Karun Hazinesi
Karun Hazinesi
Karun Hazinesi, çoğu MÖ 560-546 yılları arasında Lidya ülkesini yöneten Kroisos veya Krezüs (Karun) dönemine ait olan ve Uşak'ın 25 km batısında ve İzmir Karayolu üzerinde bulunan Güre Kasabası yakınlarındaki tümülüslerden 1960'lı yıllarda çıkarılarak ABD'ye kaçırılan ve 1993 yılında uzun bir hukukî süreç sonucunda geri alınan eserlerin toplu adı. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi olarak da anılır. Hazinenin ele geçirilen kısmında yaklaşık 450 parça bulunur.
Lidya döneminin en görkemli eserleri arasında yer alan bu hazine 1965-66-68 yıllarında Türkiye'den kaçırılmıştır. İlk soygun 1965 yılında Toptepe tümülüsünde gerçekleşti. 5 kişilik grup tünel kazarak mezar odasına ulaşarak, buradaki buldukları eserleri dönemin parasıyla 65,000 TL'ye sattılar. Daha sonra, 1966'da, İkiztepe tümülüsü 11 kişi tarafından soyuldu ve oda içerisindeki 150 parça önce saklanıp daha sonra 160,000 TL'ye satıldı. Güre'deki üçüncü soygun 1968 yılında Aktepe tümülüsünde yapıldı ve bulunan resim ve kabartmalar 40,000 TL'ye satıldı. Hazinenin tamamı New York'taki Metropolitan Müzesi'nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu. Dönemin Kültür bakanlığının uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda 1993'te Türkiye'ye geri getirildi. İade, müze yetkililerinin eserlerin çalıntı olduğunu bildikleri halde satın aldıklarını kabul etmeleri ve 6 yıl süren davayı kaybedeceklerini anlamalarıyla gerçekleşti.
1996'dan beri Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Karun Hazineleri’ni son beş yılda 769 yabancı turistin ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yer sıkıntısından dolayı onlarca eserin üst üste istiflendiği müzede, 35 bin 573 tarihî eser bulunuyor. Bu eserlerin yüzde 10’u sergileniyor. Müzede Karun Hazineleri’ne ait 450 adet eserden 300’ü sergileniyor.
Uşak Arkeoloji Müzesinde sergilenen parçalardan en önemlilerinden biri sayılan Kanatlı Denizatı Broşu, 2006 yılında sahtesiyle değiştirildi. Mahkeme 8 kişiye 10 ay ile 12 yıl arasında değişen cezalar verdi.[1] Eser 2012'de Almanya'da ortaya çıktı ve Interpol aracılığı ile Türkiye'ye iade edilmesi için çalışma başlatıldı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne teslim edildi.
Karun Kimdir ?
Karûn (Krezüs). Batı dillerinde “Kroisos (Krezüs) gibi zengin” bizim dilimizde ise "Karun kadar zengin" “Kārun kadar malı olmak” deyimleri ile karşımıza çıkan Karun, eski metinlerde zenginliği, hazinesi, definesi; zenginliği ve cimriliği ile birlikte ele alınan simge bir kişiliktir.
Tarihi kimliği ile Karun, zenginliği ve dillere destan defineleri ile bilinen, altın ve maden işçiliğinde çok ileri düzeyde bir Ege uygarlığı olan Lidya’nın son kralı, MÖ. 560 ile 546 yılları arasında Lidya Kralı olan ( Kroisos – Karun) Krezüs’tür.
“Şahin Krallar” Mermnad hanedanının son kralı olan Krezüs babası Alyattes’ten sonra Lidya tahtına geçmiş, İyonya’da Yunanlıları yenmiş, Ephesos’u (Efes) ve diğer kentleri alarak İyonya’nın fethini gerçekleştirmiş, bu nedenle çok büyük bir zenginliğe de sahip olmuş bir kraldır.
Yunanlılar ve İyonyalılara karşı kazandığı zaferlerden sonra Krezüs, ortaya çıkan Pers tehdidinden kurtulmak için Egedeki ada devletleri, Makedonyalılar ve Babilliler ile ittifaklar kurmuştur. Mısır ve Spartalılardan paralı askerler de toplayarak Perslerden önce davranıp Kapadokya’ya saldırmıştır. Pteria’da yapılan ve iki tarafın da kazanamadığı savaştan sonra Krezüs, yeni ve daha güçlü bir ordu kurmak için başkenti Sardes’e dönmüş, fakat elini çabuk tutan Pers Kralı Kyros, ani bir saldırı ile ve on dört gün süren kuşatma sonrasında Sardes’i (Saliihli) ele geçirerek Krezüs’ün ve Lidyalıların sonunu getirmiştir.
Meşhur Midas ile de ünlü olan Paktolos Irmağı (Tabak Çayı) nın her iki yakasında altın ve gümüş işleyen kuyumcularla dolu olan Sardes tüm zenginliği ile Perslerin eline geçmiş, Karun’un definesi ve zenginliği dışında esamesi kalmamıştır.
Karun, Kutsal Kitaplar ’da da adı geçen bir kişidir. Tevrat’a göre Karun (Korah) Firavun’un bakanlarından biridir. Tevrat’a göre Karun (Korah) İsrailoğulları’na çok zulüm etmiş, Musa’ya karşı çıkmış zenginliğinden dolayı büyük bir kibre kapılmıştır.
Karun’un adı Kur'ân-ı Kerîm'de Fir’avn ve veziri Hâmân ile birlikte anılır (el-Kasas 28/76, 78, 81; el-Ankebût 29/39; el-Mü’min 40/23-24)
İslami ve Yahudi kaynaklarına göre Karun; Fir'avn in nâzın, diğer bir rivayete göre Hz. Musa’nın çok zengin, cimri ve zalim bir akrabasıdır. Karun’un hazinelerinin anahtarını bile ancak güçlü ve kuvvetli, kırık iki pehlivan taşıyabiliyordu. Hz Musa ona ilm-i simyayı öğretmiş, dokunduğu her şeyi altına çevirmeyi öğrendiği için çok büyük bir servet elde etmiş; ama bu büyük servetine rağmen zekât vermediği için Hz Musa tarafından uyarılmış; servetinden binde birini zekât vermeye söz verdiği halde bu sözüne uymamıştır. Rivayetlere göre de bu olay akabinde Hz. Musa'nın bedduası sonrasında tüm servetiyle birlikte toprağa gömülmüştür.
Onun hazineleri kıyamete kadar batmaya devam edilecek diye bilinir. Bu nedenle onun hazinelerine dahme-i Kârun da denilmektedir.