Biyografiler.com : Her yaşam bir iz bırakır. | Türkiye'nin en çok okunan biyografi sitesine hoş geldiniz.

Bohem


Bohem

Bohem asıl anlamda çingene olarak bilinirken ancak diğer bütün kelimelerimiz gibi zamanla dönüşüme uğrayarak ve terimleşerek hayat tarzı olarak tanımlanmaya başlamıştır.

Fransızca kökenli olduğu bilinen bohem kelimesi Fransızca bohéme ”çingene, berduş ve sanatçı” sözcüğünden alıntı olarak günümüze kadar gelmektedir. Günümüze daha da popüler hale gelmiş olan ve cümleler de çoğunlukla sıfat olarak kullanılmaktadır. Bu terim Türk Dil Kurumu sözlüğünde de ”derbeder bir yaşayışı, yarınını düşünmeden günü gününe tasasız yaşayışı olan kimse ya da topluluk” şeklinde tanımlanmaktadır.

Kendilerini bohem kişi olarak adlandıranlar günü birlik yaşar; genel anlamda da finansal açıdan sürünme durumundadırlar Tam anlamıyla popüler olamayan sanatçılar da isteyerek ya da mecburen bohemdirler.

Bohem yaşam 1950 yıllarında daha çok edebiyatçıların yaşadığı hayatlarla ortaya çıkmış salaş ve anın yaşandığı hayat tarzı durumundayken, daha sonralar da anlam kaybına uğrayan çoğu tanım yada kelime gibi değişmiştir. Günümüz de ise bohem yeni bir anlam edindi. Bohem denince şu ya da bu nedenle burjuva durumunda olan saygınlık ölçütlerine uyum sağlamayan insanlar akla geliyor artık.

Bohem kavramının tarihteki yansıması romantik dönemin bohemi, natüralist dönemin bohemi ve empresyonist dönemin bohemi olmak üzere üç evrede gerçekleşti. 19. yüzyılda bohemlik burjuva yaşamına karşı yapılan bir gösteriydi ve Fransa'da sınırları belli olmayan bir olguydu. Empresyonist dönem, toplumdan çekilmiş olan ve birbirinin tam tersi olan iki tür sanatçı tipi ortaya çıkardı. Bunlardan biri bohemler, diğeri de Batı uygarlığından kaçıp uzak ülkelere sığınanlardı. Her iki sanatçı tipi de kendilerini çoğunluğun anlayamadığı şekilde ifade ettiler. Zorunlu oldukları için sefil bir hayat yaşamadılar. Çünkü bohemler, genellikle üst sınıfa mensup ailelerin çocuklarından, sanatçılardan ve öğrencilerden oluşmaktaydı. Burjuva olan ailelerinden farklı bir yaşam sürdürmek; özgür ve cömertçe yaşayan insanlar olmak için toplumdan ayrılmışlardı.

On dokuzuncu yüzyılın başlarına kadar çingenelere gönderme yapmak için kullanılırdı. Ancak 1851'de yayımlanan Henry Murger'in Scenes de la vie de boheme adlı kitabından sonra yeni bir anlam edindi. Bohem denince şu ya da bu nedenle burjuvavinin saygınlık ölçütlerine uyum sağlamayan insanlar akla geliyor artık.

Aslen çingene hayatı sürmektir. Çingenelerimiz Avrupa'ya doğu kolundan girerler. Bugün Bohemia denilen kristalleri ile ünlü oldukça da sanayileşmiş çoğunluğu Çek cumhuriyeti sınırları içerisinde kalan bölgede yerleşirler. Fakat genel çevreye aykırı yaşam stilleri yüzünden ve göçebe alışkanlıklarından dolayı bir kısmı burada fazla tutunamaz ve batıya göçmeye devam ederler. Fransa'ya ve en son İspanya'ya kadar gelirler. Gelirler gelirler ama derler ki arkadaşım siz kimsiniz nerelisiniz?

Şimdi nerden başlasın da anlatsın adam biz Hindistan'dan çıktık da vs. biz Bohemia'dan geldik deyip sınava son sorudan başlarlar. Bohemia'dan gelen başka bir kimse olmadığı için de batı Avrupa zat-ı şahanelerini Bohemialı olarak kabul eder. Yarını hesap etmeyen, kadın erkek ilişkilerinin rahat olduğu bol içki tüketilen vs bu tip yaşamı da Bohemia'dan geldiklerini söyleyen bu güzel insanların yaşam stilini tarif ettiği için bohem hayat olarak tanımlarlar.

Kısaca bohem hayat özunde çingenelerin hayat biçimidir. Ve biz diğer faniler istesek de onlar gibi hakkını vererek yaşayamayız bunu.