Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Burj Al Arab


Burj Al Arab

Yelken şeklindeki 7 yıldızlı ultra lüks oteli, sanırım artık tanımamak mümkün değil. Dubai denilince ilk akla gelen bu otel tam bir mimari başarı örneği. Bu otel aynı maliyetle herhangi bir yere geleneksel tarzla yapılmış olsaydı, bugün dünyanın sıradan bir binası olabilirdi. Sizler için bu yazımızda Dubai’nin bu muhteşem otelini derinlemesine anlatmaya çalışacağız.

Burj Al Arab 1999 yılında tamamlanmış ve nispeten kısa ömürlü olmasına rağmen, dünyanın ünlü yerleriyle aynı şöhrete sahiptir. Burj Al Arab’ı, Fransa’nın Eyfel Kulesi veya İngiltere’nin Big Ben’i gibi düşünebilirsiniz. Bizim kültürümüzde ise İzmir’in Saat Kulesi, İstanbul’un Kız Kulesi gibidir. Burj Al Arab’ın dışı ultra modern bir mimariyi ifade ederken, içi batılı ve nispeten Arap unsurlarını birleştiren özellikler içerir.

Burj Al Arab, resmen lüks 5 yıldızlı otel olarak sınıflandırılmasına rağmen, yaygın olarak dünyadaki en önemli 7 yıldızlı otel olarak anılmaktadır. Dünyanın en görkemli yapılarından biri olan otel, yüksekliği ve post modern mimarisi ile zenginlik anlamını yeniden tanımlamayı başardı. Burj Khalifa artık dünyanın en yüksek binası olsa da Burj Al Arab gerek lüks olma, gerekse muazzam mimarisiyle Dubai Emirliği’nin sembolü olmaya devam etmektedir. Dilerseniz bu lüks otelin özelliklerine daha yakından göz atalım.

Yerden 321 metre yükseklikteki Burj Al Arab’ın dış tasarımı tasarımcı Khuan Chew’in işiyken, içi ise Amerikalı Mimar Tom Wright tarafından dizayn edilmiştir. Yapay bir ada üzerinde inşa edilen otel, Jumeirah Plajı’ndan 279 metre uzunluktaki özel asma yol boyunca anakaraya bağlanmıştır. İnşaata 1994 yılında başlandı ve 1999 yılında tamamlandı. Yapıldığı tarihte dünyanın en yüksek binası unvanına sahipti. Bununla birlikte Burj Al Arab, halen dünyadaki oteller içinde en yüksek ve bütün binaların içinde 3. en yüksek binadır.




Yapı 27.000 metrekareden fazla çimento ve 9.000 ton çelik kullanılarak yapılmıştır. Sadece masif kayalar ve betondan inşa edilen otelin temeline 40 metreye kadar kum, 230 beton sütunu yerleştirildi. Sadece bu işlem en az 3 yıl sürdü. Burj Al Arab’ın toplam maliyeti 1.6 milyar dolara ulaşmıştır.

Yelken şeklindeki bina oldukça dikkat çekicidir. “Dhov” adlı geleneksel Arap teknelerini andıran yapı, 22 ayar altın yaprağı kullanılarak yapılan 7.315 metrekarelik mermer kaplı dünyanın en büyük orta avlusuna ev sahipliği yapmaktadır. Avlunun ortasında bulunan büyük su çeşmesi, suyu 30 metre yüksekliğe kadar çıkartabiliyor. Avludan açılan balkonlar parlak renkte farklı tonlarda renklendirilmiştir. Açık sarı ve yeşil tonlar ise derin denizlerden gelen renklerin evrimi simgeler.

26 katın genelinde her katta yayılan 202 lüks dubleks süit bulunmaktadır. 51 metrekarelik iki katlı süitler oldukça şık bir tasarım sunar ve sıcak renklerle dekore edilmiştir. Her odada klima ve Dubai’nin eşsiz sahiline bakan geniş cam duvarlar, internet erişimi, kişisel uşak hizmeti ile donatılmış salon, bir yatak odası, banyo ve oturma odası bulunmaktadır. Banyo mermer özelliliği ile kendi jakuzi ve altın parçalarına sahip. Süitler beş farklı fiyattadır. Burj Al Arab delüks süitte, standart bir gece yaz ve sezon boyunca 3.000 dolar; kış, bahar sırasında 2.000 dolar tutarındadır.

Burj Al Arab delüks süitleri yeterince lüks bulmadıysanız, 25. kattaki kral süitler sanırım duygularınıza yeterli gelecektir. 237 metrekarelik odada bir gece geçirmek için 18.000 dolar ödemeniz gerekiyor. Fiyata denizaltı restoranında yemek, heliport hizmeti, havaalanına Rolls Royce, Assawan Healthclub erişimi ve daha fazlası dahildir. 2 yatak odalı süit; 2 kral yatak, jakuzi, internet erişimi, özel asansör ve özel sinema sistemiyle 2 banyoya sahiptir.

Burj Al Arab dünya standartlarında toplam 8 restoran ve bara sahiptir. Bab Al Yam ve Junsui Al Mahara, otelin kahvaltı ve hizmet verdiği restoranlardır. Al Mahara akvaryuma bakan geniş cam duvara sahiptir ve deniz ürünleri spesiyalleri ile hizmet sunan sualtı restoranıdır. Bu restoran da dünyanın en iyi 10 restoranı listesine girer.

Al Muntaha Restoran, Dubai manzaralı kokteyl veya ikindi çayı keyfini çıkarabileceğiniz mükemmel bir mekandır ve 119 metre yüksekliktedir. Al Iwan uluslararası ve Ortadoğu mutfağından yemekler sunarken, Majlis Al Bahar otelin sahilinde yer alır. Burası konuklarına Akdeniz mutfağından lezzetler sunulmaktadır. Poolbar ve kafeterya restoranda bir yüzme havuzu da bulunmaktadır.

Burj Al Arab sadece dünyanın en lüks ve en uzun otellerinden biri olmasıyla ünlenmedi. Lüks hizmetleri ve mükemmel tesisleri de onu bu derece ünlü yapan diğer faktörler. Otel bir turistik mekan olmasına rağmen, operatörler müşterilerin gizliliği ve güvenliği için farklı bir sistem oluşturdu. Tüm ziyaretçiler kıyafet koduna uymak zorundadır. Kadınlarda kısa etekler, mini üstler gibi açık kıyafetlere izin verilmezken, erkeklerin de şort veya tişört giymesine izin verilmez. Lüks otel, 8 restoran ve barın yanında, 4 yüzme havuzu, bir fitness salonu, Yabani Waldi Su Parkı, jakuzi, spa, güzellik salonları ve bir Assawan spa ile gurur duymaktadır.

Burj Al Arab’ın 27. katında bulunan Skyview Bar’a erişebilmeniz için restoranında yemek yemeniz ya da otelde kalıyor olmanız gerekir. Deniz seviyesinden 200 metre yukarıda olan bardan, kokteyl eşliğinde Burj Khalifa ve Atlantis The Palm’a hakim tüm emirliklere bakmak inanılmaz olacaktır. Dünyanın en pahalı kokteyli yine bu lüks barın hizmetleri arasındadır.

Parayla ilgili sorununuz yoksa 9.000 dolar ödeyerek, içecek uzmanı Salvatore Calabrese tarafından yapılan 200 yaşında fazla malzemelerle yapılan karışık kokteyli içebilirsiniz.

Burj Al Arab gerçekten de lüksün zirvesidir. Kraliyet soyundan gelmiyor olmanız, bir sarayda kalamayacağınız anlamına gelmiyor artık. Bu otelin sunduğu hizmetler ve konforu gerçekten saraydan farksız. Sanırım, böyle bir otelde kalmak rüya gibi olurdu…