12 Adalar
12 Adalar
"On İki Ada" denilen adalar grubunda, isminin çağrıştırdığı gibi sadece 12 adet ada yoktur. 12 ada olarak adlandırılan bu ada grubunun sadece büyük olanlarını sayarsanız 14 ada, büyüklü küçüklü hepsini sayarsanız 20'den fazla ada ve adacık vardır. Bunlara "Güney Sporat adaları", "Güney Sporatlar" denilmektedir. Ayrıca her adanın kendi ismi vardır. Buradaki 12 sayısı adaların sayısını ifade etmek için değil; "12 üyeli meclisle yönetilen adalar" anlamındadır.
Türkiye’nin Ege kıyılarının hemen çevresinde bulunan 12 Ada yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmıştı. Çoğunlukta gayri müslimlerin yaşadığı adalarda önemli oranda Müslüman nüfus da yaşamaktaydı. 12 Ada ismi ise Osmanlı Devletinin bölgede uyguladığı bir yönetim şeklinden geliyordu. Osmanlı Devletinin bölgede uyguladığı sisteme göre her on hane birer temsilci seçmekteydi ve bu temsilciler kendi aralarından 12 kişilik bir ihtiyar heyeti seçerdi. Bölgedeki adaların önemli derecede büyük adaların sayısı sayıldığında 14 ada küçükleri de dahil edilirse 20’den fazla ada ve adacık bulunmaktadır.
Yüzyıllarca Osmanlı idaresinde kalan 12 adanın kaderi İtalyanların Trablusgarp’ı işgal etmesinin ardından değişti. İtalyanlar Trablusgarp’ın işgalinde başarılı olamayınca Osmanlı Devletini barışa zorlamak kısacası masa başında Trablusgarp’ı almak için Ege denizinde bulunan bu adaları işgal etti. Osmanlı Devleti ise her an başlaması muhtemel Balkan savaşını da dikkate alarak İtalyanlarla antlaşma imzalamak zorunda kaldı ve Trablusgarp’ı İtalya’ya bıraktı. Yapılan antlaşmada dikkat çekici bir madde daha vardı. Osmanlı Devleti İtalyanların 12 Ada’da bir süre daha işgalci olarak kalmasını istedi. Böylece Balkan Savaşı sırasında muhtemel Yunan işgalinin önüne geçilecekti.
Ancak her şey planlandığı gibi gitmedi. I. Dünya savaşının patlak vermesiyle Osmanlı Devleti ile İtalya ayrı ittifak grupları içinde birbiri ile savaşa girdi. 4 yıllık savaşın sonucunda Osmanlı Devleti savaştan mağlup olarak ayrılınca 1923 yılında Lozan antlaşması ile TBMM bu adaları İtalya’ya bıraktı. Böylece Yunan işgaline karşı geçici olarak İtalya’ya bırakılmış olan bu adalar İtalya’nın egemenliğinde kaldı.
II.Dünya savaşının sonuna kadar İtalya’nın işgalinde kalan 12 Ada’nın durumu savaş sonrasında tekrar gündeme geldi. İtalya II.Dünya savaşını kaybetmişti. 1946 yılında Paris’te yapılan Barış görüşmelerinde 12 Ada’nın İtalya’dan alınarak Yunanistan’a verilmesi gündeme geldi. İtalya’nın savaş sonu şartlarında galip devletlerin bu planını reddetme şansı yoktu. Adaların Yunanistan’a verilmesi yönündeki kararın gerekçesi ise adalarda yaşayan nüfusun çoğunluğunun Rum olmasıydı.
12 Ada ile ilgili kararın verildiği Paris Barış Konferansına aslında Türkiye de resmen davet edilmişti. Ancak İsmet İnönü’nün başkanlığında toplanan hükümet konferansa katılmama yönünde bir karar aldı. İnönü savaşa girmeyen Türkiye'nin savaş sonunda herhangi bir çıkar peşinde koşmayacağını ifade ediyordu. Bu durum 12 Ada ile ilgili alınan kararların tam da Yunanistan’ın istediği şekilde çıkmasına sebep oldu. Halbuki konferansa bir Türk heyeti katılmış olsa idi en azından Ege kıyılarına çok yakın adalardan bazılarının alınma şansı doğabilirdi. Çünkü yalnızca nüfus dengesine göre karar vermek Türkiye’ye karşı bir hukuksuzluktu ve bu durum konferansta dile getirilebilirdi. Türkiye bu konuda hakkını arayabilirdi. Örnek olarak Batı Trakya’daki nüfusun yüzde 80’ine yakın Türk ve Müslüman’dı ancak Lozan antlaşmasında Batı Trakya bölgesi Yunanistan’a bırakılmıştı. Bu da nüfus dengesinin tek başına yeterli bir gerekçe olmadığını göstermekteydi.
Ancak Türkiye’nin konferansa katılmaması bu ihtimalleri en başından ortadan kaldırdı. 10 Şubat 1947’de İtalya Paris Antlaşmasını imzaladı. Bu antlaşmayla 12 Ada silahsızlandırılmak şartıyla Yunanistan’a bırakıldı.
Türkiye bu kararı beş gün sonra 15 Şubat 1947 tarihinde kabul etti.
1912 yılında imzalanan Ouchy (Uşi) Antlaşmasına göre İtalya On İki Ada'yı Osmanlı İmparatorluğu'na verecekti. Ancak adaların, Yunanlar tarafından işgal edilebileceği düşüncesiyle Balkan Savaşı'nın sonuna kadar İtalyanlarda kalmasına karar verildi. Ancak İtalya bu adaları Osmanlı İmparatorluğu'na vermekten vazgeçerek kendi topraklarına kattı. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'ya dayatılan Sevr Planı ile On İki Ada ve Meis'in İtalya'ya bırakılması amaçlanmıştı. Sevr Planı'nın hayata geçirilememesinin ardından Lozan Antlaşması'nda da On İki Ada'nın İtalyan yönetiminde kalması teklif edilmiş ve bu madde kabul edilmiştir. II. Dünya Savaşı'nda İtalya'nın 1943'te teslim olmasından sonra İngilizlerin adaları alma girişimleri başarısızlığa uğradı. Denetimi ele geçirmiş olan Alman birlikleri Mayıs 1945'te adalardan çıkarılabildi. Adaların yönetimi ise ancak 1947'de Paris Antlaşmasıyla resmen Yunanistan'a geçti.
On İki Ada:
1- Astypalaia - İstanbulya
2- Halki - Herke, Hereke, Herkit
3- Kalymnos - Kilimli, Kelemez
4- Karpathos - Kerpe
5- Kasos - Kaşot, Çoban
6- Kos - İstanköy
7- Leros - İleriye, İleryoz
8- Nisyros - İncirli
9- Patmos - Batnaz
10- Rhodes - Rodos
11- Symi - Sömbeki
12- Tilos - İlyaki, İlleki, Papazlık, Piskopi, İlkil
Konum olarak Akdeniz'de yer almakla birlikte On İki Ada grubuna bağlı olan Meis
13- Kastellórizo/Megisti - Meis, Kızılhisar
Civar adalar:
Adelfoi Syrnas Islets - Kızkardaşlar
Anditilos - Askino
Armathia - Ermeniya, Akça
Alimia - Limoniye, Alimniye, Hırmanlu
Astakidonisia - İstakida adaları
Avgo - Yumurta
Chamili - Kamulin, Kamelya
Divounia (Ouanianisia) - İkikardaşlar
Gialesíno - Yavalsa
Glaros - Laros
Gyali - Sakarcılar, Sakarcalar, Yalı
Kalolimnos - Kalolimni, Kalolimnoz, Kaldimnos
Kandelioussa - Çerte, Kandilli
Kinaros - Ardıçcık, Zenari
Lipsi - İlipsi, Eşekler
Levitha - Koçbaba, Koçpapaz
Liadi Islets - Kendiroz
Marmarás - Marmar, Marmara, Mermer
Mavra - Mavra
Nimos - Miskin
Ofidoussa - Yaban, Yılan
Pachia - Pakya
Pergousa - Pergusa
Plati - Plati
Saria - Doğancık, Sariye, Saros, Misarya
Sesklio - Seskili
Sofrano Islets - Safran adaları (Büyük Safran & Küçük Safran & Soka)
Stroggyli - Birgöz
Syrna - Ardacık, Sirina
Telendos - Telendos
Trianisia - Üçadalar
Meis civarındaki adalar:
Rho - Karaada, Aya Yorgi
Strongyli - Çamada, İpsili