Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Dünya Iraklılara karşı 'kayıtsız'

2007-03-20

Birleşmiş Milletler'e bağlı Mülteciler Yüksek Komiserliği, dünya ülkelerini Iraklı mültecilerin durumu karşısında kayıtsız bir tutum takınmakla eleştirdi.

Kuruluş, Irak'ın işgalinin insani sonuçlarının gözardı edildiğini, bunun 'alçakça' bir tavır olduğunu kaydediyor. Kuruluş, BM'nin Ürdün ve Suriye gibi Irak'tan göçmen akınına uğrayan ülkelere yardım etmek gibi çok büyük bir görevi yüklendiğini kaydetti.

Yüzbinlerce kişinin sağlık, eğitim gıda gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için acil olarak dış yardım gerektiğini vurguluyor. Mültecilerin yaklaşık dörtte birini çocuklar oluşturuyor.

Yük Suriye ve Ürdün'ün omzunda

Suriye halihazırda bir milyon iki yüz bin Iraklıya ev sahipliği ettiğini, bu sayının giderek yükseldiğini kaydediyor. Ürdün'de de 700 ila 800 bin Iraklı mülteci bulunduğu tahmin ediliyor. Bazı tahminlere göre Irak'ı her ay 50 bin kişi daha terkediyor.

Ürdün ve Suriye'nin 1951 Mülteciler Sözleşmesi'ni imzalamamış ülkeler olmasına karşın Irak'tan kaçanlara cömertçe misafirperverlik gösterdiğini belirten BM yetkilileri, iki ülkenin de kaynaklarını zorladıklarına dikkat çekti.

Özellikle Suriye daha önce tekrar tekrar, bu konuda kendilerine destek olunmasını istemişti. Irak'ın bir diğer komşusu Suudi Arabistan ise kaçak göçü ve sınırdan sızmaları önleyebilmek için yüzlerce kilometrelik sınırına bir set çekiyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) mülteci siyasetleri direktörü Bill Frelick de, uluslararası toplumun durumun aciliyetini kabul konusunda isteksiz davrandığını kaydetti.

Frelick, bu isteksizliği sorunun ciddiyetini kabul etmenin özgür ve demokratik bir Irak inşa etme görevinin iyi gitmediğini kabul olacağını söyleyerek açıkladı. Ülke dışındaki yaklaşık iki milyon Iraklıya ek olarak, ülke içinde de yaklaşık iki milyon kişi, şiddetten kaçmak üzere iç göçe maruz kalmış durumda.

BM, özellikle güvenlik koşullarının daha iyi olduğunu vilayetlere akın olduğunu, bazı vilayetlerin bunun karşısında geçişlere izin vermeme yolunu seçtiğini kaydediyor. Sünni ve Şiiler karma semtlerden, kendi mezheplerinin yoğun olduğu kesimlere yöneliyor. Önemli bir kesim de Kuzey Irak'a yöneliyor.