Füze kalkan sistemi Nato'nun gündeminde

ABD yetkilileri bugün hem Nato üyesi Avrupalı müttefiklerini, hem de Rusya'yı, Avrupa'da sınırlı bir füze savunma sistemi konuşlandırılması planlarına ikna etmeye çalışacak.


Washington'un önerilerinin, Nato ile Rusya yetkilileri arasında bugün Brüksel'de yapılacak görüşmelerin ana konusu olması bekleniyor. Amerikalılar, füze sisteminin, İran, ya da Kuzey Kore'den gelebilecek olası bir uzun menzilli roket saldırısına karşı savunma amacı taşıdığını söylüyor. Fakat Rusya, kendi stratejik çıkarlarını tehdit ettiğini düşündüğü bu plana kesinlikle karşı olduğunu ifade ediyor. BBC diplomasi muhabiri Jonathan Marcus, Avrupa'daki Nato üyesi ülkelerin de ABD planına ikna olmadığını belirtiyor. Füze savunma sistemi konusundaki tezlerini anlatmak amacıyla ABD Brüksel'deki Nato toplantısına üst düzey bir heyet gönderdi.



Savunma Bakan yardımcısı Eric Edelman ile ABD Füze Savunma Kurumu'nun yöneticisi Korgeneral Henry Obering de bu heyette yer alıyor. ABD yetkililerinin Brüksel'de iki görevi var. Birinci olarak, İran, ya da Kuzey Kore'den olası bir saldırıya karşı, bir füze savunma sistemi konuşlandırılmasının gerçekten de acilen gerekli olduğu konusunda Avrupalı müttefiklerini ikna etmeye çalışacaklar.



Bunun kadar önemli olan diğer görevleri ise, Nato toplantısının hemen ardından başlayacak olan Nato - Rusya Konseyi görüşmelerinde, Moskova’yı da planlarının kendilerine bir tehdit oluşturmadığı konusunda ikna etmek için çaba harcayacaklar.



Rusya şu ana kadar, Washington'un Polonya topraklarına on adet roket imha edici füze yerleştirme, Çek Cumhuriyetine de yeni bir radar sistemi kurma planına sert tepki gösterdi. Moskova bu girişimin kendi nükleer savunma sistemini tehdit ettiğini düşünüyor. Amerikalılar ise önerilerinin ölçeği ve savunma sistemini konuşlandırmayı düşündükleri yerler düşünüldüğünde bu endişelerin yersiz olduğunu söylüyorlar. Nato üyeleri arasında, bir füze savunma sisteminin İttifak'ın gündeminde olması gerektiğine ilişkin genel bir fikir birliği var.



Fakat ABD, planının stratejik mantığına herkesi ikna etmiş değil. Tehdidin tam olarak ne olduğu, ve ne kadar kısa bir sürede gerçekleşebileceği sorularına Avrupalılar hala yanıt arıyor. Örneğin, Almanya'da iktidarda olan Hıristiyan Demokrat - Sosyal Demokrat koalisyonu bu konuda ikiye bölünmüş durumda ve herhangi bir plana ilişkin adım atılmadan önce Nato içinde açık bir görüş birliği oluşmasını istiyor.