Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Fetret Devri


Fetret Devri

Fetret Devri, Bunalım Devri veya Fasıla-i Saltanat, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid'in beş oğlundan dördü arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402'den 1413'e kadar süren kargaşa dönemidir.

Yıldırım Bayezid'in Ankara Savaşı'nda (28 Temmuz 1402) yenilmesiyle başlayan bu döneme, kardeşleriyle girdiği mücadelede başarılı olarak yönetimi yeniden ele geçiren Mehmed Çelebi (I. Mehmet) son vermiştir.

Ankara Ovası'nda yapılan savaşın kötüye gittiğini gören Yıldırım Bayezid'in oğullarından Süleyman Çelebi, yanına Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Murad Paşa ve yeniçeri ağası Hasan Ağa ile birlikte kendine bağlı olan birlikleri de yanına alarak Edirne'de saltanatını ilan etti.

Savaşa katılan diğer şehzadelerden İsa Çelebi Balıkesir'de, Çelebi Mehmed ise Amasya'da kendi hükümdarlıklarını ilan ettiler. Yıldırım Bayezid ile birlikte Musa çelebi ve Mustafa Çelebi (Düzmece Mustafa) Timur'a tutsak düştüler.

Timur, zaferden sonra sekiz ay kadar Anadolu'da kalarak Osmanlı topraklarını yağmaladı. Anadolu'da daha önceden bulunan ancak Osmanlı topraklarına katılan eski Anadolu Beyliklerini yeniden canlandırdı. Osmanlı topraklarını ise 4 şehzade arasında paylaştırarak Anadolu'dan çekildi. Böylece Osmanlı Toprakları bölünmüş oldu.

Şehzadelerden ilk olarak Mehmed Çelebi harekete geçti. Orta Anadolu'daki Türkmen beylerini safdışı bırakarak güçlü bir Türkmen ordusu kurdu. İlk çarpışma ise Musa Çelebi ile İsa Çelebi arasında Bursa'da meydan geldi. Musa Çelebi Bursa'yı alarak hükümdarlığını ilan ettiyse de kısa bir süre sonra İsa Çelebi Bursa'yı yeniden ele geçirdi. Bu olay şehzadeler arasındaki mücadelenin kızışmasına yol açtı. Çelebi Mehmed, diğer kardeşlerini safdışı bırakarak Osmanlı İmparatorluğunu yeniden bir birlik altında toplamıştır.

Osmanlı Devleti’ni parçalanmanın eşiğine getiren Fetret devri Osmanlı tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil eder. Yıldırım Bayezid tarafından büyük güçlüklerle kurulan merkezî devletin dağılıp ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya gelindiği bu iç mücadele ve karışıklık dönemi Rumeli topraklarındaki sağlam yerleşme sayesinde atlatılabildi. Yıldırım Bayezid’in ölümü ile geride Süleyman, Îsâ, Mûsâ, Mehmed, Mustafa ve Kasım adlı oğulları kaldı.

Osmanlı Devleti’ni parçalamak isteyen Timur, Ankara Savaşı’nı kazandıktan sonra Anadolu beylerine ait toprakları Osmanlılar’dan alıp eski sahiplerine iade etti, geri kalan yerleri de Bayezid’in oğulları arasında paylaştırdı. Ankara Savaşı’nın ardından bütün şehzadelerin amacı ilk pâyitaht olan Bursa’yı ele geçirmekti. Mehmed Çelebi kardeşi Îsâ Çelebi’ye Anadolu’yu kendi aralarında paylaşmayı teklif etti. Îsâ Çelebi bu teklifi kabul etmedi. Mehmed Çelebi burada hükümdarlığını ilân etti.

Bu dönemde ortaya çıkan meselelerin başlıca dayanağını, Osmanlı devlet teşkilâtı, saltanat anlayışı ve verâset usulüne tesir edecek önemli gelişmelerin oluşturdu. Emîr Süleyman, Mûsâ Çelebi’ye karşı çıktı. Sırp kuvvetlerinin son anda Emîr Süleyman tarafına geçmesi üzerine Mûsâ Çelebi mağlûp oldu. Daha sonra da kendisine ihanet eden Sırp kuvvetlerini mağlûp etti ve Emîr Süleyman ile yeniden savaşa girdi. Düğüncü köyüne geldiği sırada onu boğdurdu.

Bunun üzerine Mûsâ Çelebi, kardeşi Mehmed’le olan anlaşmasına uymayarak burada adına para bastırdı ve hükümdarlığını ilân etti. Anadolu’da Îsâ Çelebi’nin ve Rumeli’de Süleyman Çelebi’nin ortadan kalkması ile mücadele sahnesinde sadece Mehmed Çelebi ile Mûsâ Çelebi kaldı. Mûsâ Çelebi bu başarılarına rağmen çevresine ve devlet adamlarına çok sert davrandı. Bu sebeple Rumeli beyleri kendisinden yüz çevirdi. Mûsâ Çelebi’nin başarısında büyük katkıları olan bu beyler kendilerini emniyette görmeyerek Sırplarla Mûsâ Çelebi aleyhinde anlaştılar. Emrindeki beylerin kendisini terk etmekte olduğunu gören Mûsâ Çelebi, Çelebi Mehmed ile karşı karşıya geldi. Mûsâ Çelebi büyük bir cesaretle çarpışmasına rağmen kuvvetleri dağıldı ve kendisi de yakalanarak boğduruldu. Çelebi Mehmed, hayatta kalan son kardeşi Mûsâ Çelebi’nin de ortadan kalkmasından sonra Edirne’de kendisini Osmanlı Devleti’nin yegâne hükümdarı olarak ilân etti.