Sherlock Holmes
Sherlock Holmes
Sherlock Holmes, Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan Britanyalı hayalî danışman dedektif kahraman, polisiye edebiyatının önemli ilk kişiliklerinden biridir. Gazetelerde basılmış ve polisiyenin halk arasında yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Kitaplar Yardımcısı Dr. Watson'ın ağzından Anlatılmıştır.
4 roman ve 58 hikâye olmak üzere toplam 62 adet Sherlock Holmes eseri bulunmaktadır.
Sherlock Holmes karakterinin özellikleri :
Arthur Conan Doyle'un yarattığı Britanyalı hayalî dedektif 6 Ocak 1854'te Londra'da doğmuştur. İlk hikâyesi olan Kızıl Dosya 1887 yılında gazetede basılmaya başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlüdür.
Tümdengelim yöntemini çok iyi kullanmaktadır, sorduğu soruların cevaplarının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat eder; bunun yanı sıra kendi kendine yaptığı laboratuvar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından, ayak izlerinden ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşır.
Yazar Arthur Conan Doyle, Holmes karakterini yaratırken dönemin ünlü doktorlarından Profesör Joseph Bell'i kendisine örnek almıştır. Bell, Sherlock Holmes maceralarında sıkça karşılaşılan gözlemleme yöntemini hastalarıyla ilgili bilgi sahibi olmak için kullanır ve bu yöntemi tıp öğrencilerine öğretirdi.
Holmes, işiyle ilgili olmayan hiçbir konuya ilgi duymaz, işine yarar diye sosyete haberlerini takip eder ama Dr. Watson'ın Holmes'ün politika bilgisine verdiği not on üzerinden sıfırdır. Hatta bu konuda abartıya kaçıp, "Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü bilmek işime yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" dahi diyebilmiştir. Dönemin pozitivizmi, kendisi bir doktor olan Arthur Conan Doyle tarafından, Holmes karakterine fazlasıyla giydirilmiştir. Holmes, kariyerine bir üniversite öğrencisi iken başlamaya karar vermiştir.
Gloria Scott macerasında bir dostunun babası tarafından övgüler alan Holmes, öğrencilik yıllarında geliştirdiği akıl yürütme metotlarını profesyonel yaşamında olgunlaştırır. Aralarında Avrupa'nın kraliyet aileleri ve seçkin kişiliklerinin olduğu geniş bir müşteri yelpazesi vardır. Ancak Holmes yine de müşterilerini seçme lüksünü kendine verir. Yoksul bir müşterinin getirdiği ilginç ve merak uyandırıcı bir davayı, zengin bir şahsın getirdiği sıradan bir probleme tercih eder. Yeri geldiğinde, ülkesinin çıkarları adına çalışır; Donanma Antlaşması, Bruce Partington Planları ve Son Görev gibi hikâyelerde, Britanya çıkarlarını korumuş ve potansiyel savaşları önlemiştir.
Dönemindeki pozitivist yaklaşım ve bilimsel analiz eğiliminden dolayı, Holmes farklı alanlarda birçok tezler ve monograflar kaleme almıştır. Sigara külleri gibi dedektiflik mesleğinde kullandığı bir konudan; "Arıcılık ve Kraliçenin Ayrımcılığı Üzerine Bazı Fikirler" ve konu hakkındaki son noktayı koyduğu iddia edilen "Lassus'un Çok Sesli İlahileri" gibi farklı alanlardaki yazıları okuyucunun karşısına çıkar. Holmes, bilimsel yetenekleri dışında, iyi bir dövüşçüdür. Üniversitede boks ve eskrim eğitimi almış, 19. yüzyılda İngiltere'de sıkça görülen sopa dövüşünde de uzmanlık edinmiştir. Öykülerde Holmes'un ettiği kavgalar genelde sonradan anlatılır.
Şöhretli Bir Müşteri Macerası, Yalnız Bisikletçi, Son Dava gibi hikâyelerde, Holmes eskrim, boks ve Boş Ev'de anlattığı üzere Baritsu gibi dövüş tekniklerine başvurarak kendini kurtarır. Buna rağmen, Holmes imgesi, daima 'kalbi olmayan bir zihin' olarak belirir. Fiziksel şiddet yönü oldukça nadir ve daima haklı olarak ortaya çıkar. Bazı yazarlarca Psişik güçlere sahip olduğu da öne sürülmüş, bazı hikayelerde buna dair ipuçları olduğu da iddia edilmiştir
Özel yaşamı
Aslında var olmayan bu dedektifin kitaplarda her zaman adresi olarak gösterilen ve bugün müze olan evi İngiltere'de Baker Sokak 221B'dedir. Holmes, kendi dönemi için oldukça bohem bir adamdır, garip zevkleri de vardır ve aynı zamanda bipolar kişiliğe sahiptir. Morfin ve kokain kullanır ve bunları evdeki garip yerlere koyar, usta bir eskrimcidir, çok iyi keman çalar, Irene Adler dışında takdir ettiği veya hayatına giren bir kadın yoktur. Yunan Tercüman Hikâyesinde, Holmes'ün bir ağabeyi olduğu ortaya çıkar. Mycroft'un, Britanya Hükûmetinde oldukça özel bir görevi bulunur. Kardeşinin tanımıyla, kendisininkinden de üstün gözlem yetenekleri olan Mycroft, hükûmetin tüm çıkarımlarını analiz ederek en uygun hamleyi belirten bir "bilgi bankası" görevi görür. Mycroft Holmes, Ian Fleming'in karakteri olan James Bond'un gizli patronu "M" olduğu da söylenir. Holmes oldukça kibirli bir adamdır ancak Dr. Watson'a yaklaşımı herkesten farklıdır.
Dr. John Watson
Dr. Watson, bu kurgudaki en önemli yere sahiptir çünkü yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri onun Sherlock Holmes'e sorduğu sorular sayesinde ortaya çıkar. Holmes, hem onu kıskanan hem de ona hayranlık duyan birisidir. Dr. John Watson, Sherlock Holmes ile "Kızıl Dosya" macerasının başında karşılaşır. Afganistan'dan dönen Watson, bir ev arkadaşı arayan Holmes'le tanıştırılır. İlk başlarda Holmes'un gözlem ve çıkarım yeteneklerini göz ardı eden Watson, sonraları bu yeteneklere büyük hayranlık ve güven duymaya başlar. Watson, Sherlock Holmes'un 23 yıllık kariyerinin 17 yılını kaleme almıştır. Yazdığı hikâyelerin birçoğu Holmes tarafından, aşırı duygusal ve sansasyonel olmakla eleştirilir. İnsan ilişkilerinde oldukça mesafeli ve soğuk olan Holmes'un, Dr. Watson'a büyük bir sevgi ve önem verdiği görülür. "Üç Garrideb" hikâyesinde, karmaşa sırasında Watson'ı vuran hırsızı, kanını akıtacak kadar sert biçimde hırpalamış ve "Eğer Watson'ı öldürseydin, bu odadan canlı çıkamazdın." diyecek kadar da hassasiyet ve öfke göstermiştir.
John Watson "Dörtlü ittifak" hikâyesindeki müşterileri Mary Morstan ile evlenmiştir. Holmes'un James Moriarty ile olan karşılaması ve "ölümü"nün ardından, Morstan bilinmeyen bir hastalıktan dolayı ölür. Bu olaydan sonra Watson tekrar 221B Baker Sokağı'na, Holmes'un yanına taşınır. Hayatına bu adreste ona yardım ederek devam eder.
James Moriarty
Her kahraman gibi, Sherlock Holmes'un da bir ezeli düşmanı vardır. James Moriarty, varlıklı bir ailenin üstün matematik zekasına sahip oğludur. "Astreoid Dinamikleri" üzerine yazdığı tez o kadar saf bir matematik zekasıyla kaleme alınmıştır ki, Avrupa'da yazıyı eleştirecek kapasitede bir eleştirmen bulunmadığı söylenir. Ancak Moriarty'nin kanında onu suça çeken bir şeyler vardır. Tüm İngiltere'yi kapsayan bir suç ağının başında olduğu söylenir. Holmes, onun için "Suçun Napolyonu" tabirini kullanır. Holmes, ayrıca gündelik, ilişkisiz görünen suçlarda, Moriarty'nin izlerini bulur. Moriarty, Sherlock Holmes efsanesinin Arthur Conan Doyle'u tamamen sardığı bir dönemde oluşmuştur. Doyle, Moriarty'yi Holmes'un kötü bir versiyonu olarak tasarlamış ve Holmes'un yenmek için kendini feda edeceği bir düşman olarak öne sürmüştür. "Son Dava" hikâyesinde Holmes, Moriarty'yi yenecek olursa, artık hiçbir suçun, hiçbir suçlunun ilgisini çekmeyeceğini, Moriarty'nin karşılaşabileceği en büyük rakip olduğunu söyler. Bu yolla Doyle, Holmes'un Reichenbach'daki ölümünü haklı bir tür fedakarlık ve tek amacı olan bir yaşamın gururlu sonu olarak resmetmenin yolunu hazırlamıştır.