İstiklal Madalyası
İstiklal Madalyası
İstiklâl Madalyası, Türk Kurtuluş Savaşı’nda yararlılık gösteren askerlere ve sivillere, o dönemde milletvekili olanlara, savaşa katılan alayların sancaklarına, Erzurum ve Sivas kongrelerine katılanlara, İstiklâl Madalyası Kanunu adlı özel bir yasaya göre verilen madalyadır. 1 Kasım 1926 tarihine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce verilmiş olan İstiklâl Madalyaları'nı, bu tarihten sonra müracaat edenlere Millî Savunma Bakanlığı vermektedir. Toplam 95261 kişiye verilmiştir.
Kanuna göre sağ göğüs üzerine her gün takılır. İstiklâl Madalyası'nın çıkarılmasından sonra Osmanlı dönemine ilişkin tüm madalya ve nişanlar iptal edilmiştir.
İstiklâl Madalyası Yasası
Türk Kurtuluş Savaşı sonuçlandıktan sonra, savaş sırasında cephede ve cephe gerisinde yararlılık gösterenlere madalya verilmesi konusu TBMM'de görüşüldü. 29 Kasım 1920 günü mecliste kabul edilen 66 sayılı kanun, 4 Nisan 1921 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Daha sonraki yıllarda çıkarılan bazı kanunlarla ana kanun olan 66 sayılı kanuna ilaveler yapılmıştır. Örneğin 1924'te çıkarılan 525 sayılı kanun, İstiklal Madalyası'nın varislere geçişi ile hükümleri, 1926'da çıkarılan 869 sayılı kanun ise ilk defa madalya alacaklar ile ilgili hükümleri içerir.
Malzemesi, Boyutları, Sembolün Tespiti, Anlamı
İstiklâl madalyası oval şeklindedir. pirinçten yapılmıştır. Latin harfleriyle (yeni Türkçe) basımı yapılan madalyaların çapı 35x40 mm, ağırlığı 15.55 gramdır. Orijinal Osmanlıca olarak basımı yapılanların ölçüleri ise 1 mm kadar küçük olup ağırlıkları 10,5 gramdır.
İstiklâl Madalyası’nın şeklinin belirlenmesi konusuyla Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından İstiklâl Madalyası yasa tasarısını hazırlamak için görevlendirilen Mustafa Necati Uğural ilgilenmiştir. Darphane tarafından bir tasarım yarışması açılmış, yarışmayı 9 Ocak 1923’te heykeltıraş Mesrur İzzet Bey'in yaptığı tasarım kazanmıştır.
Madalyanın ön yüzü
İstiklâl Madalyası'nın ön yüzünün üst kısmında; ilk TBMM binası yer alır. Binanın sağında ve solundaki cami ve ev görüntüleri, dönemin Ankara'sını gösterir. Meclis binasının arkasında doğan güneşten uzunlu kısalı ışık huzmeleri yayılır. Bu ışınlar, zaferi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgelemektedir.
Meclis binasının altındaki kısımda dünya sembolü, orak ve tırpanlar, örs-çekiç, resim paleti-fırça gibi semboller yeni cumhuriyetin bilime, tarıma, sanayiye, sanata önem vereceğini ifade eder; dünya ile bütünleşme kararlılığını gösterir.
Simgelerin sağında ve solunda bulutlar, onların yanında zafer simgesi meşe yaprakları, yaprakların üstünde ise meclisin açılış tarihi olan 23 Nisan 1336 tarihi (bir tarafta "23 Nisan", diğer tarafta miladi 1920'nin rumi takvimde karşılığı olan "1336" yazısı) yer almaktadır. Bulutların altında sağa doğru yürüyen ve iki öküzün çektiği, İstiklâl Savaşı’nı simgeleyen kağnı arabasıyla köylü kadın vardır.
Kağnı ve kadın görüntüsünün altında yukarıdaki bulutların ve ışınların devamı görülür. Alt-ortadaki ışınların içinde beliren şakül, devletin yapılaşmasını simgeler.
Madalyanın arka yüzü
İstiklâl Madalyasının arka yüzünde yukarı doğru bakan ay yıldızla çevrilmiş olarak Misak-ı Millî sınırlarını gösteren Türkiye Haritası vardır. Harita üzerinde, Ankara'nın yeri bir yıldızla işaretlemiştir. Yıldızdan çıkan yedi ışın, haritanın değişik yönlerine uzanır birisi Kars'a, diğeri Edirne'ye kadar ulaşır.
Kurdeleler
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde verilen ilk madalyaların kurdele rengi yeşildir. Ancak daha sonra milletvekillerine yeşil, cephede bulunanlara kırmızı, cephe gerisinde çalışanlara beyaz renkte kurdelesi olan madalyalar verilmiştir. Cephede görev almış milletvekillerinin madalya şeritleri yarı kırmızı, yarı yeşil renklidir.
İstiklal madalyasının verilme gerekçesi
15 Mayıs 1919’dan 9 Eylül 1922 tarihine kadar süren Türk Kurtuluş Savaşı’nda cephede veya cephe gerisinde kahramanlık ve fedakarlık gösterenlere İstiklâl Madalyası verilmiştir.
20 Kasım 1920’den itibaren 1926 yılına kadar, milletvekili, kuvay-ı milliyeci, PTT memuru, mülk-i amir ve askerlerden oluşan toplam 6920 kişi TBMM tarafından İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmiştir. 1968’de 1005 sayılı yasanın (1 Mart 1968 tarihi itibarıyla) kabulüne kadar geçen 47 yıl içinde 17.557’si subay-astsubay ve 77.704’ü erbaş ve er olmak üzere toplam 95.261 kişiye “İstiklâl Madalyası” verilmiştir.
30 Ocak 1929 gün ve 3579 sayılı kanun gereğince; Türk Kurtuluş Savaşı'nda millî orduda görev alan alay sancaklarına da birer İstiklâl Madalyası verilmiştir.
Türkiye'de ayrıca İstiklâl Madalyası sahibi üç şehir ve bir ilçe bulunmaktadır. Bunlar Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa ve İnebolu'dur. Gaziantep 2008 yılında istiklal madalyasını alırken Şanlıurfa ise 2016 yılında almıştır.
Kahramanmaraş, 21 Ocak 1920 – 11 Şubat 1920 arasında kurtuluş mücadelesi vererek şehri Fransız işgalinden kurtaran halkın kahramanlığı nedeniyle 5 Nisan 1925’te kırmızı şeritli İstiklâl madalyası ile ödüllendirildi. Kurtuluş Savaşı sonrasında Meclis’ten gelen "şehirde Kurtuluş Savaşı’na katılanların bildirilmesi" şeklindeki yazı üzerine toplanan şehrin ileri gelenlerinin
“Maraş'ta Millî Mücadele'ye katılmayan tek bir fert bile yoktur”
cevabı üzerine TBMM, madalyayı fertlere değil bütün şehir halkına verme kararı almıştır. 1925’ten beri 12 Şubat’ta gerçekleşen törenlerde şehrin İstiklâl Madalyası bayrağa törenle takılarak bu olay canlandırılır.
İnebolu ise 9 Nisan 1924 tarihli TBMM kararıyla İnebolulu kayıkçıların gayretleri ve başarıları nedeniyle beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Madalya, İnebolu Belediyesi’nde muhafaza edilmektedir. Her yıl 9 Haziran'da tören alanında istiklal madalyası ile birlikte verilen berat açılıp okunur.
İstiklâl Madalyası'nın miras bırakılması
İstiklâl Madalyası, madalya sahibinin ölümü üzerine; varsa oğullarından en büyüğüne, oğlu yoksa kız çocuklarından en büyüğüne, kız çocuğu da yoksa babasına, o da yoksa annesine, o da yoksa eşine miras yoluyla intikal eder. İntikal işlemleri Millî Savunma Bakanlığı'nın Askeralma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.
Son İstiklal madalyası Kurtuluş Savaşında hizmeti olduğu halde madalya alamadan vefat eden babası Seyit Ahmet ÜNSAY’dan dolayı oğlu Keramettin ÜNSAY’ın, 66 Sayılı İstiklal Madalyası Kanununun EK-4 ve EK-6 maddeleri gereği İstiklal Madalyası ile taltifine dair 30 Nisan 2021 tarihli ve 3937 Sayılı Karar Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmıştır. Bu İstiklal Madalyası, kararına ait işlemler devam ederken vefat eden Keramettin ÜNSAY’ın büyük oğlu Mehmet Ali ÜNSAY’a 14 Haziran 2021 tarihinde teslim edilmiştir.
İlk İstiklâl Madalyası Sahipleri
Kırmızı-yeşil şeritli İstiklâl Madalyası sahipleri
TBMM 1. Dönem üyelerinden bazılarına İstiklâl Madalyası verilmesi için Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılan tezkere, TBMM'nin 21 Kasım 1923 Çarşamba günü 65. toplantısında görüşülmüş ve yapılan oylama sonucunda Mustafa Kemal ve 23 arkadaşına kırmızı-yeşil şeritli İstiklâl Madalyası verilmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Buna göre, TBMM Birinci Devre üyelerinden olup Batı Cephesi'nin Kuzey Grubu'nda yararlık gösteren asker milletvekilleriyle, sivil şahıslara 66 sayılı yasanın ikinci ve beşinci maddelerine dayanılarak İstiklâl Madalyası verilmiştir.
Ölen son İstiklâl Gazisi ve İstiklâl Madalyası sahibi Gazi Mustafa Şevki Yakut'tur. Hatay ilinin Dörtyol ilçesinde 1989 yılında öldü. Mustafa Şevki I. Dünya Savaşında Yemen Cephesinde kahramanca savaşmış, fakat Arapların İngilizlerle birlikte olması üzerine esir düşmüştür. 5 yıl esir kalan Mustafa Şevki, Mondros'la beraber yeniden Dörtyol'a dönmüştür.
Türk Kurtuluş savaşından sonra, millet önderlerine bir minnet ve şükran sembolü olarak verilmesi özel kanunla düzenlenen tek madalya İstiklal madalyasıdır. Kimlere verileceğini ve şekli ile nasıl takılacağını içeren İstiklal Madalyası Kanunu 4 Nisan 1921 tarihinde 66 numara ile çıkarılmıştır. Bu Kanuna göre İstiklal Madalyası; 30×40 mm çapında ve 15.55 gr ağırlığında olmak üzere Pirinçten yapılacaktır. Parlak sarı renktedir. Bu madalyayı almaya hak kazananların; Milli Mücadelede aldıkları rol ve yaptıkları hizmetin çeşidine göre değişen renklerde kurdele takılarak verilir. Madeni kısmı aynı olmakla birlikte İstiklal Madalyası kurdele renklerine göre dört çeşittir. Kırmızı kurdeleli olanlar: Orduda görevli sivil ve asker kimliği ile Milli Mücadele cephelerinde doğrudan savaşanlara verilir. Bu Mücadeleye büyük çapta yardım edenlere de aynı renkte kurdeleli İstiklal Madalyası verilmiştir. Cephede şehit olanların hak ettikleri bu madalyalar ailelerine verilmiş Yeşil kurdeleli olanlar: Milli Mücadele döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisinde üye olarak bulunanlara verilmiştir. Beyaz kurdeleli olanlar: Milli Mücadele döneminde Cephe gerisinde bulundukları halde, yaptıkları büyük görevlerle bu mücadelenin başarıyla sonuçlanmasına anlamlı destek olanlara verilmiştir. Kırmızı- Yeşil kurdeleli olanlar: Dönemin milletvekillerinden olup cephede çarpışanlara ve şehit olanların da ailelerine verilmiştir. Daha sonra çıkarılan 869 sayılı kanunla beyaz kurdeleliler de kırmızıya çevrilmiştir. Madalyanın bir beratı ve bir de veriliş sebebini açıklayan bir belgesi bulunur. 14 Şubat 1926 tarih ve 3183 sayılı kanunun 2. maddesine göre bu madalya Yurt dışında bulunan İstiklal Madalyası sahipleri bu madalyalarını ancak frak ya da üniforma giydikleri zaman takabilirler. Sivil elbise giydikleri zaman ise madalyalarını temsil eden değişik renklerdeki rozetlerini takabilirler. Her çeşit İstiklal madalyası sadece sağ göğüs üzerine takılır. Madalyanın ön yüzünün üst kısmında Ankara’nın resmi, ortasında ise Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplandığı bina yer almaktadır. Arka planda da zafer ve barışı temsil eden Güneş ışınları resmedilmiştir. Bu yüzdeki Meclis binası görüntüsünün sağında 23 Nisan solunda 1336 (1920) tarihi yazılıdır. Meclis binası resminin altında yer alan Dünya haritası bilgiyi orak ve tırpanlar da tarımı simgeler, Resmin iki yanındaki defne dalları ise barışın sembolü olarak yer almıştır. Bu yüzün en altında ise kağnısıyla bir köylü kadın görüntülenmiştir. Bu da Milli Mücadelenin her aşamasında cepheye mermi ve diğer ihtiyaç maddelerini taşıyan Türk analarının anısı için Madalyaya alınmıştır. Madalyanın öteki yüzünde ay ve yıldızla çevrilmiş olarak Misakı-ı Milli ile belirlenen Türkiye haritası yer almıştır. Bu harita üzerine yerleştirilen bir tek yıldız Ankara şehrinin yerine konulmuş olup buradan çıkan bir ışık huzmesi Kars’a kadar uzanır. Haritanın en altında madalyanın yapılış tarihini gösteren 1 Teşrinisani 1338 (01 Kasım 1922) ibaresi vardır. İlgili kanun hükümlerine göre herhangi bir sebeple medeni haklarını kullanamama cezası alanlarla cinayet suçundan hüküm giyenler İstiklal Madalyalarını taşıma ve bulundurma haklarını kaybederler. 30 Ocak 1929 tarih ve 3579 sayılı kanun uyarınca İstiklal Savaşımızın başlangıç tarihi kabul edilen 15 Mayıs 1919 tarihi ile cephe savaşlarının sona erdiği kabul edilen 09 Eylül 1922 tarihleri arasında milli ordumuzda görevli olarak bulunan alayların sancaklarına takılmak üzere birer İstiklal Madalyası verilmesi kabul edilmiş ve yürürlüğe konulmuştur. Bu madalya Milli mücadelede bilfiil görev alan iki Mareşal ve değişik rütbelerde 168 i general olmak üzere çok sayıda askeri personele ve yukarıda nitelikleri belirtilen sivil kahramanlara verilmiştir.
İSTİKLAL MADALYASI KANUNU
Kanun Numarası : 66
Kabul Tarihi : 29/11/1920
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 4/4/1921 Sayı : 9
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 1 Sayfa : 111
*
* *
Bu Kanun ile ilgili tüzük için, "Tüzükler Külliyatı" nın kanunlara
göre düzenlenen nümerik fihristine bakınız.
*
* *
Madde 1 – (Değişik: 4/12/1924 - 525/1 md.)
İstiklal madalyası bilfiil kıta başında, cephede veya dahili isyanları teskinde hamaset ve fedakarı asarı gösteren erkan,
ümera ve zabitan ve efrat ve milli kahramanlara ve cephe gerisinde ulvi maksadın husulü için mesai ibraz edenlere ve istiklali
milli uğrunda fedayı hayat eden şehitlerin büyük oğluna, yoksa büyük kızına, yoksa pederine, o da yoksa validesine, o da
yoksa zevcesine verilir
.
Madde 2 – Davayı muhik ve meşruumuzu ihzar ve bunu müdafaa eden Büyük Millet Meclisi azalarına birer madalya
verilir.
Madde 3 – Birinci madde mucibince madalya ahzine kesbi istihkak edenlerin esbabı mucibesini gösterir inhalar
Heyeti Vekiliye gönderilir. Heyetçe muvafık görüldükten sonra Büyük Millet Meclisince kabul ve tasdikı halinde ita
olunur
.
Madde 4 – Büyük Millet Meclisinin munakit bulunduğu mahalde Meclis huzurunda ve Meclis Reisi tarafından
taşralarda en büyük kumandan ve mülkiye memuru huzuriyle merasimi mahsusa ile madalyaya kesbi istihkak eden asker ise
kumandan ve mülkiyeden ise mülkiye memuru tarafından talik olunur.
Madde 5 – Büyük Millet Meclisi azalarına verilecek madalyanın şeridi yeşil ve cephede bulunanların kırmızı ve
cephe gerisinde olanların beyaz olacak. Şu kadar ki mebus olup ta aynı zamanda cephede bilfiil hidematı mesbuk ve birinci
madde mucibince de madalyaya kesbi istihkak edenlerin şeridi nısfı yeşil ve nısfı diğeri kırmızı olacaktır ve bu bapdaki
teklifin Meclis Reisinin inhasiyle Büyük Millet Meclisince kabul ve tasdikı lazımdır.