Asıl adı Hilaire Germain Edgar Degas olan, Edgar Degas, 19 Temmuz 1834 tarihinde Paris’te doğdu. Babası Napoli’den Paris’e taşındıklarında Paris’te Celestine Musson adında bir amerikalı kızla tanıştı ve evlendi. Edgar ilk çocuklarıydı. Babası Auguste, durumu iyi olan bir bankacıydı. Napoli ve New Orleans’da da şubeleri olan Degas Padre e Figli adlı bankacılık şirketinin Paris şubesini yönetiyordu. Ama sanatla çok ilgiliydi ve oğlunun sanatsal etkinliklerini desteklemişti. Edgar’ın annnesi o daha 13 yaşındayken ölünce baba Auguste çocuklarını en iyi okullara göndererek onları tek başına büyüttü. 11 yaşında 1845 yılında Louis le Grand Lisesi’nde öğrenim görmeye başladı. 1853 yılında edebiyat dalında derece alarak mezun oldu.

Edgar Degas, Kasım 1853'te Paris'teki Hukuk Fakültesi'ne kaydını yaptırdı. Fakat resim uğruna okuldan ayrıldı ve 1855′te (Ecole des Beaux-Arts'a) Paris Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. 1856'da Rönesans ustalarının yapıtlarını incelemek üzere İtalya'ya gitti ve 3 yıl kaldı. 1859 da Paris’e döndü ve büyük boy tarihsel ve efsanevi konulu resimler yapmaya başladı Güçlü renk efektleri kullandığı ve hareketi vurguladığı bu resimlerde, çağdaşı olan akademik ressamlardan daha az gösterişli ve titiz bir tutumu açığa vurdu. Degas büyük Fransız ve İtalyan ustalarının sanatından etkilenmiş ve hayatını, onların meslek sırlarını çözmek için bıraktıkları eserleri taklit etmeye adamıştır. 1857’de Roma’yı ziyaret ettiğinde, gördüğü sanat eserlerini neredeyse takıntıya dönüştürüp sürekli çizerek 28 resim defteri doldurmuştur. 1860’ta elinde Rönesans ve Klasik döneme ait çalışmaların 700 civarında kopyası birikmiştir.

1868’da Tarihsel resimleri bıraktı ve portrelere ve at yarışları gibi, günlük hayattan sahnelere yoğunlaştı. Degas’nın balet ve operaya olan ilgisi de bu döneme denk gelir.

1870’de Salon’daki sergilere katılmayı bıraktı, balet gösterileri ve derslerinin resimlerini yapmaya başladı. Fransız-Rus Savaşı’ndan ve Paris Komünü’nün bastırılmasından sonra, dostu Manet ile Milli Savunma Ordusu’na katıldı. 1873‘de Monet, Pisarro, Sisley, Morisot, Cézanne ve diğerleriyle Société Anonyme des Artistes Peintres, Sculpteurs, Graveurs etc. ‘yı (Resim, Heykel, Gravür vs. Sanatçıları Derneği) kurdu.

1874’de babası Napoli’de, arkasında yüklü bir borç bırakarak öldü. 1880’de birçok dansçı, şapkacı ve ütücü resmi yaptı. Degas’nın resimleri bolca satıldı ve sanatçı büyük bir servet biriktirdi.

Edgar Degas, resimlerinde manzara ve at yarışlarının yanı sıra, başta kadınlar ve bale dansçıları olmak üzere, çoğunlukla insan resimleri yaptı. Bale dansçılarını ve atları konu alan birkaç küçük heykeli de vardır. Çıplak kadınlar çizmekte de başarılıydı. Portreleri de sanat tarihinin en başarılarından kabul edilir. Degas'nın tüm yapıtları çaba gerektirmeyen, serbest çizimler gibi görünürse de, gerçekte son derece titiz bir çizim ve tasarımın ürünleridir.

Degas’nın ünü, 1870’lerde izlenimci gruplarla birlikte sergi açan önemli ressamlardan biri olarak ortaya çıkmasıyla artmaya başlamıştır. Bazı ressam arkadaşları gibi, ailesinin zengin olmasından dolayı büyük mali endişeleri olmamıştı. Degas resimlerini, şartlar gerekli bir durum oluşturana kadar saklar ve bunları ya doğrudan stüdyosuna gelip giden kimselere ya da tanınmış sanat eserleri sahipleri aracılığıyla satardı.

Yaşamının son yıllarında1885 yılından sonra gözleri bozulan Degas, resimlerinde yağlıboya yerine daha çok pastel kullandı. Edgar Degas’ın "Rue Le Pelletier'deki Opera'da Bale Prova Odası" (1872; Louvre Müzesi, Paris), "Dans Sınıfı" (1872; Metropolitan Sanat Müzesi, New York), "İki Çamaşırcı Kadın" (1884; Louvre Müzesi, Paris) ve "Sahnede Prova" (1878–79; Metropolitan Sanat Müzesi, New York) adlı eserleri en ünlü yapıtları arasındadır.

Çoğu dostları tarafından terkedilmiş bir insan olarak hayata gözlerini yumduğunda resimleri çoktan Avrupa müzelerini süslemeye başlamıştı.

27 Eylül 1917 tarihinde 83 yaşında öldü ve Montmartre Mezarlığı’na gömüldü.

Kaynak:Biyografiler.com