Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

65 yaş üstüne izin çıktı.

2020-05-04

65 yaş üstüne izin çıktı.

65 yaş üstüne izin çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından ulusa seslendi ve koronavirüs ile ilgili sınırlamaların azaltılarak süreceğini, bu konuda normalleşme planı hazırladıklarını belirterek, "İlk müjdemiz; 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba ilk etapta sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve dört saat süreyle yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı da 10 Mayıs Pazar günü saat 11,00 - 15,00 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz. 20 yaş altı için de bu esnemeyi iki grup halinde uygulayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde;
Ramazan ayının bereketi milletimizin tüm insanlığın üzerinde olmasını Rabbim ’den niyaz ediyorum. Korona salgının önemli dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Türkiye mücadelesini 4 ana hedef etrafında yürütmüştür. Fiziki mesafe, sağlık sistemi, temel ihtiyaç maddeleri üretimi ve kamu düzenin devam etmesidir. İyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor.

Türkiye, hamdolsun milleti ve devletiyle örnek bir mücadele ortaya koymuştur.

Tüm sağlık çalışanlarımızın fedakârca çalışmaları neticesinde vicdanları kanatan hiçbir görüntü yaşanmadı. Tüm adımları bilinçli bir şekilde attık. Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturduğumuz Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun önerileriyle her türlü tedbirleri aldık. Mümkün olan tüm sektörlerde evden çalışma modelini sağladık. İnsan hareketliliğini ciddi oranda azalttık. Tüm kesimler için destek programları hazırladık. Sosyal destek paketlerinin tutarı 200 milyar lirayı aştı. Başlattığımız Bize Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasına bağış miktarı 1 milyar 910 milyon lirayı buldu. Kurduğumuz havayolu köprüleri ile 65 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. Maskeden tuluma solunum cihazına kadar her konuda kendi kendimize yetmekle kalmadık 57 ayrı ülkeye yardım yapıp destek verdik. Somali’ye kendi üretimimiz olan solunum cihazlarından da hibe ettik. Aynı şekilde ABD başta olmak üzere talep ettikleri tıbbi malzemeleri gönderiyoruz. Aşı geliştirme çalışmaların iş birliği halinde yürütüyoruz.

Sokağa çıkma sınırlaması salgının yayılmasını ciddi oranda etkiledi. Hafta sonu ve resmi tatillerde uyguladığımız kısıtlamanın büyük fayda sağladığın biliyoruz. Bilim Kurulu ile yakın iş birliği sayesinde aldığımız tedbirler sayesinde bugüne geldik. Vatandaşlarımıza gösterdikleri sabır için şükranlarımı sunuyorum. Bu gayretlerimizin karşılığını hep beraber alacağız.
İnşallah bu gayretlerimizin karşılığını önümüzdeki dönemde hep birlikte alacağız. Tedbirlerin önemli bir kısmında 1,5 ayı geride bıraktık. Okuluna gidemeyen öğrencilerimizin, esnafımızın, işçimizin, gençlerimizin ve yaşlılarımızın hayatını sınırlandırmak zorunda kalan tüm insanlarımızın eski günlerini özlediklerini biliyoruz. Elbette normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde hiçbir şey tam manasıyla eskiden bildiğimiz düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir. Hastalığın daha ne kadar süreci, ilaçların bireylerin ne zaman kullanılacağı belli değildir. Normale döneceğiz ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir. Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman tam olarak açılacağı halen belirsizliktir. Küresel ekonomik sarsıntının karşımıza nasıl bir tablo ortaya çıkartacağı meçhuldur.

Önümüzdeki süreci dinamik şekilde yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı yardımcımızın koordinasyonunda, tüm bakanlıklarımızın katılımıyla bir normalleşme planı hazırladık. Açıklayacağım plan halkımızın beklentileri ve bakanlıklarımızın çalışmalarıyla sağlık Bakanlığımız ve bilim kurulunun görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim bir anda Mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Biraz sonra sizlerle paylaşacağım normalleşme planıyla, sadece vatandaşlarımızın günlük hayatlarını en iyi seviyeye getirmeye hedefliyoruz.


Aziz milletim; sınırlandırmaların kademeli şekilde esnetilmesiyle ilgili düzenlemeleri genel olarak Mayıs Haziran Temmuz aylarına yayarak yapıyoruz. Fiziki mesafenin korunmasının, maske kullanımına devam edilmesinin bu sürecin vazgeçilmez şartları olduğunu altını tekrar çiziyorum. Mayıs ayı normalleşme planını paylaşmak istiyorum.

Sağlık Bakanlığımız ülkemizdeki tüm sektörlerde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin dökümanlar hazırlayarak kurumlara göndermeye başladı. Tüm kurumlar ve işletmeler, faaliyetlerini bu rehbere göre yürütecek.

İlk müjdemiz; 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba ilk etapta sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve dört saat süreyle yürüme measfesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı da 10 Mayıs Pazar günü saat 11,00 - 15,00 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz. 20 yaş altı için de bu esnemeyi iki grup halinde uygulayacağız.

0,14 yaş grubu hafta içinde 13 Mayıs çarşamba günü, yine 11 - 15 saatleri arasında yürüme mesafesiyle dışarı çıkarılabilecek. 15 - 20 yaş ise, 15 Mayıs cuma günü yine aynı şartlar ve saatlerde dışarı çıkabilecektir. Sonraki haftalarda da aynı uygulamayı devam ettireceğiz. Dolayısıyla bu hafta sonu da sokağa çıkma sınırlaması uygulamamızı sürdürüyoruz. halen 31 ilde uygulanan şehirler arası giriş çıkış sınırlandırmasını ilk etapta bu geceden itibaren 7 ilimiz için bitiriyoruz.

BERBERLER 11 MAYIS'TA AÇILIYOR
Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla'dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacak, gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır. İstanbul, Ankara, İzmir'deki ticari taksiler için tek çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz. Berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek.

Bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske ve bez maske satışına halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planlıyoruz. Bir üst fiyat belirleyeceğiz.

Askerlik terhis işlemleri 31 Mayıs'ta başlayacak. MSB'nin atama, görevlendirme ve personel temin faaliyetleri 1 Haziran'da, celp işlemleri 5 Haziran'da bedelli askerlik işlemleri ise 20 Haziran'da başlayacak. Salgın hastanelerinin sayıları 1 Haziran'dan itibaren azaltılarak bu kuruluşların hasta kabulüne ve normal işleyişe başlamaları sağlanacaktır.

SINAV TARİHLERİ BELLİ OLDU
Yüksek Öğretim Kurumları sınavı 27 - 28 Haziran'da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran'da, Askeri Öğrenci Sınavı 14 Haziran'da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran'da akademik takvime dönebilecekler. Adliyeler ara verilen duruşma, keşif, yargı süreci, icra iflas takiplerinin durdurulması uygulamaları 15 Haziran'da sona erecek.

Sağlık Bakanlığının ve bilim kurulumuzun görüşlerine uygun şekilde hazırlamış olduğumuz normalleşme planını dinamik bir şekilde uygulayacağız. Gelişmelere göre bazı tarihlerin öne alınması, bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Şayet Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı rehberlerdeki kurallara riayeti en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha hızlı olacaktır. Kurallara uyulmaması ve salgının yeniden yayılması halinde çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda olabiliriz. Dünyada yeniden hastalığın pençesine düşen ülke örnekleri vardır. İnşallah biz böyle bir duruma düşmeyeceğiz. Biz salgınla mücadele için bilim insanlarımızın söylediği her tedbiri harfiyen yerine getirmek suretiyle Allah'ın bir kaderinden bir diğer kaderine sığınacağız.


Sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyet hala vesayet, darbe, cunta özlemiyle yanıp tutuşuyor. CHP yöneticilerinin sadece son bir haftaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortadaki tablo bize bunu söylüyor. Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler 15 Temmuz'da milletten aldığı derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz. Sürekli yanlış söylemlerle insanlar haksız itham edilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları pervasızca ve yol açtığı sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanları da aynı yöntemi kullanıyor. Hal böyle olunca yardımcılarına, il başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz.


Biz kadınları ve gençleri, siyasi karar alma mekanizmalarında daha etkin şekilde yer almaya devam ederken bu tür kötü örneklerin gayretimizi sekte vurmasına asla müsaade edemeyiz. CHP yöneticileriyle aynı zihniyetin medyadaki mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın. Türk milleti sizi ne o sandıktan çıkartır ne de sırtınızı yaslamaya çalıştığınız darbecilere meydanı bırakır. Çünkü siz kesinlikle milli değilsiniz. Yerliliğiniz de tartışılır. Siz bu halkın inancına, tarihine, kültürüne saygılı değilsiniz.


Çünkü siz bu ülkede ne kadar bozguncu, ne kadar sapkın, ne kadar azgın varsa hep onlarla birlikte oldunuz. Asla milletin safında yer almadınız. Çünkü siz; mitolojideki sadece düşmanlıktan korkudan acıdan beslenen yaratıklar gibisiniz. Ne bu ülkeye ne bu millete dokunan en küçük faydanız olmadığı gibi verdiğiniz zararların haddi hesabı yok. Deprem olur; bina yıkıntılarının altında kalan sayısını çok göstermek için canhıraş şekilde uğraşırsınız. Ekonomimize saldırı olur; siz oradan siyasi rant peşinde koşarsınız.

Darbe girişimi olur; milletimiz tankların karşısına dikilirken siz balkonlardan alkışlar televizyon başında kahvenizi yudumlarsınız. Sınırlarımıza yapılan tacizleri önlemek için harekatlar düzenleriz; siz eli kanlı diktatörlerin savunucusu olarak karşımızda yer alırsınız. Salgın olur; siz hasta sayısının vefat sayısının gizlendiği, malzeme bulunamadığı yalanıyla ortaya gezersiniz. Buna karşılık ülkemizin ve milletimizin hayrına olan hiçbir meselede ne işin ucundan tuttuğunuz ne de tek kelime ettiğiniz duyulmuştur. Atatürk Havalimanı arazisinde 45 gün içinde kurmayı başardığımız hastaneyi dahi; 14 milyar lira uçtu diyerek karalamaya kalkan bu zihniyetin artık sonu gelmiştir. Kullanan herkesin hayranlığını dile getirdiği İstanbul Havalimanını hala hazmedemediklerini görüyoruz. İstanbul'dan üç saatte İzmir'e ulaşırken kullandıkları otoyola attıkları çamurların izi hala kurumadı. Artık bu anlayışın miadı dolmuştur. İnsanlık nasıl kovid-19 virüsünü yenecekse, inşallah Türkiye de bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir.

Türkiye'nin yeni dönemlerindeki en büyük kazanımlarından birinin de siyasetteki bu değişim olacağını ümit ediyoruz.


Türkiye olarak bir yandan salgınla mücadele ederken diğer yandan ülkemizin güvenliğiyle ilgili konuları da yakından takip ediyoruz. Terör örgütü, Türkiye'nin salgınla mücadeleyi yoğunlaşmasını hem sınırlarımız içinde hem de sınırlarımız ötesinde saldırlarını artırmak için fırsata çevirmeye çalışıyor. Ülkemiz içinde sayıları çok azalmış olmakla birlikte hala varlıklarını sürdüren kılıç artığı teröristlerin eylem arayışlarına izin vermiyoruz. Güvenlik güçlerimiz günün 365 günü kesintisiz bir şekilde teröristleri takip ediyor. Bulduğunda da tepelerine biniyor. Suriye'de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere sürekli sızmaya çalışan terör örgütü mensuplarına göz açtırmıyor, anında imha ediyoruz.


Şayet, terör örgütünün ve rejimi onların hamiliğine soyunanlar kontrol edemeyeckese biz kendi gücümüzle hepsini de yola getirmesini biliriz. Gelişmelerin seyrine göre bu çerçevede yeni adımlar atabiliriz. Libya'da ise darbeci Hafter gerileme sürecine girmiştir. Attığı her adımla halkı da karşısına alan Hafteri kurtarmaya, kendisine sınırsız destek sağlayan ülkelerin çabaları da yetmeyecektir.

İnşallah yakında Libya'dan yeni müjdeler alacağız.


Sözlerime yaklaşık 20 gün sonra başlayacak hasat dönemi öncesinde çiftçilerimize vereceğimiz müjdeyle bitirmek istiyorum. Sert ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına 1350 liradan 1650 liraya yükseltiyoruz. Arpa alım fiyatını 1275 liraya çıkartıyoruz. Ayrıca çiftçilerimize hububatta ton başına 230 lira prim ve destek ödemesi yapıyoruz. Ton başına bakliyat alım fiyatlarını da kırmızı mercimekte 3500 lira, yeşil mercimekte 3200 lira olarak belirledik. Bakliyattaki prim ve destek ödemesi de ton başına 800 liradır.