Arınç: Kanadoğlu’nun 367 şartı vahim
2007-04-09
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis’te 367 milletvekili bulunması tartışmasıyla ilgili görüşlerini açıkladı. 367’nin geçerli olmadığını söyleyen Arınç, Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun bu yaklaşıma hukuki olarak inanmasının “vahim” olduğunu savundu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis’te 367 milletvekili bulunması yaklaşımının geçerli olmadığını söyleyen Arınç, Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun bu yaklaşıma hukuki olarak inanmasının “vahim” olduğunu savundu. Kanadoğlu ise Cumhurbaşkanı’nın seçim iptali nedeniyle Köşk’ten inmesinin “asıl vahamet” olacağını söyledi.
Meclis Başkanı Arınç, Habertürk televizyonunda 367’nin tartışıldığı Basın Kulübü programına telefonla katılarak değerlendirmelerde bulundu.
12 NİSAN’DA DÜŞÜNCELERİMİ AÇIKLAYACAÐIM
Arınç, Kanadoğlu’nun bir hukukçu olarak seçimde 367 vekilin hazır bulunması gerektiğine inanıyor olmasını “vahim durum” olarak nitelendirdi. “Zannediyorum 12 Nisan’da bir basın toplantısı yaparak, bu ve buna benzer konularla ilgili düşüncelerimi ifade edeceğim” diyen Arınç şunları söyledi:
“Sayın Kanadoğlu da sayın Erdoğan ya da bir başka AK Partili’nin Cumhurbaşkanı olmasını arzu etmiyor ve bir argüman aradığı bu yerde o da böyle bir argüman buluyor. Önceki düşüncem buydu. Bir ikincisi de sayın Kanadoğlu, bu hukuki düşünceye gerçekten inanıyor. Ve bunu inançla savunuyor. Şimdi izlediğim kadarıyla ikinci sav daha doğru. Sayın Kanadoğlu bir hukukçu olarak bu seçimde 367 hazır bulunmak gerektiğine inanıyor. Bence vahim olan da bu. Birincisi o kadar vahim değildi. Ancak bu düşüncenin geçerli olmadığını şu açıdan arkadaşlarım gibi ifade etmek isterim”
BUGÜNE KADAR İTİRAZ DUYMADIM
Karar yeter sayılarının her seçim için ayrı prosedürü olduğunu anlatan Arınç, Anayasa madde değişikliği oylamalarında en az 330 Anayasa değişikliğinin tümden, referandumsuz kabulü için de 367’yi bulmanın esas olduğunu dile getirdi. “Anayasa’nın 40’tan fazla maddesini değiştirdik. Ben bugüne kadar kimseden ‘İçerde 330 kişi var mı ki siz Anayasa’yı değiştiriyorsunuz’ şeklinde bir itiraz duymadım. Çünkü toplantı yeter sayısı üçte bir tutulmuştur ve başka bir yerde başka bir hüküm de yoksa 184’le bugüne kadar gelmiştir” diye konuştu.
ASIL OLAN KARAR YETER SAYISI
Bazı Avrupa ülkelerinde toplantı yeter sayısının bu kadar yüksek olmadığını ifade eden Arınç, “Bakarsınız üç kişiyle açılır ama bir şeyin kabul edilmesi için gerekliyse ona karar yeter sayısı açısından bakarlar” dedi.
Arınç, daha önce af ve Yüce Divan’a gönderme gibi oylamalarda içerde kaç kişinin olup olmadığına bakılması yönünde itiraz gelmediğini de söyledi. “Birleşimi açma konusunda 367 bulunması şartının bugüne kadar kesinlikle olmamıştır” diye konuşan Arınç, sandıklar açıldığında karar yeter sayısının oluşmasının esas olduğunu kaydetti.
İTİRAZ EDECEK 20 KİŞİ DE TOPLAMA DÂHİL EDİLİR
Arınç, konuyu başka maddelerle ilişkilendirmenin daha önce kimsenin aklına gelmediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Bu bir Meclis kararıdır, bu bir seçimdir. Bu seçimde alınacak oy belirtilmiştir. Meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçimindeki prosedür de farklıdır. 184’le açar, hatta sayıyı belli etmez bile Meclis Başkanı, ‘Yeterli çoğunluk vardır, gündeme geçiyorum’ dediği anda iş biter. Ancak o sırada 20 kişi ayağa kalkıp da yeterli çoğunluk yoktur yoklama yapılmasını istiyoruz’ derse, kendi 20’leri de artı olmak üzere içerde yoklama yapılır ve o zaman 184’ün olup olmadığına bakılır…
Bu Meclis kararı bir seçimle sonuçlanacaktır ve Resmi Gazete’de yayınlanacaktır. Meclis kararları Anayasa denetimin, yargıya tabi değildir. Anayasa Mahkemesine gidilebilir ama Mahkemenin vereceği kararın herhalde Meclis İç Tüzüğü’ne uygun bir karar olacağını düşünüyorum.”
ASIL VAHİM OLAN CUMHURBAŞKANI’NIN KÖŞKTEN İNMESİ
Düşünceleri, Arınç tarafından “vahim” bulunan Kanadoğlu ise şunları söyledi:
“Aslında vahamet, vahim bulma durumu, benim bu görüşlerimin haklılığı sonucunda, seçilmiş olacak Cumhurbaşkanı’nın, o seçimin iptal edilerek tekrar Çankaya Köşkü’nden aşağı inmesi durumudur.
Onun için bu konuda ciddi, çok inceleme yapılarak ve gerçek bir uzlaşmaya gidilerek seçim yapılmasını gönülden diliyorum. Çünkü ben de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, her hangi bir şekilde bir kaos doğurabilecek böyle bir yola gidilmemesini diliyorum.”