Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu: Papa'yla görüşürüm ama makamımda
2006-10-17
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu kasım ayında Türkiye’yi ziyaret edecek olan Papa’nın programında kendisiyle bir görüşme bulunduğunu da belirtirken, “Böyle bir görüşme olacaksa, burada olmalı çünkü biz ev sahibiyiz kapımızı çalan herkese kapımızı açarız” dedi.
Bardakoğlu, Fransa’da soykırım iddiasını inkarı suç sayan yasa tasarısının kabulü ile ilgili olarak, “Bu yanlışın kalıcı olacağını sanmıyorum, umarım en kısa zamanda bu yanlıştan dönerler” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu Papa’nın Türkiye’yi ziyaret programında kendisiyle de bir görüşme bulunduğunu ancak bu görüşme gerçekleşecekse Diyanet İşleri Başkanlığı’nda olacağını bildirdi. Bardakoğlu Fransa Meclisi’nden geçen Ermeni soykırımı iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısıyla ilgili olarak Fransa’nın bu yanlışta ısrarcı olmayacağı görüşünü savundu.
Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda basın mensuplarına bir iftar yemeği verdi. İftar menüsünde çeşitli iftariyelikler, çorba, börek ve balık yer aldı.
Ramazan ayında basında ve televizyonlarda din konularının büyük bir ciddiyet ve ağırbaşlılıkla ele alındığını kaydeden Bardakoğlu, medya mensuplarına teşekkür etti.
Bardakoğlu, Diyanet’in yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da önemli görevleri bulunduğunu söylerken, yurt dışında yanlış bilinen, “Türkiye bu mu?” denilen imajın düzeltilmesi için de çaba harcadıklarını belirtirken Türkiye’de laikliğin, cumhuriyetin, sağduyunun oturmuş olduğunu anlattıklarını kaydetti. Ne laikliğin ne de ötekine saygının, Atatürkçülüğün ya da çağdaşlığın, artık toplumda tartışılan hedefler olmadığını belirterek, münferit ve marjinal görüntülerin Türkiye’nin genel resmi olmadığını ifade eden Bardakoğlu, dini ve diyaneti özellikle Batılılar’a anlatmaya çalıştıklarını dile getirdi. Türkiye’yi İslam ülkelerine de anlatmaya çalıştıklarını belirten Bardakoğlu, Müslümanların belli bir coğrafyaya ait olmadığını söyledi.
“KİLİSELER ELEKTRİK ‘PARAMIZI ÖDEYİN’ DİYE BAŞVURUYOR”
Tüm camilerde Diyanet’in atadığı din görevlilerinin olması gerektiğini belirten Bardakoğlu, aksi halde cami denetimlerinin zorlaşacağını bildirdi. Türkiye’de Cumhuriyet’ten itibaren her 1000 kişiyle bir cami düştüğünü kaydeden Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilerin yapılışı sırasında herhangi bir etkisinin olmadığını bildirdi. Kimi yerlerde cami bolluğu yaşanırken kimi yerlerde namaz kılınacak yer bulunamadığını söyleyen Bardakoğlu, cami ihtiyacının makul şekilde planlaması gerektiğine işaret etti. Bardakoğlu, cami müştemilatının ticari kaygılarının bulunmaması gerektiğini söylerken, Diyanet’in camilerin elektrik parasını bile ödeyemediğini bildirdi. Bardakoğlu, “Bazen kiliselerden başvuru geliyor. ‘Bizim de elektrik paramızı ödeyin’ diye. Biz de onlara camilerin bile elektrik paralarını ödeyemediğimizi söylüyoruz. Artık ne kadarına inanırlar bilemiyorum ama inanmaları gerekir” dedi.
Din görevlilerinin sadece yüzde 5’inin 4 yıllık İlahiyat mezunu olduğunu bildiren Bardakoğlu, din görevlileri için eğitimin çok gerekli olduğunu ifade etti.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde din eğitimi verilmediğini, din eğitiminin Kuran kurslarında verilmesi gerektiğini, bunu önemsediklerini kaydeden Bardakoğlu, 7 binin üzerinde Kuran kursu bulunduğunu, bunların sadece 5 bin 200’ünün faaliyette olduğunu belirtti. Bardakoğlu, Kuran kurslarında Arapça öğretilmediğini açıkladı. Kuran kurslarındaki öğretici sayısının da çok yetersiz olduğunu anlatan Bardakoğlu, 6 bin Kuran öğreticisi eksiğinin bulunduğunu bildirdi. Bardakoğlu, Kuran kurslarının Türkiye’de en sık denetlenen kurumlar olduğunu anımsattı.
Bardakoğlu, Hac organizasyonunun kalitesinin giderek arttığını dile getirirken, bütün Haccın yemekli yapıldığını Hacı adaylarının da sıra gözeterek Hacca gönderildiğini söyledi. Bardakoğlu, Hz. Peygamberin hadislerini nasıl anlamak gerektiğini belirleyecek bir çalışma içerisinde olduklarını söylerken, gelenekte mevcut olmayan konuları ya da hadis sanılan sözleri belirleyip ayıklayacaklarını anlattı.
Yurtdışına 1600 din görevlisi gönderdiklerini belirten Bardakoğlu, Ramazan’dan sonra 1200 kişinin hizmet vermeye devam edeceğini anlattı. Bardakoğlu, “Biz bu hizmeti ısrarla vermeseydik, yurt dışında bulunan pek çok insanımızı kaybederdik” dedi.
MEMURA DA FİTRE VE ZEKAT VERİLEBİLİR
İftar sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bardakoğlu, fitre ve zekatın azıl amacının fakire ulaşması olduğunu kaydederken, buradaki asıl ölçütün fakirlik olduğunu bu nedenle ekonomik durumuna bakılarak devlet memuruna da fitre ya da zekat verilebileceğini bildirdi.
Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret edecek olan Papa’nın programında kendisiyle bir görüşme bulunduğunu da belirten Bardakoğlu, “Böyle bir görüşme olacaksa, burada olmalı çünkü biz ev sahibiyiz, kapımızı çalan herkese kapımızı açarız” dedi.
Bardakoğlu, isminin cumhurbaşkanlığı için geçtiğini hatırlatan bir gazeteciye, “Buna sadece gülüyorum” dedi.
İrtica konusunun sorulması üzerine Bardakoğlu, dini bilginin kapandıkça katılaşacağını söylerken, her kurumda, Diyanette de dini yönden katı insanlar bulunduğunu bildirdi. “İnsan unsurunun çürümesi bakımından ya da hizmet kusurları açısından en kötü kurum biz değiliz hatta biz iyi kurumlardanız” diyen Bardakoğlu, hizmet kusurunda bulunan Diyanet personellerinden bazılarının görevlerine son verildiğini bildirdi.
Kızılay ve Türk Hava Kurumu’nun sadece fitre ve zekatların verilmesinde değil her zaman yardımcı olması gerektiğini belirten Bardakoğlu, “Biz her zaman organ bağışına, kan bağışına vurgu yapıyoruz. Bunlar olumlu adımlardır” dedi.
CÜPPELİ AHMET HOCAYA VURGU
Bardakoğlu, bir gazetecinin Cüppeli Ahmet Hoca’nın basında yer alan görüntülerini sorması üzerine, “Resmin bütününü göz önüne alalım, münferit olayları değil. İyimser olalım” diye konuştu. Bardakoğlu, yurt dışındaki çocuk ve gençlerin, yanlış tarih bilincine sahip olmaması için Diyanet olarak ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını kaydederken, Fransa’da soykırım iddiasını inkarı suç sayan yasa tasarısının kabulü ile ilgili olarak, “Bu yanlışın kalıcı olacağını sanmıyorum, umarım en kısa zamanda bu yanlıştan dönerler” dedi.