında Fransa’da ortaya çıkmış olan bu mimari tarzın yanlışlarını düzeltmiş ve eksiklerini tamamlamıştır. Yeni gotik tarzdaki La Sagrada Familia Kilisesi’ni tasarlarken tüm mimari bilgisini karmaşık semboller sistemi ve inancın gizemlerine ilişkin görsel açıklamalarla birleştirerek bir 20. YY. katedrali yaratmayı arzulamıştır.

Kaynak:Biyografiler.com