Türkiye’nin en Büyük Biyografi ve Otobiyografi Sitesi

İslam


İslam
İslamiyet

İslamın kelime anlamı “itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlik ve barış içinde olmak” olan İslâm,dinî bir terim olarak “Allah'a itaat etmek, teslim olmak, Hz Muhammed Peygamber'in din adına getirdiklerinin hepsini bütün varlığıyla benimsemek ve benimsediğini ortaya koymak” demektir.

İslam, İslamiyet veya Müslümanlık, tek Tanrı inancına dayalı en yaygın İbrahimî dinlerden birisidir. Allah'ın resulü ve son peygamber olduğuna inanılan Hz Muhammed tarafından 610 yılında, Arabistan'ın Mekke şehrinde kurulmuş ve yayılmıştır.

Takipçilerine, "iman etmiş" veya "inanan" anlamlarına gelen mümin veya "Allah'a teslimiyet gösteren" anlamına gelen Müslüman denir. Günümüzde İslam, 2 milyarı aşkın takipçi sayısıyla yeryüzünün Hıristiyanlıktan sonraki en kalabalık dinidir.

İslam inancına göre İslam'ın kutsal kitabı olan Kur'an'ı oluşturan ayetler ve sureler, Cebrâil adlı melek aracılığıyla, ilki 610 yılında olmak üzere sözlü olarak Hz Muhammed'e vahyedilmiştir. İslam'ın temelinde, "tek ilah olarak Allah'a, O'nun eşi ve benzerinin olmadığına inanmak" anlamına gelen tevhit inancı yatmaktadır. İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an'ın dışında Hz Muhammed'in hayatı, davranış tarzı (sünnet) ve sözleri (hadis) de çoğu Müslüman için bağlayıcı bir öneme sahiptir.

Müslümanlar, İslam'ın Hz Adem, Hz İbrahim, Hz Musa ve Hz İsa gibi peygamberler aracılığıyla daha önce de birçok kez vahyedilmiş olan eksiksiz ve evrensel bir din olduğuna inanırlar. Müslümanlar, dili Arapça olan Kur'an'ı Allah'ın değiştirilmemiş son vahyi olarak kabul ederler. Diğer İbrahimî dinlerde olduğu gibi, İslam'da da doğruların cennette ödüllendirileceği ve haksızların cehennemde cezalandırılacağı inancı vardır. Namaz, oruç ve maddi duruma göre zekat ve hac, İslam dininin başlıca ibadetleri arasında yer alır. İslam, Tanrı'nın (Allah) bir ve tek olduğunu, her şeye gücünün yettiğini, merhametli olduğunu, doğmayıp doğurmadığını ve eşi ile benzerinin olmadığını öğretir. Mekke, Medine ve Kudüs şehirleri, İslam'ın en kutsal mekanlarına ev sahipliği yapmaktadır.

İslam dini, yaklaşık 610 yılında Mekke'de ortaya çıktı. Hz Muhammed, İslam dinini yaymasının yanı sıra, siyasi ve askeri bir yapılanmaya da gitti ve Medine'de İslam Devleti'ni kurdu. Hz Muhammed'in ölümünden sonra, halife denilen hükümdarlar bu devletin ardılı olma iddiasıyla egemenlik sürdüler ve hanedanlarca yönetilen imparatorluklar kurdular; Emevî ve Abbâsî hanedan topraklarının zamanla bölünmesiyle yeni ve farklı Müslüman devletler ortaya çıktı. 8. yüzyıla gelindiğinde İslam inancı, batıda İber Yarımadası'ndan doğuda İndus Nehri'ne kadar uzanıyordu. Daha sonraları İslam'ın Altın Çağı, yani 8. yüzyıl ortalarında başlayan ve 13. yüzyıl sonlarına kadar devam eden, Müslüman dünyasının çoğunun bilimsel, ekonomik ve kültürel yönden zirvede olduğu tarihsel dönem yaşandı.

18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar sömürgeleştirilen Müslüman çoğunluklu çeşitli bölgeler, II. Dünya Savaşı'ndan sonra bağımsızlıklarını kazandılar. İslam, Orta Çağ'daki Haçlı Seferleri'nden ve Batı'nın sömürgeci egemenliğinden sonra hem ideolojik hem de siyasal olarak Hıristiyan dünyasıyla çatışmaya girdi. Yakın zamanda yaşanan bazı gerilimler, bazı köktendinci Müslümanların cihadı köktenci bir biçimde yorumlayıp inançlarını çatışmayla savunmayı dini bir görev saymasına yol açtı ve bunun sonucunda İslamofobi adı verilen kavram dünyaya yayıldı.

Siyasî ve teolojik kavramlarla birbirinden ayrılan Sünnilik ve Şiilik, İslam mezheplerinin başlıcalarıdır. Fakat İslam toplumlarında, kelâm ve fıkıh konuları ile ilgili olarak çok sayıda mezhep bulunur. Günümüzde geleneksel mezheplerin dışında modernist, Kur'ancı veya tarihselci olarak adlandırılan çeşitli görüşler ve yaklaşımlar da mevcuttur.

Dünya nüfusunun yaklaşık %25'ini (yani dörtte birini) kapsayan İslam dini, en büyük dinlerden biri olarak varlığını sürdürüyor. Müslümanların %80-90'ı Sünni, %10-20'si de Şii'dir. Yaklaşık 50 ülkenin nüfusunun çoğunluğu Müslüman'dır. Müslümanların çoğunluk nüfusta bulunduğu ülkelerin bir kısmı dine dayalı şeriat yönetimlerini benimsemekte, bir kısmı şeriatı belirli alanlarda uygulamakta, bir kısmı şeriatı esas almayıp İslam'ı sadece resmî devlet dini kabul etmekte, geriye kalan diğer ülkeler ise şeriatı devre dışı bırakan laik sistemlerle yönetilmektedir. Endonezya, en büyük Müslüman nüfusa sahip ülkedir; Müslümanların yaklaşık %13'ü (231 milyon) orada yaşamaktadır. Onu sırayla Pakistan, Hindistan ve Bangladeş izlemektedir. Hindistan, sayısal açıdan dünyanın en büyük Müslüman azınlık nüfusunun (195 milyon) yaşadığı ülkedir. Genel olarak Müslümanların yarısından fazlası Asya'da, %25'i Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşar; ama dünyanın neredeyse her ülkesinde Müslüman topluluklar vardır.