Amerikan İç Savaşı
Amerikan İç Savaşı
Amerikan İç Savaşı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington'daki yönetimi ile bu ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti arasında çıkmış geniş kapsamlı bir iç savaştır. 11 Güneyli Eyalet Abraham Lincoln'un 1860 yılında başkan seçilmesiyle Jefferson Davis komutasında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 12 Nisan 1861 tarihinde ise Güney Carolina'daki Sumter Kalesi'nden ilk top atışıyla birlikte savaş başlamıştır.
Savaşın ilk sonucu Abraham Lincoln'un duraksamalarına ve bazı Demokrat Parti'lilerin tepkisine rağmen köleliğin kaldırılmasıdır. 22 Eylül 1862'de hazırlanmaya başlanan, 1 Ocak 1863'te uygulamaya konan bu önlem, 13 anayasa değişikliği önergesinin oylanıp kabul edilmesiyle 31 Ocak 1865'te yasallaşmıştır. Ancak bu zaferden beş gün sonra Abraham Lincoln bir suikast sonucu öldürülmüştür.
Amerikan İç Savaşı'nın Nedenleri
19. yüzyılın sonlarına doğru büyük tarım arazilerinin geliştiği güney eyaletlerinde özellikle pamuk, tütün ve şeker kamışı üretiminde ciddi gelirler elde ediliyordu. Tarım arazilerinin işlenmesinde Afrika’dan kaçırılıp getirilen siyahi kölelerden faydalanılıyordu. Özellikle kuzey ve batı eyaletlerinde sanayi sektörünün gelişmesi serbest işçi sistemini beraberinde getirdi ve köleliğin yasaklanması öngörüldü. Fakat köleliğin yasaklanması, gelirlerini tarımdan karşılayan ve tarım arazilerinde köle ihtiyacı olan güney eyaletlerinin işine gelmiyordu. Güney eyaletleri de, önünde sonunda köleliğin güney eyaletlerinde de yasaklanacağını düşünerek devletten ayrılmak için bir iç ayaklanma çıkardılar.
Yaptığı seçim propagandalarında köleliği kaldıracağına söz veren Abraham Lincoln’un başkan seçilmesinin ardından güney’deki 7 Eyalet (Carolina, Missisipi, Florida, Alabama, Teksas, Georgia ve Louisiana) başkanın köleliği kaldıracağına kesin gözüyle bakarak endişelendi ve zaman kaybetmeden bağımsızlıklarını ilan etti. Başlarda çok insancıl bir sebebi olmasına rağmen kuzey eyaletlerin bu tutumu aslında, güneydeki siyahi kölelerin kuzey de kurulan sanayi kuruluşlarına aktarılmasını sağlamaktı. Ayrıca güney eyaletlerin İngilizlerle olan ticari ilişkileri, yani güney eyaletlerinin pamuk vererek karşılığında İngilizlerden Afrikalı köle almaları kuzey eyaletlerini tedirgin etti ve güney eyaletlerin dizginlenmesi gerektiğini düşündüler. Ayrıca İngilizlere ucuza satılan pamuk hammaddesi, Kuzeydeki sanayi kuruluşlarında işlenebilir ve büyük ekonomik gelirler elde edilebilirdi. Bütün bu sebeplerden dolayı, güney eyaletlerden oluşan “Güneyli Konfederasyon” ve Kuzeydeki diğer eyaletlerden oluşan “Union” (Birlik) arasında Amerikan İç Savaşı başladı.
Amerikan savaşının ilk yıllarında taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamamıştır. İki taraf ağır kayıplar vermesine rağmen zaman zaman yaşanan geri çekilmeler ve taarruzlar olsa da iki tarafında bariz bir üstünlüğü yoktur. Fakat 1863 yılının Temmuz ayında yapılan “Gettysburg Muharebesi” bir dönüm noktası olmuştur.
Güneyden 72 bin ve kuzeyden 82 bin askerin karşı karşıya geldiği bu muharebede iki taraf da ağır kayıplar vermiş; fakat savaş kuzey birliklerinin bariz üstünlüğüyle sonuçlanmıştır. Savaşın sonunun geldiğini anlayan kuzeyli birlikler, güney birliklerine iki koldan saldırarak 9 Nisan 1865 yılında güneyli ünlü komutan Robert Edward Lee’nin ordularını bozguna uğratarak güney birliğini teslim olmaya zorlamıştır. Güney birliklerinin ağır yenilgiye uğramasıyla geri kalan askerler de silah bırakarak kayıtsız şartsız kuzey yönetimine teslim olmuşlardır. Başkan Abraham Lincoln, güney eyaletlerini sömürmek yerine onlara kalkınmaları için borç vermeyi dahi teklif etmiştir. Kuzey birliğindeki taraflar ve çıkar grupları ise başkanın tam tersine güney topraklarının işgal edilmesini savunmuşlardır. Yapılan bütün anlaşmalardan sonra Senatör Wallace ve gizli servisin hazırladığı bir kumpasla, aslen oyuncu olan “John Wilkes Booth” Başkan Abraham Lincoln’ü silahla başından vurarak öldürmüştür.
Kuzey Birlikleri’nin Zaferi ve İç Savaşın Sonuçları
Kuzey birliklerinin mutlak üstünlüğüyle birlikte, güney birliği teslim olmuş ve güney topraklarındaki bütün köleler serbestleştirilmiş; belli bir süreden sonra da oy kullanma hakkı kazanmışlardır. Bölünme tehlikesiyle karşı karşıya gelen Amerika Birleşik Devletleri, bu badireyi de atlatarak bir bütün halinde kalmayı başarmıştır. Güney eyaletlerdeki tarım arazilerinde kölelere dayalı yapılan üretim kaldırılmıştır. Savaşın sonunda güneydeki siyah kölelere birçok haklar tanınsa da bu haklar zamanla toprak sahipleri tarafından geri alınmıştır. Amerika iç savaşı çıkmadan önce güney, ekonomik olarak kuzeyden üstün olmasına rağmen; savaştan sonra tarım ekonomisi çöken güney, ekonomik üstünlüğü kuzey eyaletlere kaptırmıştır.
Abraham Lincoln Suikasti
Köleliğin kaldırılmasını isteyen ve siyahi insanlara bir takım haklar vadeden Abraham Lincoln öncelikle çevresinde ve daha sonra ise halk kitleleri tarafından büyük tepki çekmiştir. Her ne kadar aslen oyuncu olsa da John Wilkes Booth, güney eyaletlere askeri lazımlık kaçakçılığı yapıyor ve bu eyaletlere büyük sempati besliyordu. Suikast girişiminden önce başkanı kaçırma planları yapan Booth, başkanın planında yapılan ufak bir değişiklikle amacına ulaşamamıştır. Daha sonra başkanı öldürme fikrini iyice aklına koyan Booth, Başkan ve Ailesinin 14 Nisan 1865 tarihinde “Amerikalı Kuzenimiz” adlı oyunu izlemek için Ford Tiyatrosuna gideceklerini haber almıştır. Oyun başladıktan bir süre sonra tiyatro salonuna giren Booth, sinsice başkana yaklaşarak başkanı silahla başından vurmuştur.
Tiyatronun karşısındaki Peterson House’da ilk müdahalesi yapılan Lincoln ertesi sabah saat 7:02’de hayatını kaybetmiştir. Suikasttan 12 gün sonra Booth, Federal ajanlar tarafından bulunmuş ve Virginia'da bir ahırda öldürülmüştür.
Abraham Lincoln cinayeti Amerika tarihindeki ilk başkan suikastidir. Başkanın ölümü destekçisi olan halkı yasa boğmuştur. Her ne kadar katili belli ve suikast tanıklarla desteklenmiş olsa da Abraham Lincoln’ün ölümünde gizli servis ve aristokrat kesimin parmağı vardır. Çıkarları zedelenen ve güç odağı olmak isteyen devletlerin en büyük oyunları kendi bünyelerindeki önemli kişileri sindirmektir. Abraham Lincoln köleliği kaldırmak ve siyahilere birtakım haklar vermek isteyerek, aslında ülkedeki bütün ırkçı kesimi karşısına almış ve tabiri caizse idealleri için ölümü göze almıştır.