Babacan: 'Kıbrıs konusunda çözümden yana olduk'
2006-11-03
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda çözümden yana bir ülke olduğunu ve önümüzdeki dönemde de yapıcı tutumunu sürdüreceğini bildirdi.
"Avrupa Ulusal Forumu" adlı kuruluşun davetlisi olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin başkenti Dublin'e gelen Babacan, burada Forumun genel kurul toplantısında parlamenterler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları üyelerinin sorularını yanıtladı.
Üyelerin yoğun biçimde değindikleri Kıbrıs konusundaki talep ve eleştirilere yanıt veren Babacan, Kıbrıs meselesinin tarihi 40 yıla dayanan eski bir mesele olduğunu, bu süre boyunca çeşitli çözüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını hatırlattı.
Katılımcıların pek çoğu tarafından sorulan Türkiye'nin Rum gemi ve uçaklarına liman ve havaalanlarını neden açmadığı konusuyla ilgili olarak Babacan, bunun Gümrük Birliği anlaşmasında var olan bir uygulama olduğunu söyledi. Babacan, aynı uygulamanın Belçika, Avusturya ve İtalya gibi bazı AB üyesi ülkeler tarafından kotalarının dolduğu gerekçesiyle zaman zaman Türk TIR'larına yönelik olarak da ortaya konulduğunu hatırlattı. Babacan, limanlar ve havaalanları gibi konuların, KKTC'ye uygulanan ambargoların kaldırılması konusuyla eş zamanlı olarak gündeme gelmesi gerektiğine işaret etti.
AB dönem başkanı Finlandiya'nın önerileriyle ilgili görüşmelerin de sürdüğünü bildiren Babacan, Türkiye'nin çözümden yana tavrında hiçbir değişiklik olmadığını vurguladı.
Babacan, Türkiye'de reformların yavaş ilerlediğine dair bazı eleştirileri de yanıtlarken, Türkiye'de sürecin başından bu yana parlamentonun olağanüstü bir performans sergileyerek çok sayıda yasal değişikliği gerçekleştirdiğini hatırlattı. Bununla birlikte, bu reformların uygulanması için her şeyden önce bir "fikri reformun" gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Babacan, "Kültürel açıdan bir fikir devrimi geçiriyoruz, bu da zaman alıyor" dedi.
''Belki mükemmel değiliz, ama yeterince iyi şeyler yaptık" diyen Babacan, 301. maddeyle ilgili eleştirileri yanıtlarken de mahkemelerin aynı yasayla ilgili değişik kararlar alabildiğine işaret etti. Babacan, 301. maddenin de diğer bütün yasalar gibi değiştirilemez olmadığını, gerekirse zaman içinde ele alınabileceğini ifade etti.
Babacan, Türk hükümetinin yasaların uygulamasıyla ilgili olarak mahkemelere müdahale edemeyeceğini de vurgularken, "kuvvetler ayrımı prensibinin" demokrasinin temel ilkesi olduğunu hatırlattı.
Partisine yönelik "İslami parti" yakıştırmalarını reddeden Babacan, AK Parti'nin İslami bir parti olmadığını, sadece değerlerine, geleneklerine sahip çıkan muhafazakar bir parti olduğunu ifade etti.